Bugün Kıbrıs

NASA’dan ayrılan astrofizikçi Umut Yıldız Türkiye’de çalışacak

Uzay alanında Türkiye’deki gelişmelerden dolayı heyecanlandığını belirten Yıldız, “Burada şu ana kadar yapılandan çok daha büyük planlar var. Bu gelişmelere kayıtsız kalmak istemedim” diyor.

Yıldız, astrofizikçi olarak ve derin uzay iletişimi alanında çalıştığı NASA’dan ayrılarak Türkiye’deki Plan-S şirketinde çalışmaya başlıyor.

Bundan iki buçuk yıl önce, şirketin kuruluş aşamasında Türkiye’ye davet edilen ve sonraki aylarda sürekli gelişmelere dahil olan astrofizikçi, “Bu süreçte sisteme adapte olmaya başladım. Bu iki buçuk sene içerisinde uzaya beş tane uydu gönderdik. Normal şartlar altında bu; bütçe, mühendislerin ayarlanması, bürokratik işer gibi sebeplerden kolay değildir. Dünyada fazla eşi benzeri yok” diyor.

Yıldız, bunu yapan insanların uzayla doğrudan ilgili olmadığını ancak Türkiye’nin en iyi elektronik, bilgisayar, iletişim mühendislerinin bir araya gelerek bunları başardığını ifade ediyor:

“Türkiye’nin bu potansiyeli bir anda doğru yere kanalize olduğunda, çok güçlü bir şekilde iş yapabileceğimizi gördük.”

TÜRKİYE’NİN UZAY YOLCULUĞU
Yıldız, bir süredir uzayla alakalı çalışma yapan, TÜBİTAK Uzay, TAI, ASELSAN gibi kurumlara dikkat çekiyor ve buna sivil uzay şirketlerinin de katılması gerektiğini belirtiyor.

Türkiye’nin ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzaya gönderilmesi, Ay programı, navigasyon uyduları gibi farklı projeleri olan bir milli uzay programı var.

Yıldız, bu projelerin hayata geçirilmesi için gerekli irade ve bütçenin sağlanması gerektiğini söylüyor:
“Bence şimdiden daha da ileri projelerin ortaya çıkması lazım. Ay projesi var evet. Ama örneğin şimdiden Mars’a gidecek bir projenin de en azından dillendirilmesi gerekiyor.
Düşünsenize bugün bir ortaokul öğrencisi 10 sene, 15 sene sonra Mars’a gidecek aracın fikrini duysa, ‘bu aracı ben yapmak istiyorum’ ya da ‘onun verilerini ben kullanmak istiyorum’ der.”

TÜRKİYE UZAY YARIŞINDA NEREDE?
Uzay konusunda çok gelişmiş ve biraz daha az bütçeli ülkelerin ardından grafiğin bir anda aşağı düştüğünü, burada “hiçbir şey yapmayanlar ya da çok az şey yapanlar” olduğunu belirtiyor Yıldız.

Ona göre, Türkiye ise ortada; ne çok gelişmiş ne de çok düşük konumda.

“Özellikle ülkenin bir programı olduğu için, bu program dahilinde bir şeyler yapabiliriz, ben burada gelecek görebiliyorum” diyen Yıldız şunları ekliyor:
“Türkiye’de bugüne kadar bütün TÜRKSAT uydularını hep dışarıda yaptırmıştık ve Türkiye’de yapılmasına destek olmak için mühendislerimiz dışarıya gitmişlerdi. Şu anda örneğin TÜRKSAT 6A Türkiye’de yapılıyor.
Bunun yanında özellikle benim şu anda geldiğim uzay şirketinin uydularının yüzde 95’i Ankara Bilkent CYBERPARK’taki merkezde yapılıyor.
Sadece bu şirket bile önümüzdeki yıllar içerisinde uzaya birkaç yüz uydu gönderecek. Bunların hepsinin Türkiye’de yapılıyor olması çok büyük bir şans ve biz bunu yapabilecek insanlara sahibiz.”

“BU BÜYÜK RİSKİ ALAN İŞ İNSANLARI VAR”
Yıldız, uzay teknolojileri sektörünün her zaman devletlerle başladığını ancak daha sonra özel uzay şirketlerinin kurulduğunu ve devletlerin geri çekilmeye başladığını belirtiyor:
“Örneğin şu anda Amerika, özellikle roketler, uzaya ulaştırma işini özel şirketlere verdi. Özel şirketlerle bürokratik engeller ya da gecikmeler azalıyor.
Elon Musk, SpaceX’i kurduktan sonra sürekli bir yerlerden imza beklese, çok daha uzun yıllar sürebilirdi bugünkü konumuna ulaşması.”

Bu nedenle özel şirketlerin desteklenmesi gerektiğini belirten Yıldız’a göre, Türkiye’de de uzay şirketleri desteklenmeli çünkü bu projeler çok büyük risk gerektiriyor. Ancak bu riski alan Plan-S gibi şirketler olduğunu ekliyor.

Yıldız Türkiye’de aynı zamanda INFINIA şirketi ile Türkiye’nin farklı bölgelerinde bilim merkezlerinin yapılması için çalışmalarda bulunacak.

“Benim diğer amaçlarımdan bir tanesi de Türkiye’de bilim merkezleri yapmak, yaptırmak, inşa edilmesine katkıda bulunmak” diyor.

BBC Türkçe

Exit mobile version