AKPM Başkanı Theodoros Rousopoulos, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) bazı üyelerinin Azerbaycan’da istenmeyen kişi olarak kabul edileceği yönündeki açıklamaya tepki gösterdi.
Rousopoulos, Azerbaycan tarafından gelen açıklamayı, “Bu, Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi’ndeki mevcut konumunu daha da zorlaştıran üzüntü verici bir sinyaldir. Üye devletler demokrasi standartlarına saygı göstermeyi taahhüt etmişlerdir: vicdanlarına göre oy kullananları kara listeye almak sadece geri tepebilir.” sözleriyle değerlendirdi.
Amerika’nın Sesi Azerbaycan’da yer alan habere göre, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı 25 Ağustos’ta, AKPM’nin Ocak ayı toplantısında Azerbaycan heyetinin yetkilerinin dondurulması yönünde oy kullanan milletvekillerini “istenmeyen kişiler” listesine dahil ettiğini duyurdu.
Azerbaycan hükümetinin o dönem 7 Şubat’ta yapılan başkanlık seçimlerine bir AKPM heyeti davet etmemesi tepki çekmişti. Ocak ayının sonunda AKPM’de yapılan oylamada, Azerbaycan heyetinin akreditasyonu onaylanmamıştı.
Bakanlık sözcüsü Ayhan Hacızade, “AKPM’deki heyetimizin görev süresi yeniden sağlanana kadar, söz konusu kişilerin Azerbaycan’a gelmeleri halinde ülke topraklarına girmelerine izin verilmeyecektir” dedi.
Azerbaycan, AKPM heyetini şimdi de 1 Eylül’de yapılacak parlamento seçimlerini gözlemlemeye davet etmedi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hacızade, bunun tek sebebinin Azerbaycan’a verilen siyasi sözlere rağmen Azerbaycan heyetinin görev süresinin henüz geri getirilmemesi olduğunu söyledi.
Alman Parlamentosu üyesi Frank Schwabe’nin kararı sert ifadelerle eleştirdi. Frank Schwabe, Bakü’nün kendisini ve diğer milletvekillerini resmi olarak “istenmeyen adam” ilan etmesi hakkında yorum yaparken, “Bir diktatörü diktatör olarak nitelendirerek istenmeyen adam ilan edilmek bir onurdur” dedi.
AKPM kış oturumunda 26 ülkeden 76 milletvekili, Azerbaycan’ın AKPM’den çıkarılması çağrısında bulunan karara lehte oy verdi.
AKPM bunu, gazetecilerin ve aktivistlerin haksız tutuklanması da dahil olmak üzere Azerbaycan’daki insan hakları durumunun keskin bir şekilde kötüleşmesine, Azerbaycan’ın yükümlülüklerini ihmal etmesine ve örgütün düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerine davet edilmemesi de dahil olmak üzere örgütle işbirliği yapmamasına bağladı.