Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren ve kamuoyunda tepkilere neden olan 17 maddelik “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” bu sabaha karşı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek.
Meclis, oylama sonrası 1 Ekim’e kadar tatile girdi.
Teklifin 5. maddesi, sokak köpeklerinin öldürülmesinin yolunu açıyor.
17 maddenin tamamının kabul edilmesinin ardından son olarak teklifin tümü oylandı.
Oylamaya 594 milletvekilinin 500’ü katıldı.
275 milletvekili kabul, 224 milletvekili ret oyu verdi. Bir milletvekili ise çekimser kaldı.
Böylece teklif, Genel Kurul’da iki gün boyunca 28 saat süren görüşmelerin ardından AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaşmış oldu.
Görüşmelerde neler yaşandı?
Pazartesi akşamı yapılan görüşmelerde CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever kürsüye, “Öldürme beni” yazan hayvan fotoğraflarıyla çıktı. Ersever konuşmasında, “Bugün tarihe kara gün olarak geçecek. ‘Evet’ oyu verenleri ne tarih affedecek ne insanlık” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise “Sabahlara kadar çalışıp hayvanları katledecek bir yasayı çıkarıp oradan da tatile gideceksek, bizim buna itirazımız var. AKP Grubu’na sesleniyorum; Beyler nereye gidiyorsunuz, hangi sorunu çözdünüz de gidiyorsunuz?” dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, sahipsiz hayvanlarla ilgili sorunun zamanında öngörülemediğini kaydetti. “Öldürme ve ötanazi” fikrini kabul etmeyeceklerini vurgulayan Çömez, kısırlaştırmanın ve alınacak önlemlerin, sorunu çözeceğini söyledi.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifinin gerekçesinin yetersiz olduğunu, sokakların güvenli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Şahin, hayvanlara özel yaşam alanının oluşturulmasını isteyerek, “Bu iş, belediyelerin tek başına yapacağı iş değildir. Merkezi yönetimin, elini taşın altına koyması gerekiyor” dedi.
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca AKP sıralarına hitaben ” ‘Ötanazi çıkarılıyor’ diye manipüle ettiniz, ‘ötanazi’ demeden ötanazinin dik alasını getiriyorsunuz” derken; TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da AKP’ye şu sözlerle tepki gösterdi:
“Günlerdir her türlü yalan ve hileyle, toplu kıyımların önünü açmaya çalıştığınız ve ‘Başıboş’ dediğiniz sahipsiz hayvanlar üzerinden bir fırtına koparıyorsunuz. İnsani çözümleri yok sayıp, hayvanların rehabilitasyonu için etkili bir çözüm bulmaktan kaçıyor yine en iyi bildiğinizde ısrar ederek “Öldürelim gitsin” naraları atıyorsunuz.”
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ise “Öldürme kanunu” diyen muhalefete tepki gösterek, “Bu kanunda öldürme yok, yalan. Sahiplenme var, teşvik var” dedi.
TARTIŞMALI 5. MADDE NASIL DÜZENLENDİ?
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndaki görüşmelerde 5. Madde, AKP’nin önergesiyle verilen değişiklikle kabul edilmişti.
Teklif metninden “ötanazi” ifadesi çıkarılmış ancak sokak köpeklerinin Veteriner Hizmetleri Kanunu’ndaki esaslara göre öldürülmesinin yolu açık tutulmuştu.
5. Madde, değişiklik önergesiyle şu şekilde düzenlenmişti:
“Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır.
“Yerel yönetimler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir.”
5996 sayılı kanunun 3. fıkrası şöyle:
“(3) Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak,
a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık
durumlarında,
b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya
insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,
c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve
olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda,
veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi
veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.”
Yeni kanunla kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025’e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak; “sahipli hayvan” ve “sahipsiz hayvan” kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.
Belediyeler de 31 Aralık 2028’e kadar barınaklar kurmak ve “rehabilitasyon” işlemlerini gerçekleştirmekle yükümlü olacak.
Belediyelerin, sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için, kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’ini kaynak olarak aktarmaları gerekiyor. Bu oran, büyükşehir belediyeleri için ise binde 3 olacak.
Belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40’ı Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40’ını geçemeyecek.
TBMM Tarım, Orman ve Köyisleri Komisyonu Başkanı Kirişçi: 105 bin kapasiteli 322 barınak var
Genel Kurul’da milletvekillerinin sorularını yanıtlayan TBMM Tarım, Orman ve Köyisleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595; aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısının 533 bin 004 olduğunu söyledi.
Kirişçi, 105 bin kapasiteli 322 adet barınak olduğunu açıkladı.
4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklarda nasıl barınacağı sorusuna da yanıt veren Kirişçi, barınak yapım sürecinin tamamlanması için 31 Aralık 2028’in belirlendiğini bildirerek, “Bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren belediyeler 4 yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklardır” diye konuştu.
BBC Türkçe’deki aslından kısaltılmıştır.