16. Benedictus’un papalık dönemi, çocuk tacizi skandallarını idare ediş biçiminden LGBT hakları karşıtı söylemlerine kadar birçok başlıkta ihtilaflı bulunuyor. Gerçek adı Joseph Ratzinger olan Almanya doğumlu eski Papa’yı bu ülkenin Başbakanı Olaf Scholz dün ‘’tartışmalı bir kişilik’’ diye andı. İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ise taziye mesajında Ratzinger’in ‘’tatlılığına’’ da vurgu yaptı.
Vatikan’ın yayın organı L’Osservatore Romano’nun özel sayısında da Ratzinger baş sayfadan ‘’Nezaket, neşe ve tevazu’’ özellikleriyle anıldı. 2005-2013 yılları arasında görev yapan emekli Papa’nın ölümü sonrası çıkan haberlerde, Ratzinger’in bu farklı yorumlara yol açan, çelişkili görünen eylem ve söylemleri irdelendi. La Repubblica gazetesi ölüm haberini ‘’Kilisede devrim yapan muhafazakar’’ başlığıyla duyurdu, ‘’Geleneklerin koruyucusu olsa da istifasıyla papalıkta sonsuza dek devrim yarattı’’ diye yazdı.
TACİZ MAĞDURLARI TEPKİLİ
Vatikan uzmanları, 16. Benedictus’un kilisedeki çocuk tacizleriyle mücadele amacıyla da ‘’devrimsel’’ nitelikte adımlar attığını vurgularken, taciz mağdurları farklı görüşler dile getirdi. 16. Benedictus, taciz mağdurlarıyla buluşan ilk papa olmuş, tacizci din adamlarının görevden alınmasını kolaylaştıracak adımlar atmış, kendisi de yüzlerce kişiyi bu nedenle rahiplikten uzaklaştırmıştı.
Ancak taciz mağdurları dernekleri, ölümü sonrası eski papa hakkında yaptıkları açıklamalarla bu adımların yetersiz kaldığını vurguladı. Rahiplerin Tacizine Uğrayanlar Ağı (SNAP), ”16. Benedictus da kendisinden önceki papa gibi, taciz mağdurlarına gerçek bir özür ve gerçek tazminat yerine kilisenin imajının kötüleşmesi ve para akışının azalmasıyla ilgileniyordu… Papa 16. Benedictus’u onore etmek sadece yanlış değil aynı zamanda utanç verici. Bize göre Papa 16. Benedictus, kilisenin onlarca yıllık karanlık sırlarını kendisiyle birlikte mezara götürüyor” şeklinde bir açıklama yayımladı.
Ratzinger’in memleketi Almanya’daki taciz kurbanlarını temsil eden Eckiger Tisch grubundan Matthias Katsch da Alman haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada, ‘’Dünya çapındaki binlerce taciz mağduru tarafından, kurbanı oldukları sistemin uzun süreli yöneticisi olarak kötü hatırlanacak’’ dedi.
Ratzinger papa olmadan önce, 1977-1982 yılları arasında Almanya’da Münih Başpiskoposu olarak görev yaptığı dönemde 4 taciz vakasında hatalı davranmakla ve soruşturmada yanlış bilgi vermekle suçlanmıştı. Almanya’da 2022 başında yayımlanan bir raporda yer alan bu suçlamalar üzerine eski Papa, yanlış bilgi verdiğini kabul etmiş ancak bunun ‘’editoryal bir hatadan’’ kaynaklandığını öne sürmüştü. 16. Benedictus, Almanya’daki bu raporla ilgili olarak Şubat 2022’de yazdığı bir mektupta ‘’tüm cinsel istismar mağdurlarına derin utancımı, duyduğum büyük acıyı ve içten af talebimi sunuyorum’’ demişti.
LGBT HAKLARI KARŞITLIĞI
Emekli Papa’nın ölümü sonrası yeniden gündeme gelen söylemleri arasında LGBT haklarına karşı çıkışı da yer aldı. İtalya’da eski parlamenter ve LGBT hakları aktivisti Vladimir Luxuria, 16. Benedictus’un eşcinsel evliliklerini ”deccalin gücüne” bağlaması gibi açıklamalarını unutamayacağını söyledi.
Adnkronos haber ajansına konuşan Luxuria, ‘’Bizlerin hayatını, sevdiklerimizi olumlu etkileyebilecek konular ve yasalar hakkında obsesyon sınırında bir sıklıkla aldığı net pozisyonları hatırlıyorum. Bir insan olarak ölümü için elbette üzgünüm ama bizlere karşı çok sert ifadelerini unutamam. Beni en çok yaralayan eşcinselliği ‘’toplumsal açıdan tehlikeli’’ diye nitelemesiydi. Eşcinsel evliliklerini ‘’Deccal’in maneviyat karşıtı gücü’’ diye etiketlemişti’’ dedi.
Eski Papa 2020’de çıkan biyografisinde, eşcinsel evliliklerinin, ‘’laboratuvarda insan yaratılmasının’’ ve kürtajın ‘’Deccal’in maneviyat karşıtı gücünden’’ kaynaklandığını söylemiş ve ‘’Yüz yıl önce eşcinsel evliliklerinden bahsetmeyi herkes saçma bulurdu. Bugünse buna karşı çıkarsanız aforoz ediliyorsunuz’’ demişti.