Edirne Cezaevi’nde tutulan Demirtaş, Twitter’dan paylaştığı mektupta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eleştiriler yöneltti.
Demirtaş, “Erdoğan’ın ‘Selo”ya daha doğrusu Hdp’ye ve Kürtlere bu kadar kindar, öfkeli, düşmanca davranmasının, beni nefret objesine dönüştürme çabasıyla oy toplamak istemesinde bir tuhaflık yok mu sizce de?” diye sordu.
2014’te ‘çözüm süreci’ devam ederken İmralı’ya yaptıkları ziyaretin detaylarını anlatan Demirtaş, Abdullah Öcalan’ın tutulduğu “daracık hücrenin” o dönem değiştirildiğini ve onun için “üç odalı lüks bir daire (!) yapıldığını” kaydetti.
Demirtaş, çözüm sürecinde “Erdoğan ve AKP hükümetinin niyeti konusunda ciddi endişesi, şüpheleri” olduğunu aktardığı Öcalan’ın kendisine “Sizler seçilmiş insanlarsınız, halkın iradesini temsil ediyorsunuz ve dışarıdasınız. Bense burada bir adada kıt imkanlarla barış için çabalıyorum, elimden geleni yapıyorum. Bu konuda samimiyim, ciddiyim. Ama eğer hükümetin beni, sizi, halkı kandırmaya çalıştığını, sürece samimiyetsiz yaklaşıp kendi çıkarları için kullandığını anlarsanız sorumluluk sizdedir. Bana ulaşılamıyorsa bunların halkı kandırmasına izin verilmemeli” dediğini aktardı.
ÇÖZÜM SÜRECİ NEDEN BİTTİ?
28 Şubat 2015’te Dolmabahçe’de açıklanan mutabakattan sonra Haziran seçimleri öncesinde çözüm sürecinin bitirildiğini belirten Demirtaş, “Erdoğan’ın derdi silahların bırakılması değil, seçim öncesinde bunun açıklanmasıydı sadece.” diye yazdı.
Demirtaş seçim öncesi süreci de şöyle anlattı: “Haziran’da seçim vardı ve Erdoğan’ın tek derdi “başkan” olmaktı. Öcalan’dan “Silahları bıraktık” açıklamasını seçim öncesi alıp bunu oya dönüştürmeyi ve 400 milletvekilliği kazanarak Anayasa’yı tek başına değiştirip “başkan” olmak istiyordu. Bu olmayınca da Kürt sorunu yoktur demeye başladı, her detayını bildiği Dolmabahçe Mutabakatını inkar etti, kendisinin bizzat yer almasını istediği kişilerden de oluşan akil insanlar heyetini yok saydı.”
Nisan ayında Öcalan ile görüşmelerin askıya alındığını hatırlatan Demirtaş, bunun öncesinde Erdoğan’ı ikna etmeye çalıştıklarını, MİT Müşteşarı Hakan Fidan ile defalarca görüşüldüğünü ancak sonuç alamadıklarını ifade etti.
“Erdoğan kararını vermişti. Yılların emeğini, barış umutlarını, her şeyi “başkan” olmak için heba etmeyi göze almıştı ve oy yoksa barış da yok demişti.” diyen Demirtaş, o dönem “Madem öyle, biz de seni başkan yaptırmayacağız” dediğini hatırlattı.
AK Partinin seçimlerde 300 vekilin altına düştüğünü belirten Demirtaş, “Yani Erdoğan’ın saray ve saltanat oyunlarına kanmayıp planlarını bozduğumuz için bize bu kadar düşmanca davranıyor. Vatansever veya milliyetçi olduğu için ya da barış istediği için değil.” şeklinde yazdı.
“Barışı, huzuru mutlaka sağlayacağız, birlikte bir arada, kardeşçe yaşayacağız.” diyen Demirtaş, mektubunu “Oyunuzu değişim için kullanın.” diyerek bitirdi.