Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, ülkesi, Ortadoğu ve dünyadaki gelişmelere ilişkin Rus gazeteci Vladimir Solovyov’a röportaj verdi.
Esad, “Ulusal çıkarlarımıza ve prensiplerimize bağlı kalırsak, kısa vadede bedel ödeyip acı çekebiliriz, kaybedebiliriz de, ancak nihayetinde ulusal birliğimizi kazanırız. Sonrasında koşullar değişir ve vatanımız için arzuladığımız her şeyi elde ederiz” ifadelerini kullandı.
“DÜNYANIN KADERİ RUSYA’YA BAĞLI OLACAK”
Rusya’yı “dünyanın kaderinin bağlı olduğu bir ülke” olarak tanımlayan Esad, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in aldığı kararların, uluslararası arenaya yansıyacağını ve bu arenadaki uluslararası dengelerin yeniden tesisine yardımcı olacağını savundu.
Rusya’yı Suriye’yi terörizmle mücadele konusunda destekleyen bir ülke olarak değerlendirdiğini aktaran Esad, Putin’in Suriye’deki terörizme karşı koyma kararının ülkesinde büyük bir etki yarattığını ifade etti.
“FİLİSTİN HALKI 80 YILDIR İŞGALCİ İSRAİL’İN KATLİAMINA MARUZ KALIYOR”
İsrail’in Gazze’deki saldırılarına da değinen Esad, İsrail’in Filistinlileri kendilerini savundukları için öldüren işgalci ve saldırgan bir oluşum olduğunu vurguladı.
Esad, “Filistin başkasına saldıran bir devlet değil, halkı da komşu ülkelerinin topraklarını işgal etmiyor. Filistin halkı bu bölgenin sahipleri. Toprakları işgal altında. Yaklaşık 80 yıldır öldürülmelere maruz kalıyorlar” diye konuştu.
“BATI HALKLARI KÖTÜ DEĞIL, ANCAK MEDYA TARAFINDAN CAHİL BIRAKILIYOR”
Batı ülkelerinin izlediği politikalar hakkında konuşan Esad, Batı halklarının kötü olmadığını, ancak Batı medyasının siyasetçilerle ortaklaşarak bu halkları cahil bıraktığına ve hükümetlerinin önerdiği her şeye inanmalarını sağladığına dikkat çekti.
Esad, “Bizim bölgemizde durumlar farklı. Öncelikle, doğruyu yaymak çok önemli. İkinci olarak, siyasetçilere ve hükümetlere ilişkin meseleleri ele alırken şeffaflık gösteriliyor, hükümetlerle halklar arasında doğrudan ilişki var” ifadelerini kullandı.
Batı’daki siyasi sistemin ortak çıkarlar yerine “alma ve satma” düzeni olduğunu belirten Esad, Batı’nın diğer ülkelere dönük ablukasının dolara zarar verdiğini ve onu zayıflattığını söyledi. Esad, doların zayıflamasının uzun vadede kendilerinin çıkarına olacağını sözlerine ekledi.
Şam’ın Batı’yla iyi ilişkiler kurmak için 50 yıldır çalıştığını söyleyen Esad, “İyi ve duyarlı Batılı yetkililer oldu. Aralarında ahlaklı olanlar vardı ancak hiçbir şey yapamadılar, çünkü siyasi sistemleri alma ve satma üzerine kurulu bir düzen, ortak çıkarlar üzerine bir sistem değil” dedi.
“BATI KENDİ KENDİSİNİ ABLUKA ALTINA ALIYOR”
Batı’nın Rusya’yı ortak olarak kabul etmeyeceğini, çünkü ABD’nin Avrupa’yı dahi ortak olarak kabul etmediğini ifade eden Esad, ABD’nin İngiltere, Fransa ve Almanya’yı “aşağı ülke” olarak gördüğüne işaret etti. Esad, “ABD, Avrupa’yı ortak olarak kabul etmezse, Rusya’yı ortak olarak kabul edebilir” açıklamasında bulundu.
Esad, “ABD’yle ilişkilerden alınan deneyimler ve dersler, Batı’yla ilişkilerin geçici olduğunu gösteriyor. Batı seni kullanır ve destekler, ancak rolün sona erdiğinde seni bir kenara atar” diye konuştu.
Esad, ayrıca Rusya’yla Suriye’ye yaptırım uygulayan Batı’nın “bazen komik ve aptal” olabildiğini kaydetti. Batı’nın 60 yıl önce Küba’ya uygulamaya başladığı yaptırımı hatırlatan Esad, Batı’nın 1979 yılında Suriye’ye ve İran’a yönelik yaptırımlara başlattığını da anımsattı. Batı’nın sonrasında Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni de ablukaya aldığını vurgulayan Esad, sonrasında bu ablukanın Rusya ve Çin’e yöneldiğine dikkat çekti. Esad, “Bir süre sonra sonuç ne olacak? Batı kendisinin abluka altında kaldığını keşfedecek” ifadelerini kullandı.