Perşembe günü İsrail’den Sudan’a bugüne kadarki en üst düzey diplomatik ziyaret gerçekleşti. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Sudan’a giderek Devlet Başkanı Abdel Fattah el Burhan ve hükümet yetkilileriyle görüştü.
Cohen, dönüşünde Tel Aviv’deki havalimanında yaptığı açıklamada, barış anlaşmasının maddeleri üzerinde uzlaşma sağlandığını açıkladı.
Sudan, iki yıl önce İsrail’le normalleşme anlaşması imzalamayı kabul etmişti ancak bir anlaşma üzerinde bugüne kadar uzlaşma sğalanmamıştı.
Arap Birliği ülkeleri son birkaç yıldır arka arkaya İsrail’le barış anlaşmaları imzalıyor. Sudan da bu ülkelerin sonuncusu olacak.
2020’de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Fas, ABD’nin arabuluculuğunda sürdürülen görüşmeler sonrası İsrail’le Abraham Mutabakatı’nı imzalayarak normalleşme için ilk adımı atmıştı.
Arap Birliği ülkeleri on yıllardır İsrail’i resmen egemen bir ülke olarak tanımayı reddediyordu. İsrail ve Arap ülkeleri arasında çok sayıda savaş da çıktı.
1979’da İsrail’i resmen kabul eden ilk Arap ülkesi Mısır oldu. Onu 1994’te Ürdün takip etti.
Sudan’la imzalanacak anlaşmanın sembolik bir önemi de var. Başkent Hartum, 1967’deki Arap-İsrail savaşından üç ay sonra düzenlenen ve tüm üye ülkelerin İsrail’i resmen asla tanımayacağına yemin ettiği Arap Birliği zirvesine ev sahipliği yapmıştı.
Sudan Dışişleri Bakanlığı, Cohen ve Burhan’ın “İsrail ile yapıcı ilişkiler geliştirmenin yollarını; başta askeri ve güvenlik olmak üzere tarım, enerji, sağlık, su, eğitim alanlardında işbirliğini görüştüklerini” duyurdu.
Açıklamada barış anlaşması imzalanıp imzalanmayacağına dair bir bilgi yer almadı.
Barış anlaşması açıklaması, daha sonra ülkesine dönen Cohen’den geldi. Cohen, havalimanında yaptığı açıklamada “Ziyaretin ABD’nin de rızasıyla yapıldığını” söyledi:
“Ziyaret, stratejik bir Arap ve Müslüman ülkesiyle yapılacak tarihi bir barış anlaşmasının temellerini attı. İsrail ve Sudan arasındaki barış anlaşması bölgesel istikrarı artıracak ve İsrail devletinin ulusal güvenliğine katkıda bulunacak.”
Cohen, barış anlaşmasının, Ekim 2021’de bir darbe sonrası yönetime gelen ordunun kısa bir süre içinde planlanan “hükümeti sivillere devretmesinin” ardından imzalanacağını ifade etti.
Filistin meselesine tepki olarak da yıllardır İsrail’i tanımayan Arap ülkelerinin teker teker bu politikadan vazgeçmesi; Filistinlilerin tepkisine yol açıyor.
1967’deki savaştan bu yana Arap ülkeleri, İsrail ile diplomatik ilişki geliştirmek için Filistinlilerin yaşadığı topraklardaki işgalden vazgeçmesi; Doğu Kudüs’ün başkent olduğu bir Filistin devleti kurulması şartı koşuyordu.
Kaynak: BBC Türkçe