Türkiye’de Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, neoliberalizm karşıtı eğilimin dünyada gün geçtikçe güçlendiğini belirterek, “Bu süreçte yalnız değiliz. Zenginin daha zengin olduğu, fakirin daha da fakirleştiği bir düzen sürdürülebilir değil. Bunu herkes görüyor. Dünya yeni bir sosyal devlet anlayışıyla yeniden formatlanmalı” dedi.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü yazarı Aytunç Erkin’e konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa ile ilgili, “Altılı Masa’nın temellerinin atılmasına ilişkin somut bir milat istiyorsanız, Sayın Temel Karamolloğlu’nun genel başkanlığını yaptığı Saadet Partisi’nin düzenlediği merhum Necmettin Erbakan’ı anma toplantısına katılmam diyebilirim. Bu katılımın kararının kamuoyuna duyurulduğu dakikalar itibariyle yükselen tepkileri hatırlayın. Üstelik bu tepkiler sadece CHP’ye ve bana yönelik olmadı; Saadet Partisi’ne ve değerli Genel Başkanı Temel Bey’e yönelik de oldu. Ancak biz bu tepkilere rağmen orada bulunmanın doğruluğundan karşılıklı olarak hiç şüphe etmedik. Bu adımın öncesinden başlayacak şekilde tüm toplum kesimleriyle bir karşılık beklemeksizin bir ilişki kurma çabamız elbette vardı. Ancak o buluşma tüm bu çabamızın geldiği noktayı göstermesi açısından çok önemliydi” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Ardından 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşı toplumun büyük bir bölümüyle birlikte gösterdiğimiz ortak duruş; bu girişim sonrasında başlayan süreçte ise gösterdiğimiz ödünsüz demokrasi ve adalet kararlılığı, CHP özelinde bizi toplumun farklı kesimleriyle yakınlaştırdı. 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu’nda ise bugün Altılı Masa’da da yer alan CHP, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin bulunduğu ‘Hayır’ buluşması tüm ezberleri bozdu.”
‘YAĞMA DÜZENİ SON BULACAK’
“Sadece 5’li çete değil bazı finans çevreleri tarafından da size karşı duvar örüldüğünü söylediniz. Bugün de bu finans çevrelerinin size karşı duvar olacağını düşünüyor musunuz? Bu duvarı nasıl yıkacaksınız?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şöyle yanıt verdi:
“Altılı Masa’nın bir ortak politikalar metni ve bu metinle birlikte de bir anayasa önermesi var. Bu iki metnin özeti size göre nedir derseniz, demokrasidir, hak- hukuk adalettir. Ama yaşamın her alanında hak, hukuk ve adalettir. Siyasette, eğitimde, sanatta, iş dünyasında, çalışma hayatında, doğa politikalarında, ekonomide; her alanda hak, hukuk ve adalet. Haliyle biz yaşamın her alanında demokrasiyi tesis edeceğiz ve adaleti sağlayacağız. Bakın, bu ülkenin 418 milyar doları çalınmış. Kim çaldı, nasıl çaldı ortaya çıkacak. Ortaya çıkmakla da kalmayacak; her kuruşu geri alınacak. Yağma düzeni son bulacak, nepotizm, kayırmacılık son bulacak. Ucu nereye gidiyorsa gitsin. Evrensel hukuk kaideleri içinde, kesinlikle ve kesinlikle hukuk içinde kalınarak yapılması gereken ne varsa yapılacak. Bunun önünde durmak isterlerse kendileri bilir. Tercih onların…”
‘İDDİALARI LAF-I GÜZAF’
“AKP-MHP sizin ABD ile dış mihraklarla anlaştığınızı iddia ediyor” şeklindeki soruya Kılıçdaroğlu, “Mihrak, ‘odak’ demek ve bizim anlaştığımız tek odak var; o da milletimizin vicdanıdır, milletimizin ferasetidir. Biz milletimizin vicdanından ve ferasetinden aldığımız ilhamla yol yürüyoruz. Dolayısıyla AK Parti-MHP ikilisinin bu türden iddiaları laf-ı güzaftır. Ki bence kendileri de bu gerçeği biliyor; bizim milletimizin vicdanıyla, ferasetiyle buluştuğumuzu görüyorlar” ifadelerini kullandı.
‘NEOLİBERALIZM KARŞITI EĞİLİM GÜÇLENİYOR’
Kılıçdaroğlu, açıklamasında, ‘neoliberalizm’ karşıtı eğilimin dünyada gün geçtikçe güçlendiğini kaydederek, “Bu süreçte yalnız değiliz. Zenginin daha zengin olduğu, fakirin daha da fakirleştiği bir düzen sürdürülebilir değil. Bunu herkes görüyor. Dünya yeni bir sosyal devlet anlayışıyla yeniden formatlanmalı. Göreceksiniz bu yeni dönemin öncü ülkesi olacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Bizim bu süreçteki nihai hedefimiz ‘Tek bir çocuğumuz dahi yatağa aç girmeyecek’ şeklinde özetlediğimiz yeni bir ekonomik programdır” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Birlikte üreteceğiz ancak hakça bölüşeceğiz. Belki birileri artık daha az kazanacak ama huzurlu bir Türkiye’de yaşayacak. Ve toplumun büyük bir bölümü de daha çok kazanacak. Gelir dağılımındaki eşitsizlik kısa sürede ortadan kaldırılacak ve inanın bu 84 milyon için huzur, refah, kardeşlik getirecek. Yani bu topraklarda yeniden hakça bir paylaşım düzeni kurulmuş olacak.”