Londra Zoolojik Toplumu’nun (ZSL) 5 bin farklı türü kapsayan 32 bin yaban hayat popülasyonuna ait durumu değerlendiren 2018 yılı verilerine dayanarak hazırlanan rapora göre, popülasyon boyutunda ortalama yüzde 69’luk küçülme yaşandı.
ZSL koruma ve politikalar direktörü Andrew Terry, “Bu ciddi bir düşüş bize doğanın çökmeye başladığını ve doğal hayatın boşaldığını anlatıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yaban hayatı popülasyonunun yılda ortalama yüzde 2,5’lik bir hızla azaldığına dikkat çeken Terry, bu bulguların WWF’in 2020’de yayımladığı son değerlendirmenin bulguları ile örtüştüğünü belirtti.
WWF İngiltere’nin bilim direktörü Mark Wright da “Savaş kesinlikle kaybedildi” diyerek doğanın hala çok zor durumda olduğunu belirtti.
EN BÜYÜK DÜŞÜŞ LAİIN AMERIKA VE KARAYİPLERDE
Raporda ormansızlaşma, insanları doğayı istismarı, kirlilik ve iklim değişikliği bu düşüşün en büyük sebepleri olarak ifade edildi. Yaban hayatı popülasyonları en büyük düşüşü Latin Amerika ve Karayip’lerde görüldü. Bu coğrafyalarda son beş yılda yüzde 94’lük bir kayıp yaşandı.
Örneğin, Brezilya’daki Amazonlarda yaşayan pembe yunus popülasyonu 1994 ve 2016 yılları arasında yüzde 65 azaldı.
Ancak rapora göre umut verici gelişmeler de yaşanıyor. Her ne kadar Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Kahuzi-Biega Milli Parkı’ndaki doğu ova goril nüfusu 1994-2019 arasında yüzde 80 kayba uğrasa da,Virunga Milli Parkı’ndaki dağ goril nüfusu 2010-2018 arası 400’den 600’e yükseldi.
Yine de genel düşüş doğaya verilen desteğin arttırılarak hayvan ve bitkilerin koruma altına alınması için yeni küresel stratejilerin geliştirilmesini gerektiriyor.
WWF yetkilileri zengin uluslara doğal hayatın korunmasında mali destek sağlamaları için çağrıda bulunuyor.