Bugün Kıbrıs

Depremzedeler GSM operatörlerine dava açmaya hazırlanıyor

GSM operatörleri bu depremde de yurttaşları yüz üstü bıraktı. İletişim altyapısı çöktüğü için enkaz altındaki yakınlarına yardım ulaştıramayan yurttaşlar isyan etti. Depremzedelerin alamadıkları hizmetin faturasının kesilmesine ve yakınlarını kaybetmesine neden olan bu duruma karşı operatörlere dava açmaya hazırlandığı belirtiliyor.

Sözcü’den Yusuf Demir’in haberine göre, GSM operatörlerinin kullandığı “Vodafone yanında”, “Türk Telekom değerli hissettirir”, “Turkcell’le bağlan hayata” sloganları bugünlerde özellikle deprem bölgesindeki vatandaşların kulağını tırmalıyor. Depremin vurduğu 10 ilde 11 milyonu aşkın abonesi olan 3 operatör en kritik zamanda hizmet veremeyince vatandaşlar iletişim kuramadığı için yakınlarını kaybetmelerine neden olan yetkililere isyan etti.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan “GSM operatörlerinin ihmali ve sorunu çözmek yerine vatandaşlarımıza ‘telefonlarını daha az kullanmaları’ yönünde tavsiyede bulunmaları kabul edilemez. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve GSM operatörlerinin ciddi kusur ve sorumlulukları var” dedi.

‘CEZAİ VE İDARİ SORUMLULUKLAR DOĞAR’
Sağkan özetle şunları söyledi:

“Telekomünikasyon şirketlerinin, BTK’nın ve Bakanlığın Cezai ve Hukuki Sorumluluğu
İletişim hizmeti ve özellikle elektronik haberleşme hizmeti bir kamu hizmetidir. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu kamu hizmeti özel şirket tarafından yerine getirilmekte ancak şirket için de yükümlülükler söz konusu olmaktadır.

Kanun’un 6/1. maddesinin çeşitli bentlerinde yürütülecek haberleşme hizmetleriyle ilgili işlemleri yürütmek, denetimler gerçekleştirmek, bu alanda faaliyet gösterenlerin mevzuata uymalarını sağlamak ve kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak üzere tedbir almak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun sorumluluğu olarak düzenlenmiştir.

Kanun’un 12.maddesinde işletmeci şirketlerin hak ve yükümlülüğü düzenlenmiştir. Buna göre “Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması” şirketlerin yükümlülüğüdür (madde 12/2-ğ).

Deprem esnasında iletişimin aksaması ve bunun can ve mal kayıplarına sebep olması; kesinlikle bir ihmaldir. Kusurun yoğunluğuna göre cezai sorumlulukları söz konusudur. Ayrıca illiyet bağının kurulması halinde bunlar aynı zamanda bir haksız fiile sebebiyet verdiği için hukuki tazmin sorumlulukları gündeme gelecektir.

Keza aslında bir hizmet kusuru da söz konusu olup idari yargıda tam yargı davaları çerçevesinde tazminat başvuruları yapılabilir. Bakanlık ve BTK yetkilileri bakımından görevi ihmal şeklinde cezai ve idari sorumluluklar doğabilecektir.”

Exit mobile version