Osman Kavala’nın avukatı, “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası”nın bozulması için Adalet Bakanlığı’na yeni başvuru yaptı. Dilekçede kripto yapılarla mücadele vurgusu yapıldı.
Gezi Davası’nda ağırlaştırmış müebbet hapis cezası bulunan, Silivri’de tutuklu Osman Kavala, avukatlarından Hilal Zengin aracılığıyla yaptığı “kanun yararına bozma” talebinin reddedilmesinin ardından bir başvuru daha yaptı.
Gazete Duvar’dan Can Bursalı’nın haberine göre, Kavala’nın yeni başvurusunun gerekçeleri içinde “Ülkemizin hukuk alanında normalleşmesine zemin hazırlamak, bu anlamda genel bir iyileşmeye katkıda bulunmak ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kripto yapılarla mücadelesinde ufak da olsa katkıda bulunmak içindir. Zaman içinde bu cümlenin anlamı daha iyi anlaşılacaktır” ifadeleri yer aldı.
CEZASI YARGITAY TARAFINDAN ONANMIŞTI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Davası’nda Osman Kavala “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırılmıştı. Kavala’ya verilen bu ceza Yargıtay tarafından da onandı.
Onama kararının ardından, avukat Hilal Zengin ilk olarak Nisan ayının başında yeniden yargılama talep etti. Bu talep reddedildi. Ret kararının ardından 18 Nisan’da itiraz eden avukat Zengin, 25 Nisan’da da ret yanıtı aldı. Avukat Zengin’in son olarak 3 Mayıs’ta verdiği dilekçede dikkat çekilen nokta, 16 Nisan 2017’de yapılan referandumdu.
“REFERANDUMLA HÜKÜMET SİSTEMİNE GEÇİŞ YAPILDI”
Referandumun sonucunda parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş yapıldığına vurgu yapan avukat Zengin, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 311. maddesine göre “yeni olay – yeni olgu” tartışması başlattı.
CMK’nın 311. maddesi şöyle:
“Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.”
Avukat Zengin, açılan davada mağdurların başbakanlık ve bakanlar kurulu olduğunu, hükümet sisteminin 16 Nisan 2017’de yapılan referandumla değiştiğini belirtti. Başbakanlık ve bakanlar kurulunun kaldırılarak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş yapıldığını ifade eden Zengin, “yeni olay – yeni olgu” prensibi nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerektiğini savundu.
“MÜVEKKİLİN DURUMUNU EN İYİ BİLECEK KURULUŞ MİT’TİR”
Bu talebi de reddedilen Zengin, daha sonra Adalet Bakanlığı’na başvurarak “kanun yararına bozma” talep etti. Zengin’in bu başvurusu hakkında da ret kararı verildi. Zengin, bu ret kararının ardından 8 Temmuz’da bir dilekçe daha yazarak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Zengin’in dilekçesinde, “Kavala’nın hiçbir kitlesel eylemin organizasyonunda yer almadığı, finansman sağlamadığı, Gezi eylemlerinin mutabakatla sonuçlanması için gayret gösterdiği” söylendi ve “Masak Kayıtları da bu doğrultudadır. Kaldı ki; müvekkilin durumunu en iyi bilecek kuruluş, Milli İstihbarat Teşkilatı’dır” ifadelerine yer verildi.
“KAVALA SİYASAL VEYA ASKERİ CASUS DEĞİLDİR”
“Osman Kavala tertemiz bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Yaratılmak istenen algının aksine müvekkil Osman Kavala siyasal veya askeri casus değildir” denilen dilekçede ayrıca, başvuruda detaylı açıklamalar yapılmasının gerekçesi şöyle anlatıldı:
“Yargılamanın yenilenmesi başvurumuzda bu açıklamaları yapmamızın nedeni; ülkemizin hukuk alanında normalleşmesine zemin hazırlamak, bu anlamda genel bir iyileşmeye katkıda bulunmak ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kripto yapılarla mücadelesinde ufak da olsa katkıda bulunmak içindir. Zaman içinde bu cümlenin anlamı daha iyi anlaşılacaktır. Ne var ki sorumluluk mevkiinde olanların; umulur ki, bu sürece bigane kalmamaları, gerçek vatanseverlerin cesaretini biraz daha artıracaktır. Bu bakımdan hukukçu olan Adalet Bakanı’mıza büyük görev düştüğü izahtan varestedir.”
YARGILAMANIN YENİLENMESİ TALEP EDİLDİ
Dilekçenin sonuç kısmında yargılamanın yenilenmesi, Kavala’nın tahliyesi ve beraati talep edildi ve dilekçenin bir örneğinin Cumhurbaşkanlığı’na sunularak, şikayetlerinin olup olmadığının sorulması talep edildi. Kavala’nın avukat Zengin aracılığıyla yaptığı başvuru, şu ifadelerle noktalandı:
“Eski hükümet sistemi olan parlamenter sistemin bir şekilde yeni sistem içerisine alınıp alınmadığı, gizli bir şekilde yaşatılıp yaşatılmadığı, Bakanlar Kurulu’nun mevcut olup olmadığının da gerçeğin ortaya çıkarılması bakımında mümkünse, öncelikle yazılı görüş alınmasını talep etmek zarureti de hasıl olmuştur.”