Sol Hareket: Biz kadınlar dünyayı değiştireceğiz, bu güç bizde var, direneceğiz!

Sol Hareket Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Semen Saygun, "Kadınlar, bedenleri üzerinden yapılan sınırlamalara, sömürüye karşı çıkıyorlar. Kadınlar, mücadelelerini görmeyen, önemsemeyen, günlük politikalarını gündemde tutup, iki yüzlü siyasete geçit veren eril politikalara karşı direniyorlar" dedi.

Sol Hareket, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Semen Saygun tarafından yapılan açıkalamada, başta İranlı kadınların olmak üzere, dünyanın her yerinde özgürlük mücadelesi veren kadınlar selamlandı.

Açıklamada, erkek egemen iktidarların saldırılarına, susturmaya çalışmalarına ve kirli politik oyunlara karşı mücadele edildiği belirtildi. Yalanla, baskıyla, tacizlerle, tecavüzlerle, şiddetle mücadele edileceği, ülkenin üzerine oynanan oyunlara, düşmanlığı besleyen ırkçı, milliyetçi söylemlere, yok edilmeye çalışan barış kültürüne, militarizme, kolonyalizme karşı barış içinde Birleşik Federal Kıbrıs’ın savunulacağı kaydedildi.

Açıklama şöyle:

“Patria, Minevra ve Maria Mirabel kardeşlerden bize miras kalan bir özgürlük mücadelesini yükselttiğimiz gündür 25 Kasım. Onlar, 25 Kasım 1968 de faşist bir diktatörün emriyle tecavüze uğradılar ve katledildiler. O günden bu güne dünyanın her yerinde kadınlar eril şiddete, tacize, tecavüze karşı aynı mücadeleyi vermeye devam ediyor.

Erkek egemen toplumlarda kadına yönelik şiddet, kadını denetim altında tutmak amacıyla kadının bedenine ve ruhuna yapılan sistematik saldırılar olarak tanımlanabilir. Kadına yönelik şiddet, kişisel bir mesele, kontrolsüz bir öfkenin sonucu değildir.

Kadına yönelik şiddet, cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı, eşitsiz güç ilişkisinden doğan toplumsal bir sorundur. Ataerkil kültürün beslediği kadına yönelik şiddet, bütün toplumsal adaletsizliklerden, eşitsizliklerden, kapitalizmden, sınıf sömürüsünden, homofobiden, ırkçılıktan, militarizmden beslenir ve onları besler. Kadına yönelik şiddetle mücadele ederken aslında bütün bunlarla da mücadele ederiz. Kadına yönelik şiddet bunun için sadece bir kadın meselesi değildir.

Bugün kadınlar tüm dünyada kendilerine dayatılan eşitsizliklere, adaletsizliklere, sömürüye, erkek egemen sisteme karşı direnirken erkek iktidarların sert müdahaleleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Kadınlar, İran’da Mahsa Hamidi’nin başlattığı özgürlük mücadelesini yükseltiyor, özgürlüklerini savunuyorlar. Kadınlar, tacize, tecavüze, şiddete karşı ses çıkarıyorlar.

Kadınlar, bedenleri üzerinden yapılan sınırlamalara, sömürüye karşı çıkıyorlar. Kadınlar, mücadelelerini görmeyen, önemsemeyen, günlük politikalarını gündemde tutup, iki yüzlü siyasete geçit veren eril politikalara karşı direniyorlar.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, başta İranlı kadınların olmak üzere, dünyanın her yerinde özgürlük mücadelesi veren kız kardeşlerimizin verdikleri mücadeleleri selamlıyoruz. Erkek egemen iktidarlar saldıracaklar, biz direneceğiz. Susturmaya çalışacaklar, susmayacağız. Kirli politik oyunlarla, yalanla, baskıyla, tacizlerle, tecavüzlerle, şiddetle mücadele edeceğiz. Ülkemiz üzerine oynanan oyunlara, düşmanlığı besleyen ırkçı, milliyetçi söylemlere, yok edilmeye çalışan barış kültürüne, militarizme, kolonyalizme karşı barış içinde yaşayacak Birleşik Federal Kıbrıs’ı savunacağız.

Barış bizim vazgeçilmezimizdir. Biz kadınlar dünyayı değiştireceğiz. Bu güç bizde var. Direneceğiz!”