Bugün Kıbrıs

İngiltere’de şiddet eylemlerini körükleyen internet sitesinin arkasında kimler var?

İngiltere’de şiddet olaylarını tetikleyen Southport saldırısının ardından Channel3Now isimli internet sitesinin, tutuklanan 17 yaşındaki şüpheli için yanlış bir isim kullandığı haber, X sosyal medya platformunda defalarca paylaşıldı.

Haberde, saldırganın geçen yıl İngiltere’ye botla gelen bir sığınmacı olduğuna dair yine yanlış bir iddia ortaya atıldı.

Bu haberin yanında bazı diğer kaynakların saldırganın Müslüman olduğunu iddia etmesi, İngiltere’de bazı camilerin ve Müslüman toplulukların da hedef aldığı şiddet gösterileriyle ilişkilendirildi.

BBC dezenformasyon muhabiri Marianna Spring, Channel3Now’la bağlantılı kişilerle, arkadaşları ve meslektaşları ile konuştu. Gerçek insanlar olduklarını söyleyen bu kişilerin yanında, sitenin “yöneticisi” olduğunu iddia eden kişiye ulaştı:

Pakistan’da yaşayan bir baba, Kanada’nın Nova Scotia eyaletindeki amatör bir hokey oyuncusu ve Teksas-Houston’da yaşayan Kevin isimli bir adamı birbirine bağlayan ne olabilir?

Bu isimlerin hepsi, Channel3Now internet sitesi ile bağlantılı.

Yaptığım araştırmalar sonucu, Channel3Now’un suç haberlerini toplayarak sosyal medyada para kazanmayı hedefleyen bir ticari operasyon olduğunu gördüm.

Channel3Now’ın yayınladığı yanlış bilgileri Rus devletiyle ilişkilendirebilecek herhangi bir kanıt ise bulamadım.

Sitenin yönetiminden olduğunu söyleyen kişiyse, haberde saldırganla ilgili yanlış ismin verilmesinin “kasıtlı olmadığını ve bir hata olduğunu” söyledi.

Haberi yazan ise belli değil.

Kanadalı amatör hokey oyuncusu James, Channel3Now ile bağlantılı, bulduğum ilk kişiydi.

İsmi sitede yazar olarak çok fazla yer almıyor, ancak siteyle bağlantılı bir LinkedIn sayfasında bir resmi çıkıyor.

James’e ait Facebook hesabında sadece dört arkadaşı var ve bunlardan biri Farhan adında biri.

Farhan’ın Facebook profilinde de aynı site için yazan bir gazeteci olduğu belirtiliyor.

Bu kişilerin takipçileri arasından onlarca kişiye mesaj attım.

James’in hokey oynadığı okulun bir sosyal medya hesabı ile arkadaşlarından biri, James’in gerçek bir insan olduğunu ve dört yıl önce mezun olduğunu söyledi.

Çoğu Pakistan’da olan Farhan’ın eski meslektaşları da kimliğini teyit etti.

Sosyal medya profillerinde Farhan’ın İslam’a dair paylaşımları ve çocuklarıyla ilgili paylaşımlar dikkat çekiyor. Ancak ismi Southport saldırganıyla ilgili bu sahte haberde yer almıyor.

Farhan mesajımdan kısa süre sonra Instagram’da beni engelledi ancak sonunda Channel3Now’un resmi mail adresi üzerinden yanıt alabildim.

İsminin Kevin olduğunu söyleyen kişi, Teksas eylatindeki Houston’da yaşadığını söyledi ve soyadını paylaşmayı reddetti.

E-posta üzerinden yazışmayı kabul eden Kevin, sitenin ABD’deki “ana ofisinden” benimle görüştüğünü iddia etti. Sitenin hesaplarındaki medya paylaşımlarının saatlerine, aynı zamanda Kevin’in e-postalarıma yanıt saatlerine bakılırsa ABD’de olması ihtimali akla yatıyor.

Kevin, ilk başta kendisinden “genel yayın yönetmeni” diye bahsetse de, daha sonra aslında sitenin “doğrulama yapımcısı” olduğunu öne sürdü.

Sitenin sahibinin adını paylaşmayı reddeden Kevin, burada ABD, İngiltere, Pakistan ve Hindistan’dan “30’dan fazla” kişinin çalıştığını iddia etti.

Çoğunluğu serbest çalışan olan bu kişiler arasında Farhan ve James de var.

Kevin, Farhan’ın sahte Southport haberiyle ilgisi olmadığını, sitenin kamuoyundan özür dilediğini söylerken, bundan “İngiltere-merkezli ekiplerini” sorumlu tuttu.

Kevin, Channel3Now’ın eski bir Rusça YouTube kanalını “yıllar önce” satın aldığını ve daha sonra adını değiştirdiğini söylüyor.

Altı yıl boyunca hesaba hiçbir video yüklenmemiş.

Ancak daha sonra bu platforma Farhan’ın site yazarlarının yaşadığını söylediği Pakistan’la ilgili içerik yüklenmeye başlanmış.

Kevin, “Rus bir satıcıdan bir YouTube kanalı satın almamız, herhangi bir bağlantımız olduğu anlamına gelmez. Biz dünyanın dört bir yanından haber yapan bağımsız bir dijital haber sitesiyiz” diyor.

YouTube tarafından daha önce birinin para kazandığı bir kanalı satın almak ve yeniden sahiplenmek mümkün. Bu sayede bir kitle oluşturmak ve hesabın hemen para kazanmaya başlamasını sağlamak da kolaylaşabiliyor.

