İsrail’in Gazze’ye dönük başlattığı saldırılar 40. gününe girerken, Jürgen Habermas’ın da olduğu Frankfurt Goethe Üniversitesi’nden dört akademisyen, İsrail’in saldırılarını destekleyen bir açıklama yayımladı.
Normativeorders.net’te yayımlanan “Dayanışma prensipleri. Bir beyanat” başlıklı açıklamada,filozof, sosyolog ve teorisyen Jürgen Habermas, siyaset teorisyeni ve profesörü Rainer Forst, uluslararası ilişkiler profesörü Nicole Deitelhoff ve hukuk profesörü Klaus Günther’in imzaları bulunuyor.
Hamas’ın “aşırı gaddarlığının yarattığı mevcut durumun” ve İsrail’in buna yanıtının ahlaki ve siyasi açıklamalara ve protesto dalgalarına yol açtığı söylenen açıklamada, ifade edilen tüm karşıt görüşlerin olduğu ortamda “yok sayılmaması gereken bazı prensiplerin olduğu ve bu prensiplerin İsrail’le ve Almanya’daki Yahudilerle doğru bir şekilde yapılan dayanışmanın temelini oluşturduğu” savunuldu.
“Hamas’ın Yahudilerin hayatlarına tamamen son verme niyetiyle başlattığı katliam, İsrail’in karşı saldırı yapmak zorunda kalmasına yol açtı” denilen açıklamada, İsrail’in verdiği karşılığın “prensip olarak meşru” olduğu iddia edildi. Açıklamada, orantılı saldırılar, sivil kayıpların önlenmesi ve barışın sağlanmasının gerekliliğine dönük prensiplere ilişkin tartışmaların varlığı hatırlatılırken, İsrail’in eylemlerinin soykırım niyeti taşıdığına dair değerlendirmelerin “tamamen yanlış” olduğu öne sürüldü.
İsrail’in eylemlerinin, özellikle Almanya’da “antisemit” tepkileri meşrulaştırılamayacağı söylenen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Almanya’daki Yahudilerin yeniden hayatının tehdit edilmesi ve sokaklarda fiziksel şiddet korkusuna maruz kalması hoşgörüyle karşılanamaz. Almanya Federal Cumhuriyeti’nin, insan erdemine saygıya dönük yükümlülüğe işaret eden demokratik ortamı, Yahudi hayatının ve İsrail’in var olma hakkını savunan siyasi kültürle bağlantılı ve Nazi dönemindeki kitlesel suçları ışığında özel koruma gerektiren merkezi bir unsur. Buna dair taahhüt, siyasi hayatımızda bir temel oluşturuyor. Irkçı karalamalardan korunmanın yanı sıra, özgürlük ve fiziksel bütünlüğe dair öz haklar ayrıştırılamaz ve herkese eşit şekilde uygulanır. Ülkemizde türlü bahanelerle antisemit düşüncelerle yoğrulan ve bu yönde kanıya sahip olan ve bunları serbestçe ifade etme fırsatı bulan herkes bu taahhüte uymak zorunda.”
HABERMAS SURİYE’DE DE…
Habermas’ın aralarında olduğu Bazı Batılı entelektüeller, 2012 yılında, Suriye’deki iç savaşın birinci yıldönümünde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine Suriye konusunda birlikte hareket etme çağrısında bulunmuştu.
Aralarında Umberto Eco, Şirin Ebadi ve Jürgen Habermas’ın da bulunduğu bazı entellektüeller ve devlet adamları, o dönemde, Rusya ve Çin’i Esad karşısında “uluslararası toplum”un yanında tavır almaya çağıran mektup yayımlamıştı.
Mektupta, Suriye konusunda Birlemiş Milletler ile Arap Birliği’nin ortak temsilcisi olarak atanan Kofi Annan’a da destek verilmişti.
Sol Haber