Bugün Kıbrıs

BU FASİT DAİREYE BİR DELİK AÇMAK…

Lefkoşa’da dün akşam çok güzel bir şey yaşandı. Avrupa Parlamentosu seçimlerine 100 gün kala Lefkoşa’nın kuzeyinde AB yurttaşı Kıbrıslı Türklerle buluşan AKEL adayı Avrupa Parlamenteri Kıbrıslı Türk Niyazi Kızılyürek gönüllerin coşkusuyla ayakta alkışlandı. Hoca dolan gözlerini saklayamadı, sesi titredi.

KTAMS’ın Barış Salonunu dolduran herkes de bu sahteliğin içine bir delik açmanın, özgürlüğe bir adım kaçmanın mutluluğu içindeydi. Ne güzel bir geceydi…

Kıbrıslı yönetmen Panikos Hrisantu ile kaç kez sarıldık kucaklaştık birbirimize bilmiyorum, ne kadar özlemişim…

Siyasete duyulan güvenin dibe vurduğu bu yerde Niyazi Hocanın açtığı kapı, yarattığı umut hiçbir lobi faaliyetiyle ölçüşemez. Hoca sadece bir barış havarisi değil o ayrıca son yıllarda Kıbrıslı Türklerin en önde gelen sesi oldu Avrupa’da.

Haklarımızı bile onun sayesinde hatırladık. Bize unutturulmaya çalışılan dünyalı halimizi ona baktıkça gördük. Evet biz varız, biz oradayız! Niyazi Kızılyürek bir Kıbrıslı olarak orada. Bizim gibi, bizim için, bizden biri…

Kıbrıslı Türkler var olduklarını dünyaya en son en güçlü şekilde 2004’te referandumda gösterdi. Şimdi bizi unutan dünyaya kendimizi hatırlatmak için bir şansımız daha var. Kitlesel olarak kendimizi dünyaya hatırlatmak için harekete geçebileceğimiz bir alan daha var.

Bunu, geçen seçimde daha çok güneydeki yoldaşların oylarıyla seçildiği için ve bize düşen görevi yerine layığıyla yerine getiremediğimiz halde buna rağmen seçilen Niyazi Kızılyürek’in bizleri görünür kılmak için verdiği çabalara karşı büyük bir mahcubiyetle paylaşıyorum…

Herkes biliyor ve kabul ediyordur ki Niyazi Hoca, Avrupa Parlamentosuna girdiğinden beri Kıbrıslı Türkler kendilerini biraz daha Avrupalı hissetmiştir. Avrupa bizim için biraz daha görünür olmuştur. Bize Avrupa yurttaşlığımızı hatırlatma çabası bile bu toplum için nefes alacak bir alan yaratmıştır.

İçinde olduğumuz ve bir türlü delik açamadığımız bu fasit dairede AKEL ve Niyazi Hoca koca bir delik açmıştır. Bu bize bir nefestir.

Bu nefesi çoğaltmak isteyen, akvaryumun içine hapsedilmiş hallerimize karşı duran herkesi ama herkesi 9 Haziran’da her geçiş noktasında kurulacak sandıklarla belirlenecek olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmaya davet ediyorum.
Yapabiliriz, herkesi şaşırtabiliriz! Buna ihtiyacımız var!

Exit mobile version