Bugün Kıbrıs
İnsan Hakları Platformu, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Mülteci Hakları Derneği, Evrensel Hasta Hakları Derneği, CTP, TDP, Bağımsızlık Yolu, DEV-İŞ, KTÖS, KTOEÖS, KAYAD, Çalışan Hakları Derneği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Güzelyurt’ta yaşanan ve ciddi insan ticareti bulgularını barındıran olaylar karşısında tepkilerini dile getirdi. Ortak bir açıklama ile hükümeti ve ilgili kurumları derhal harekete geçmeye çağıran örgütler, “Güzelyurt’ta ortaya çıkan bu skandal karşısında sessiz kalmak suça ortak olmaktır” diyerek durumu kınadılar.
“600’DEN FAZLA MEVSİMLİK İŞÇİ AĞIR HAK İHLALLERİYLE KARŞI KARŞIYA”
Güzelyurt bölgesine Cypfruvex ve aracılar tarafından getirilen 600’den fazla mevsimlik işçinin insani olmayan yaşam koşulları altında çalıştırıldığı ve çeşitli hak ihlallerine maruz kaldığı bildirildi. Açıklamada, bu işçilerin “sağlıksız barınma koşullarında, fiziki ve psikolojik şiddet, tehdit, aç bırakma ve pasaportlarına el koyma gibi uygulamalara maruz kaldığı” ifade edildi. Bu durumun işçilerin büyük miktarlarda para ödeyerek adaya getirildikten sonra yaşandığına dikkat çekildi.
Narenciye sezonunun bitmesine az bir zaman kala 180’e yakın yeni işçinin adaya getirildiği belirtilirken, zaten işsiz ve parasız kalmış 450 işçi varken bu yeni işçilerin neden getirildiği soruldu. Açıklamada, Cypfruvex yetkililerinin işçilerin pasaportlarına el koyduklarını ve maaşlarını tam olarak ödemediklerini itiraf etmelerine rağmen, yetkililerin konuya müdahale etmemesi eleştirildi.
“YETKİLİLER İNSAN TİCARETİ BULGUSUNU GÖZ ARDI EDİYOR”
Güzelyurt polisi ve Savcılık, yaşanan olayları “alacak-verecek meselesi” olarak değerlendirerek insan ticareti bulgusunu göz ardı etmekle suçlandı. Örgütler, “Bu yaklaşım kabul edilemez” diyerek, polis ve savcılığı, mağdurların haklarını koruma altına alarak sorumluları yargı önüne çıkarmaya çağırdı.
Açıklamada, devlet yetkililerine, özellikle Çalışma Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na seslenilerek, sorunun derhal çözüme kavuşturulması gerektiği vurgulandı. “İnsan ticareti, modern dünyanın en acımasız suçlarından biridir ve bunu göz ardı eden herkes bu suça ortak olmaktadır” denilen açıklamada, ilgili tüm kurumlar acil harekete geçmeye davet edildi.
İnsan Hakları Platformu ve diğer örgütler, mağdurların sesi olmaya devam edeceklerini ve bu konunun gündemde tutulacağını belirtti. “Sessiz kalmak, bu suça ortak olmaktır!” diyerek açıklamalarını sonlandırdılar.