“SOSYAL MEDYADAKİ İNFİALİN SUÇU KÜÇÜK BİR SİTEYE YÜKLENEMEZ”
Channel3Now’ın Rusya bağlantısı olduğuna dair iddiaları destekleyecek bir kanıt bulamamış olsam da, Kremlin yanlısı Telegram kanallarının sitenin yanlış gönderilerini yeniden paylaşıp yaydığını biliyoruz.

Bu, sıkça kullandıkları bir taktik.

Kevin, sitenin ticari bir operasyon olduğunu ve “olabildiğince çok haber” yayımlamanın siteden gelir sağlamaya yardımcı olduğunu söylüyor.

Haberlerin çoğu doğru görünüyor.

ABD’deki silahlı saldırılar ve trafik kazaları gibi olaylarla ilgili haberler, güvenilir kaynaklardan alınmış gibi.

Ancak site, Southport saldırganı ve Donald Trump’a suikast girişiminde bulunan kişi hakkında spekülasyonlar paylaştı.

Kevin, hem Southport olayıyla ilgili sahte haber hem de Channel3Now hakkında yapılan medyadaki haberlerden sonra YouTube kanalının ve “birden fazla Facebook sayfasının” neredeyse tamamının askıya alındığını, ancak X hesaplarının askıya alınmadığını söyledi.

Siteyle bağlantılı “Daily Felon” adında bir Facebook sayfası da hâlâ yayında.

Kevin, Southport şüphelisiyle ilgili çıkan sosyal medyadaki infial ve sonrasındaki ayaklanmaların sorumluluğunun “küçük bir Twitter hesabına” yüklenemeyeceğini savundu.

Bir ölçüde de haklı.

Channel3Now’ın ortaya attığı yanlış suçlamaların viral hale gelmesine neden olan, birçok sosyal medya hesabının bu haberleri alıntılamasıydı.

Birçoğu İngiltere ve ABD merkezli olan, geçmişte pandemi, aşılar ve iklim değişikliği gibi konular hakkında yanlış bilgiler paylaşmış olan bu hesaplar, Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasından sonra yaptığı değişikliklerin ardından daha büyük kitlelere ulaşma fırsatı yakaladı.

Bu profillerden biri Bernadette Spofforth isimli kadına ait. Spofforth, saldırgandan sahte bir isimle bahseden ilk paylaşımı yapmakla suçlandı ve haberin ana kaynağı olduğu iddialarını reddetti.

BBC ile telefonda konuşan Spofforth, “dehşete düştüğünü” ve gönderisinin yanlış olduğunu fark eder etmez sildiğini söyledi.

Hesabından para kazanma gibi bir hedefi olmadığını öne süren Spofforth, “Neden böyle bir şey uydurayım ki? Kazanacak hiçbir şeyim yok ve kaybedecek her şeyim var,” dedi. Spofforth, şiddet olaylarını da kınadı.

Spofforth’un profili 2021’de Covid-19 aşısı ve pandemi hakkında yanlış bilgi yaydığı iddialarının ardından Twitter tarafından geçici olarak kaldırılmış; iddiaları reddeden Spofforth Covid’in gerçek olduğuna inanmadığını söylemişti.

Ancak Musk’ın Twitter’ı devralmasından bu yana, Spofforth’un gönderileri düzenli olarak bir milyondan fazla görüntüleme aldı.

Spofforth’un paylaştığı yanlış iddia, komplo teorisi paylaşan hesapların yanı sıra göçmen karşıtı ve aşırı sağ fikirleri paylaşma geçmişine sahip profiller tarafından da benimsendi.

Bu hesapların birçoğu, Musk’ın Twitter’ı devralmasından bu yana mavi tik satın aldı; bu da gönderilerinin daha fazla öne çıkmasını sağladı.

Musk’ın yaptığı değişiklikler sonucu bu fikirleri yaymak hem komplo teorisi hesapları hem de Channel3Now gibi ticari odaklı hesaplar için kârlı hâle geldi.

MİLYONLARCA KEZ GÖRÜNTÜLENİYOR
Geçtiğimiz hafta içinde bu tür profillerin Southport saldırıları ve sonrasındaki ayaklanmalar hakkında yaptığı paylaşımlar milyonlarca kez görüntülendi.

X’in “reklam geliri paylaşımı” özelliği, mavi tikli kullanıcıların reklamlardan elde edilen gelirden pay almasına olanak tanıyor.

Bu şekilde gelir elde eden yarım milyondan az takipçili hesapların, her 1 milyon görüntüleme başına 10-20 dolar kazanabildiği tahmin ediliyor.

Hesapların birçoğu da günde birkaç kez paylaşım yaparak neredeyse bir milyondan fazla etkileşim alıyor.

YouTube, TikTok, Instagram ve Facebook, daha önce yanlış bilgi içeriği paylaşan bazı profilleri askıya aldı.

X’in ise yapay zeka ile oluşturulmuş içerikler dışında, sahte haber ya da içerik paylaşanlara yönelik bir kuralı yok.

Şiddet olayları sonrası İngiltere’de politikacılara sosyal medya şirketlerinin daha fazla önlem alması yönünde çağrılar yapılsa da, ülkede yeni yürürlüğe giren Çevrimiçi Güvenlik Yasası, ifade özgürlüğünü sınırlayabileceği endişesiyle sahte içeriklere karşı bir sınırlama içermiyor.

Araştırmam sonucu ulaştığım Channel3Now yazarları gibi, sahte bilgi paylaşanlar genellikle yurtdışında bulunuyor ve onlara karşı harekete geçmek de zorlaşıyor.

Bu tür içeriklerle mücadele araçları, sosyal medya şirketlerinin elinde.

Öte yandan X, BBC’nin görüş talebine yanıt vermedi.

Exit mobile version