Küba başkenti Havana’da 27-29 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen 22. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı Küba Komünist Partisi Merkez Komite Birinci Sekreteri ve Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel Bermúdez’in kapanış konuşmasıyla sona erdi.
Díaz-Canel, yaptığı kapanış konuşmasında, uluslararası dayanışma ve komünist ve işçi partilerinin ortak hareketinin sağlanması için karşılıklı güven ilişkilerinin ve şeffaflığın tesis edilmesinin, farklılıklara saygı gösterilmesinin ve birleştirici öğelerin benimsenmesinin gerekli olduğunu söyledi.
Toplantının hedefine ulaşıldığını söyleyen Díaz-Canel, “Gerçek devrimci dönüşüme yalnızca çabayla ve ortak çalışmayla ulaşabiliriz. Toplantının ‘Son Beyannamesi ve Eylem Planı’ bu amacı taşıyor. Bunu gerçek bir etkiye dönüştürmeyi başarabilirsek, bu alanın faydalı ve dönüştürücü olmasına devam etmesini sağlayabiliriz” dedi.
Díaz-Canel, daha iyi dünyanın birlik, entegrasyon, haklı davalar için mücadele ve ortak ideallerle mümkün olduğunu vurguladı.
Küba’nın emperyalist kuşatma altında olan diğer ülkelere olan desteğini ifade eden Díaz-Canel, “Aklımız ve dayanışmamız onlarla birlikte” diye konuştu.
Toplantıyı düzenleyen Küba Komünist Partisi’ne bu uluslararası koşullarda duyulan güven için teşekkür eden Díaz-Canel, ABD’nin adaya dönük ablukasına da değindi. Küba’nın ABD’nin yoğun ablukasına kararlılıkla ve yaratıcılıkla karşı koyduğunu belirten Díaz-Canel, “Küba’ya ve Devrim’ine her zaman güvenebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Toplantının sonunda sunulan “Son Beyanname ve Eylem Planı” delegeler tarafından onaylandı. Son Beyanname’yle birlikte Küba’yla ve emperyalizme karşı mücadele eden tüm halklarla dayanışma ilan edildi. Marksizm-Leninizm’in savunulması ve yaygınlaştırılmasının kararlaştırıldığı belgede emperyalizmin ideolojik, kültürel ve sembolik saldırılarına karşı koyulması gerektiği ifade edildi.
Onaylanan Eylem Planı’nda ise barışın savunulması için harekete geçilmesi, Ukrayna’daki savaşa yapıcı ve gerçekçi çözümler getirilmesi kararlaştırılırken, toplantıya katılan siyasi güçlerin fikirlerini ve prensiplerini devam ettirebilmesi için gençliğin siyasete dahil olması çağrısı yapıldı.
Eylem Planı’nda, işçi sınıfı ve köylülere, kadınlara ve göçmenlere destek için uluslararası kampanyalar yürütülmesi, kültürel emperyalizmle mücadele edilmesi, Filistin halkıyla dayanışmanın güçlendirilmesi, Batı Sahra çatışmalarına ilişkin adil ve kalıcı çözüm talep edilmesi, Puerto Riko halkının kendi kaderini tayin hakkının desteklenmesi, ABD’nin Latin Amerika ve Karayipler’e müdahalesinin kınanması kararlaştırıldı.
Kaynak: Sol Haber