Çin’in hediye ettiği Vanuatu Cumhurbaşkanlığı Konutu, ülkede “borç” endişesi yarattı.
Pasifik Okyanusu’ndaki ülkenin başkenti Port Vila’daki konutun inşası geçen ay tamamlanmıştı.
Konut, Çin’den alınan finansmanla yürütülen altyapı projelerinin bir parçası. Bunlar arasında yeni bakanlık binaları, parlamento binası, yol yapım projeleri ve bir spor stadyumunun yeniden inşası yer alıyor.
Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Lowly Institute’un paylaştığı rakamlara göre cumhurbaşkanlığı konutu yaklaşık 31 milyon dolara mal oldu.
Maliye Bakanlığı binası da aynı şekilde Çin’in desteğiyle geçen ay yenilenmişti. Maliye Bakanı John Salong, Birleşik Krallık’ın önde gelen gazetelerinden Guardian’a bu projelerin önemli olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Diplomasiyi, ihtiyaç duyduğumuz kurumları inşa edebilmemiz için sahip olduğumuz kaynaklardan yararlanmanın bir aracı olarak kullanıyoruz.”
Vanuatu Başbakanı Charlot Salwai, yeni sarayın açılışına katıldıktan günler sonra Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’le görüşmek için Pekin’e ziyarete gitti.
Görüşmelerin ardından yapılan ortak açıklamada Çin, Vanuatu’nun Kuşak ve Yol girişimine “aktif katılımını” memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Çin’in Vanuatu Büyükelçisi Li Minggang, 7 Temmuz’daki açıklamasında konutun “hediye olarak verildiğini” belirterek şunları söylemişti:
“Çin, Vanuatu’ya hiçbir siyasi koşul öne sürmeden yardım sağladı.”
Ancak bazı aktivistler Çin’in ada ülkesindeki yatırımlarını artırmasına olumlu yaklaşmıyor.
Vanuatu’ya bağlı Tanna adasındaki toplum liderlerinden Jean Pascal Wahe, Çin tarafından finanse edilen yolların, halkın pazarlara, sağlık hizmetlerine ve havaalanına erişimini sağladığını belirtirken, Pekin yönetimine ait Çin İnşaat Mühendisliği İnşaat Şirketi’nin (CCECC) 10 yılı aşkın süredir ülkede varlığını sürdürmesinden endişe duyduğunu söylüyor.
Ülkedeki birçok altyapı projesinin, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi’ne bağlı Çin İhracat-İthalat Bankası’ndan alınan kredilerle inşa edildiğine dikkat çeken Wahe, şöyle devam ediyor:
“Bu kredilerden korkuyorum ve nasıl geri ödeyeceğimiz konusunda şüphelerim var. Proje iyi ama liderlerimize bu dünyada bedava yemek diye bir şey olmadığını hatırlatırım.”
Lowly Institute’un verilerine göre Pasifik ülkelerinde en büyük yardım harcamaları Avustralya’ya ait. Kanberra yönetiminin harcamaları, 2021 itibarıyla yaklaşık 15 milyar dolara denk gelen toplam Pasifik kalkınma gelirinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Çin’in harcamalarıysa bu miktarın yaklaşık yüzde 9’una denk geliyor.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Graeme Smith, Çin’in “hediye” bina ve projelerle farklı bir algı yarattığını savunarak en büyük bağışçının Pekin gibi görünmesini sağladığını savunuyor.
Independent Türkçe, Guardian, ABC News