Davayı, Birleşmiş Milletler’e ait mahkemeye Güney Afrika getirdi. Güney Afrika’nın başvurusunda, “Filistin halkının, ihlal edilmeye devam edilen soykırım sözleşmesi kapsamında haklarının korunması gerektiği” vurgulandı.
Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na yaptığı 84 sayfalık yazılı başvuruda, “Güney Afrika’nın İsrail hakkında şikayetçi olduğu konular, soykırım tanımına girer çünkü hedef Filistin’in ulusal, ırksal ve etnik grubunun önemli bir bölümünü yok etmektir” denildi.
Lahey’e giden soykırımla ilgili davaların karara bağlanması çok uzun yıllar sürebiliyor. Güney Afrika, bu yüzden Uluslararası Adalet Divanı’nın süreç devam ederken “İsraillilerin Filistinlileri öldürmesini durduracak” önlemler almasını istedi.
Güney Afrika ayrıca başvurusunda İsrail’in Filistinlileri bir grup olarak bilinçli şekilde ortadan kaldırılmasını hedefleyen saldırılara son vermesini ve Tel Aviv’e soykırım başlattığı için ceza verilmesini talep etti.
İsrail, yapılan başvurudaki iddiaların “bir dayanağı” olmadığını ifade etti ve İsrail’in “kanla karalanmaya çalıştığını” söyledi. İsrail’in en büyük destekçisi ABD de başvurudaki iddiaların gerçek dışı olduğunu öne sürdü.
Duruşmaların başlamasından bir gün önce, 10 Ocak’ta, sosyal medya üzerinden bir video klip paylaşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in Filistin halkıyla değil Hamas’la savaştığını söyledi.
Mahkeme salonunun dışında da taraflar kamuoyunun desteğini almaya çalışacak. İsrail, Lahey’de aralarında bugün bir barış yürüyüşü de bulunan bir dizi etkinlik organize edecek.
Güney Afrika’nın duruşmalara katılacak delegasyonunda Britanya İşçi Partisi’nin eski lideri Jeremy Corbyn de bulunuyor. Uzun süredir Filistin’e destek veren Corbyn, genel başkanlığı döneminde zaman zaman Yahudi düşmanlığıyla suçlanmıştı.
İkinci Dünya Savaşı’nda 6 milyon Yahudinin Nazi Almanyası tarafından katledilmesinin ardından 1948’de hazırlanan Soykırım Anlaşması, soykırımı “Bir ulusal, etnik, ırksal veya dini grubun tamamının ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle işlenen suçlar” diye niteliyor.
Lahey’in kararlarının bağlayıcılığı bulunmuyor ve İsrail istemediği bir kararı görmezden gelebilir. Ancak mahkemenin vereceği soykırım kararının İsrail’in saldırılarına karşı kampanyayı daha da güçlendireceği düşünülüyor.