Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) bağlı Mali Eylem Görev Gücü (FATF), “kara paranın aklanmasını ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu” için iki yıl önce Türkiye’yi daha sıkı izlenmesini gerektiren gri listeye almıştı.
Bakan Şimşek, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Şimşek, FATF’nin son olarak Türkiye’nin kurumun belirlediği 40 kriterden sadece birini karşılamadığı sonucuna vardığını belirtti:
“Biz ne gerekiyorsa yapıyoruz. FATF bünyesinde 27 Ekim tarihinde bir toplantı yapıldı. Ülkemizin gri listeden çıkması için öngörülen eylem planındaki maddelerden sadece bir hususun kaldığının altı çizildi. O hususu da size anlattım; kripto varlıklara ilişkin yasal düzenleme. O konuda da inşallah en kısa sürede Meclis’imize düzenlemeyi sunacağız. Eğer siyasi başka türlü mülahazalar olmayacaksa ülkemizin gri listede kalması için hiçbir sebep bu çerçevede kalmamış olacak.”
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK’ın (Mali Suçları Araştırma Kurulu) internet sitesinde yer alan bilgilere göre FATF, 1989 yılında G-7 ülkeleri (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) tarafından kara para aklamanın uluslararası alanda önlenmesi amacıyla OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) bünyesinde kuruldu.
11 Eylül 2001 tarihinden sonra vizyonuna terörün finansmanı ile mücadeleyi de dahil eden FATF’ın toplam 39 üyesi bulunuyor.
Türkiye, 24 Eylül 1991 tarihinde FATF’a üye oldu.
FATF, üye ülkeleri kara para aklama ve terörün finansmanının önlenmesi konusunda gösterdiği gelişmeler bakımından düzenli olarak denetliyor.
FATF, ülke raporunda tespit edilen eksiklikleri iki yılda bir yapılan güncelleştirme (Biennial Update) ve düzenli izleme (Regular Follow Up) ile takip ediyor.
‘ENFLASYON TEDBİRLERİ İÇ TALEBİ AZALTACAK’
Bakan Şimşek, komisyonda sorulan “Cari işlemler açığını nasıl düşüreceğiz?” sorusuna ise enflasyonu düşürmek için aldıkları tedbirlerin aynı zamanda iç talebi sınırlayacağı yanıtını verdi.
Şimşek, “Bir taraftan da ihracatı var olan bütün gücümüzle destekliyoruz. Bu sene eylül ayı itibarıyla son 12 ayda altın ithalatı 33 milyar dolar. İnanıyorum ki mevduat faizlerindeki yükselme, portföy tercihi olarak ortaya çıkan bu altın ithalatını sınırlayacak. Son 20 yıla bakın, ortalama yıllık altın ithalatı 8 milyar dolardır. Gelecek sene altın ithalatı 8 milyar doların 2 katında dahi kalsa cari açık azalacak” dedi.
‘KİMSEDEN PARA İSTEMEDİK’
Enerjiye harcanan paranın da iç kaynaklarla azalacağını söyleyen Şimşek, “Yurt dışı ziyaretlerim çok gündem oldu. Şunu bir kere net bir şekilde söyleyeyim: Hiçbir yurt dışı ziyaretimde hiç kimseden para talebinde bulunmadık. Gittiğim ülkelerin birçoğuna konuşmacı olarak davet edildim” diye konuştu.
Hiçbir zaman “Enflasyonun sorumlusu ücretlilerdir” demediğini belirten Şimşek, “Ama kalıcı bir şekilde refah artışı için enflasyonun düşürülmesi lazım, bu sarmaldan çıkmamız lazım. Kastettiğim şey ücret – enflasyon sarmalı. Tabii ki biz işgücünün milli gelirden payının yükselmesini arzularız. Biz sermaye taraftarı değiliz” ifadelerini kullandı.