Bugün Kıbrıs
Yeni cezaevinde tutuklu ve mahkumların kötü muameleye maruz bırakıldığına dair haberlerin ardından, Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve İnsan Hakları Platformu gibi önemli örgütler ortak açıklama yaptı.
Örgütlerin açıklamasına göre, cezaevi müdürünün emriyle, normalde giyilen üniformalar yerine kamuflaj kıyafetlerle yapılan bir operasyonda, mahkûmların ciddi şekilde darp edildikleri belirtildi. Darp edilenler arasında reşit olmayan çocuk yaştaki kişilerin de olduğu aktarıldı.
Örgütler, devletin derhal etkin bir soruşturma başlatması gerektiğini ifade etti. Eğer soruşturma yapılırsa, sorumlu kişilerin adalete hesap vermesi veya masum iseler isimlerinin temizlenmesinin mümkün olacağı belirtildi.
BAĞIMSIZ VE ÖZERK KURUMLAR DENETLEMELİ
Örgütler ayrıca, cezaevlerinin ve karakolların bağımsız ve özerk kişi veya kurumlar tarafından denetlenmesini talep etti. Bunun için ‘Yerel Önleme Mekanizması’ adında bir yapı kurulması gerektiği belirtildi. Bu mekanizma ile cezaevlerinin ve karakolların bağımsız ve özerk kişi veya kurumlar tarafından periyodik olarak denetlenmesinin önünü açacağı vurgulandı.
Açıklamada, darp edildiği iddia edilen insanların, vakit kaybetmeden adli tabip başta olmak üzere uzman doktorlar tarafından fiziki ve psikolojik muayeneden geçirilmesi talep edildi. Ayrıca, Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nün soruşturma başlatması ve sorumlu olduğuna dair şüphe olan kişiler hakkında disiplin soruşturması başlatılması gerektiği vurgulanıyor.
KÖTÜ MUAMELE VE İŞKENCE CEZA YASASINDA SUÇ KAPSAMINA ALINMALI
Örgütler, bu tür kötü muamele ve işkence vakalarının kabul edilemez olduğunu, herkesin temel insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini ve devletin bu konuda sorumluluğunun bulunduğunu belirtti. Ayrıca, cezaevi ve gardiyanların çalışma koşullarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade edildi.
Örgütlerin ortak açıklamasında, kötü muamele ve işkence fiilinin Fasıl 154 Ceza Yasası’nda suç kapsamına alınması gerektiği belirtildi. Bu tür fiiller suç olarak tanımlanmazsa, bu durumun caydırıcılığı azaltacağı ve hak ihlallerinin yaşanmasına zemin hazırlayacağı vurgulandı.
İSTANBUL PROTOKOLÜ UYGULANMALI
Gözaltına alınanlar, tutuklananlar ve mahkûmlar için uygulanacak zorunlu ve sistematik sağlık kontrollerinde İstanbul Protokolü usul ve yöntemlerinin kullanılması gerektiğini belirten örgütler, bu protokolün işkence ve kötü muamele vakalarının tespiti ve belgelenmesi için bir standart sağladığını vurguladı.
DENETLEME İMKANI TANINMALI
Ayrıca, özellikle Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği temsilcilerinden oluşan bir ekibe, alıkonma mekanları olan cezaevleri ve karakollarını denetleme imkanı sağlanması gerektiği belirtildi.
Örgütler, yeni cezaevinin kapasitesini aştığını ve her geçen saat kalabalıklaşan kitlenin kontrol ve denetiminin insan onuruna uygun şekilde sağlanabilmesi için uzman personel eksikliğinin giderilmesi gerektiğini ifade etti.