HABER MERKEZİ
Uluslararası İlişkiler Uzmanı ve Araştırmacı İpek Borman ve Araştırmacı Mete Hatay “deprem siyasetini” yazdı. Türkiye’nin Güney Anadolu Bölgesinde ve Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen depremin sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal taraflarını da inceleyen ikili, depremin sınır veya barikat tanımadığına dikkat çekti.
İkilinin kaleme aldığı analizde, Kıbrıs’tan turnuvaya katılmak için Adıyaman’da bulunan öğrenci kafilesinden haber alınamaması üzerine yaşanan kriz sırasında, iki tarafın yardımlaşmak amacıyla bir araya geldiği bahsedilirken taraflar arasındaki işbirliği eksikliğinin kriz zamanlarında bile etkili iletişim kurmayı zorlaştırdığına dikkat çekildi.
Somut önerilerle adada gerçekleşebilecek afetlerde ortak planlama ve eylem içinde olunması gerekliliğine vurgu yapan Borman ve Hatay, taraflara her iki yönetimin de ayrı ve ortak planları geliştirmesini, böylece gerektiği anda harekete geçmeye hazır olmalarını önerdi.
Analizde ayrıca son depremin, jeolojik fay hatlarının politik olarak hayal edilen fay hatlarıyla kesişmediğini gösterdiği ve insan hayatının söz konusu olduğu zamanlarda bu ayrılıkları aşmanın hayati önem taşıdığı üzerinde duruldu.
Avrupa Birliği’nin afet dayanıklılığını artırmak için ortak hedefler belirleme önerisinin taraflar tarafından kabul edilmesi gerektiğine vurgu yapan Borman ve Hatay, Avrupa Birliği vatandaşı olan Kıbrıslı Türklerin de PrepEU ve RescEU gibi mekanizmalara katılabileceklerini hatırlatarak, işbirliği yaparak daha iyi bir gelecek için çalışabileceğini dile getirdi.
Borman ve Hatay’ın analizinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.