Bugün Kıbrıs
Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos dün Slovenya Ulusal Meclis Başkanı Urška Klakočar Zupančič ile yaptığı görüşme sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kombos, gazetemizin iki gün önce gündeme getirdiği Dipkarpaz’daki iki Rum okulunda yapılan denetimle ilgili konuştu. Dışişleri Bakanı,Güvenlik Konseyi’nin daimî ve daimî olmayan üyeleri nezdinde, İnsan Hakları Konseyi’nin bulunduğu Cenevre’de, Brüksel’de, UNFICYP’de, uluslararası topluluğun ve kurumların sorumluluğu olan her yerde gerekli tüm tedbirlerin alındığını, bu tedbirlerin gerekli yoğunlukta alınmaya devam edileceğini kaydetti.
Kombos ayrıca uluslararası toplumun, Avrupa Birliği’nin ve insan haklarıyla ilgilenen tüm ilgili kuruluşların sadece hakların korunmasının gerekliliğine ilişkin söylemde bulunması ve konuyu tartışmasının yeterli olmadığını; daha güçlü tepki beklendiğini belirtti.
CNA’de yer alan ifadelere göre Kombos şöyle konuştu:
“Ne yazık ki işgal rejimi, Eğitim Bakanı ve Temsilciler Meclisinin ilgili komitesindeki milletvekillerinin yakın zamanda ortaya çıkması üzerine başta çocuklar ve eğitim hakkı olmak üzere kuşatılmış insanları hedef almayı seçmiştir. Gerçek rahatsız edici görünmektedir.
Bizim mesajımız, insan hakları ihlâllerinin normalleştirilemeyeceğidir. Bunlar olduğunda ihbar edilmeli ve uluslararası toplum bunlara tepki göstermelidir. Eğer herhangi biri, böyle bir metodoloji ve uygulamayla bir oluşumun varlığını öne çıkarabileceğini düşünüyorsa bu kabul edilemez ve kınanacak bir durumdur. Kıbrıs Cumhuriyeti bu yönde gerekli tüm adımları atmaktadır.
Ben konuyu geçtiğimiz günlerde Cenevre’de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi’nin üst düzey oturumunda hem konuşmamda hem de BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ile yaptığım özel toplantıda gündeme getirdim. Bu sıradan bir olay değildir; hiçbir şekilde normal kabul edilemeyecek bir yaklaşımın göstergesidir.
Bizim buna cevabımız, her gün bir hak ihlâli olduğu, bu durumun çok belirgin bir örnek olduğu ve uluslararası toplumun, Avrupa Birliği’nin ve ilgili tüm insan hakları kuruluşlarının sadece bir söylemde bulunmanın, hakların korunması gerektiği konusunda bir tartışma, görüşme yapmanın yeterli olmadığıdır. Eğer açık bir ihlâl varsa ki aslında formüle edilmiş bir politika vardır, daha güçlü bir tepki beklenir. Konuyu gündeme getirmeye ve bu tepki için çağrı yapmaya devam edeceğiz.”
TATAR’IN BERLİN ZİYARETİ
Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar’ın, Kıbrıs sorununa ilişkin tutumuna destek aramak üzere mart ayında Berlin’i ziyaret edeceği yönündeki haberleri yorumlayan Dışişleri Bakanı, bu tür birkaç ziyaretin planlandığına dair bilgilerin bulunduğunu, özellikle dikkatli olmak, bu ziyaretlerin nasıl olacağını, resmî mi gayriresmî mi olduğunu görmek gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin her gün karşı tarafın meşru olmadığını vurguladığına dikkat çeken Kombos, bazen önleyici nitelikte, bazen böyle bir ziyaret sırasında veya sonrasında gerekli tüm tedbirlerin alındığını, nesnel zorluklar nedeniyle her yerde aynı etki olasılığının bulunmadığını ifade etti.
MISIRLI BAKAN İLE GÖRÜŞME
Mısır Dışişleri Bakanı ile Cenevre’de yaptığı görüşmede, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Mısır’a yaptığı son ziyaretin ayrıntıları, Kıbrıs ile Mısır arasındaki deniz sınırı anlaşmalarının ihlâl edilme riski konusunda kendisine bilgi verilip verilmediği sorusuna Kombos, bunun açık bir şekilde mevcut olduğunu; Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Kahire ziyareti öncesinde ve oldukça yoğun bir programa sahip olan Mısır Dışişleri Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde Kıbrıs’a yaptığı ziyaretle başlayan göstergeler ve sinyaller bulunduğunu belirtti.
Constantinos Kombos, Mısır Dışişleri Bakanı ile olan tüm toplantılarında Mısır’ın Türkiye’nin bu “cazip saldırıya” nasıl baktığını görüştüğünü, Kıbrıs’ın Mısır’ın duruşuna ve her iki tarafın da büyük çabalarla oluştuğu stratejik ilişkiye güven duyduğunu söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın son açıklamalarında Gazze’de ateşkes sağlanması yönündeki umudunu dile getirdiği ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin insani yardım sağlamaya hazır olup olmadığı yönündeki son açıklamaları hakkında yorumu sorulan Dışişleri Bakanı hem ateşkes hem de rehinelerin serbest bırakılması konusunda çeşitli çabaların sürdüğünü, görüşmelerin bir kısmının da ateşkes ertesi ve iki devletli bir çözüm için planın oluşturulması olduğunu kaydetti.