Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas lideri Haniye’nin suikast sonucu öldürülmesine ilişkin, “Savaşın yaygınlaşmasını isteyen üst akıl devrede” değerlendirmesinde bulundu. Fidan, “İsrail toprak çalmaktan vazgeçmeyecek. Direnişi üreten Hamas ya da Hizbullah değil. İsrail yayılmacılığı devam ettiği sürece bir direniş olacak. Netanyahu ateşkesi kendi siyasi ajandası için kabul etmedi” ifadelerini kullandı.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, İran’ın başkenti Tahran’da kaldığı konutunda, İsrail’in düzenlediği saldırıda öldürüldü.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Haniye suikastına ilişkin Kanal7-Ülke TV ortak yayınında açıklamalarda bulundu.
Bakan Fidan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye’ye geldim. Saat 05.15’te bir haber aldım arkadaşlarımdan, vefat haberini ilettiler. İnsan olarak çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir kardeşimizdi. Dün de aslında Allah’ın hikmeti, içimde bir düşünce oluşmuştu, “Şehitlik nasıl yakışırdı” dediğim bir insandı. Kendisini bir davaya adamış ve şehadetin en büyük mertebe olduğunu bilen bir insanın hedefine ulaşmış olduğunu görmek mutluluk veriyor açıkçası. Geriye kalan bizler için üzücü bir durum tabi, karışık duygular. Haniye, 60’a yakın yakınını kaybetmesine rağmen hiçbir zaman duruşunu kaybetmedi. Metaneti çok sağlamdı.
Savaşın yaygınlaşmasını isteyen üst akıl devrede. İsrail toprak çalmaktan vazgeçmeyecek. Direniş gerek Lübnan tarafından olsun gerek Filistin’den olsun. Dünyaya bunu tehdit olarak lanse edecekler. Direnişi üreten Hamas ya da Hizbullah değil. İsrail yayılmacılığı devam ettiği sürece bir direniş olacak.
“SUİKASTIN İRAN’DA YAPILMASI SEMBOLİK BİR ADIM”
İsrail devleti adına atılmış sembolik bir adım. ‘Hamas’ı askeri olarak destekleyen İran’a operasyon yapabiliriz’ dediler. Şimdi buna yenisini eklediler. İran’ın onlara cevabı ne olur, göreceğiz. Dün 3 tane operasyon aynı anda oldu. Tahran’da, Beyrut’ta ve Irak’ta. İran için önemli olan 3 yerin vurulması, belli düğmeleri basılması anlamına gelir.
İsrail kendisine verilen sınırlarda kalmayı istediği zaman problem kalmaz. Başkasının devlet olmasına da izin vermiyor. Filistin meselesi İslam dünyasında çok özel bir yeri olan konu. Görmedikleri ve anlamak istemedikleri konu. İsrail bu hırsızlığı, bu ahlaksızlığı bölgede yapıyor. İnsanlar kendi topraklarını korumaya çalışıyorlar, bu İsrail düşmanlığı değil.
Hamas ‘1967 sınırları içerisinde bir Filistin’i istiyoruz’ diyor. Ülkenin geleceğini kendi siyasi kariyeri için, ülkeyi ipotek altına alan birine tepki gösteriyorlar.
ABBAS’IN TBMM’YE DAVETİ
Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu çok istisnai bir yerdir. Meclisimiz Gazi Meclis’tir. Bu Gazi Meclis, kendi çatısı altında önemli gördüğü konukları gündeme taşır. Filistin’in Devlet Başkanı olan Mahmud Abbas’ı davet ederek, Meclis’imiz önemli bir adım atmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu inisiyatifi çok önemlidir.
Biz olay başladığından itibaren soğukkanlı bir şekilde, olayın nereye gideceğini gördük. Uyarılarımızı ona göre yaptık. Bunun çok ciddi bir sonuca ulaşacağını baştan beri söyledik. Diplomatik yöntemlerin kullanılması gerektiğini ilettik. İki devletli çözüm önerilerinde bulunduk. Kendileri için zor olan bazı maddelere barış için ‘Evet’ dediler. Aç ve susuz kalmış insanların içinde bulunduğu durum onları rahatsız ediyordu. Savaşmak ve şehit olmak onları yormuyordu ama sivillerin çektiği azap onları etkiliyordu. İsrail’de bu sözleri dinleyen yok, kulaklarını kapatmışlar. Uluslararası sistem ne zaman büyük bir kriz yaşar o zaman İsrail ile ilişkilerini kontrol eder.
Netanyahu ateşkesi kendi siyasi ajandası için kabul etmedi.”