KKTC’nin 39’uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla başkent Ankara’da düzenlenen resepsiyonda konuşan Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci olarak kabul edildi. Bu da inşallah önümüzdeki dönemde atılacak diğer adımlar için bir başlangıç teşkil edecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkı olan egemenlik ve bağımsızlığına sahip bir devlet olarak devletler camiasına katılacak” diye konuştu.
Akar, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın ‘barış’ bölümünü herkesin çok iyi anlaması lazım. Kıbrıs bizim milli meselemiz, 85 milyonun milli meselesi. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde kendisine düşen ne varsa bugüne kadar yaptı bundan sonra da yapmaya devam edecek” dedi.
KKTC’nin 39’uncu kuruluş yıl dönümü, Ankara’da bir otelde düzenlenen resepsiyon ile kutlandı. Resepsiyona Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genel Kurmay Başkanı Yaşar Güler, KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Kıbrıs Barış Harekatı gazileri ile çok sayıda ülkeden diplomatlar ve davetliler katıldı.
BAKAN AKAR: KIBRIS 85 MİLYONUN MİLLİ MESELESİ
Resepsiyonda konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıslıların daima yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtti. KKTC’nin ve Kıbrıslıların haklı davasını aynı kararlılıkla destekleyeceklerini söyleyen Bakan Akar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı’yla sadece Kıbrıslı kardeşlerimiz değil, herkes rahata, huzura, güvene kavuştu. O günlere kadar yapılan cefaların katillerin haddi hesabı yok. Kıbrıs Barış Harekatı’nın yapıldığı 1974’ten beri adaya barış ve huzur geldiğini, herkesin anlaması, görmesi ve bu hakkı teslim etmesi lazım. Gerçekten o günden itibaren akan kanlar durdu, gözyaşları durdu, insanlar barış ve huzur içinde yaşayabilir hale geldi. Kıbrıs Barış Harekatı’nın ‘barış’ bölümünü herkesin çok iyi anlaması lazım. Kıbrıs bizim mili meselemiz, 85 milyonun milli meselesi. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde kendisine düşen ne varsa bugüne kadar yaptı bundan sonra da yapmaya devam edecek” dedi.
“KIBRIS TÜRKÜ’NÜN HAKKINI TESLİM ETMELERİNİ BEKLİYORUZ”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin aynı anda barıştan yana olduğunu her fırsatta göstermeye devam ettiğini ifade eden Akar, “Maalesef bizim bu barışçıl girişimlerimiz ve barışçıl attığımız adımlar anlaşılmadı, anlaşılmıyor ve maalesef bizim bu barış tekliflerimiz her zaman reddedildi. Bunu da özellikle 3’üncü tarafların görmesi lazım. Bunu tarafsız bir şekilde görmelerini ve Kıbrıs Türkü’nün hakkını teslim etmelerini bekliyoruz. Burada kalıcı ve adil bir barış ile istikrarın oluşabilmesi için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının, hakkının, hukukunun teslim edilmesi lazım. Bunlar kabul edilmediği sürece Türk varlığına gerekli saygı gösterilmediği sürece bir çözüm olamayacağını hep beraber gördük. Yarım asırdır devam eden görüşmeler sonucunda herhangi bir yere varılamaması nedeniyle biz kararımızı verdik. Egemen, bağımsız 2 devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan bu devletin tanınması meselesi. Bununla alakalı olarak da Türk Devletleri Teşkilatı’nda da alınan kararın iyice özümsenmesi lazım. Burada artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk topluluğu nezdinde gözlemci olarak kabul edildi. Bu da inşallah önümüzdeki dönemde atılacak diğer adımlar için bir başlangıç teşkil edecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkı olan egemenlik ve bağımsızlığına sahip bir devlet olarak devletler camiasına katılacak” diye konuştu.
“SORUNLARIN BARIŞLA ÇÖZÜLMESİNDEN YANAYIZ”
Garanti ve ikmal anlaşmaları çerçevesinde bütün çalışmaları yaptıklarını ve yapacaklarını belirten Akar, “Üzerimize düşen ne varsa bunları yerine getirdik, getireceğiz. Bizler diğer taraftan Yunanistan ile olan münasebetlerimizi etkili bir şekilde sürdürmeye ve burada da barış elimizi uzatmaya devam ediyoruz. Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların barışla çözülmesinden yanayız. Ancak diğer taraftan da ne Kıbrıslı kardeşlerimizin ne de kendi haklarımızın herhangi bir şekilde çiğnenmesine, herhangi bir oldu bittiye izin vermeyeceğimizin bilinmesi lazım. Barış derken hiçbir şekilde zafiyet değil bu. Hakkımızı koruruz demek de tehdit değil. Bunun komşularımız tarafından çok iyi anlaşılması lazım. Maalesef Yunanistan’da özellikle bazı siyasiler bizim yaptığımız çalışmaları sabote ediyorlar ve kendi iç çekişmelerine feda ediyorlar. Aynı zamanda bu yaptıkları kendi haklarını, güvenliğini ve refahını tehlikeye atıyor. Yunan komşumuz, bir şekilde silahlanma sevdasıyla 2 ülke arasındaki barışı, istikrarı bozmak için ellerinden ne gelirse yapmaya devam ediyor. Biz diyaloga açık olduğumuzu söyledik ama hiçbir şekilde hakkımızı hukukumuzu çiğnetmeyeceğiz” ifadesini kullandı.
“TEK YOL; EŞİT, EGEMEN, 2 BAĞIMSIZ DEVLET”
Kıbrıs Türkü’nün haklı davasının yanında olduklarını vurgulayan Akar, “Bu Türkiye için bir milli mesele. Geldiğimiz noktada kesin çözüm için tek bir yol kaldığını, onun da eşit, egemen 2 bağımsız devlet olduğunu herkesin görmesi lazım, 3’üncü tarafların bunu anlaması lazım. Bundan sonra yapılacak iş, bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devlet olarak tanınması, barış ve istikrar içinde yaşaması. Bugünlere kadar gelinmesinde emeği geçen, kan döken şehitlerimiz var, mücahitlerimiz var. Onları büyük bir saygıyla anıyoruz, Allah’tan rahmet diliyoruz. Bundan sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dünya devletler ailesinde layık olduğu yere ulaşacağına ve bu noktada Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’nin beraber çalışacağına, refahta daha ileri gideceğine inanıyoruz” dedi.
Bakan Akar’ın konuşmasının ardından Kıbrıs yöresel dans gösterisi düzenlendi ve KKTC’nin kuruluşunun 39’uncu yılı anısına pasta kesildi.
Kaynak: AA