Bugün Kıbrıs

Üç AKP kurucusu: Erdoğan’a oy vermem

AKP’nin üç kurucusu genel seçimlerde Erdoğan’a ve AKP’ye o vermeyeceklerini söyledi.

“O DÖNEMDE BAŞÖRTÜSÜ BUGÜN İSE HER ŞEY”
Halk TV’ye konuşan kuruculardan Fatma Bostan Ünsal, “İçinde bulunduğumuz süreçte yaşanılan her şey benim için çok büyük bir hayal kırıklığı. Şu an yaşadıklarımız iktidara geldiğimiz dönemde yaşanılanlardan çok daha kötü. O dönemde başörtüsüne yönelik kısıtlayıcı bir ortam vardı. Bugün ise sadece başörtüsünün serbest olduğu ama onun dışındaki her şeyin yasak ve hukuktan uzak olduğu yani o dönemden çok daha baskıcı bir ortam var. Muhalif olmanızın da meşru görülmüyor. Bu da Türkiye’de bir ilk” ifadelerini kullandı.

“BÖYLE BİRİ DEĞİLDİ”
Ünsal, “Erdoğan tutarlı değil. Şu an en baştaki politikamızın tam tersine bir politika güdüyor. Kendi seçmen tabanını neredeyse azizleştiren, kendi seçmen tabanını dışındakileri de düşmanlaştıran biri. Böyle biri değildi“ diye konuştu. Türkiye’nin, insanların görüşlerini rahatlıkla müzakere edebileceği bir ortamdan uzaklaştığını belirten Ünsal, “Yakın çevrem ve akrabalarım dahi diyalog ortamından uzaklaşmış bulunuyor. Türkiye’de yüzde 65 olduğu düşünülen sağ muhafazakar seçmene sürekli takviye etmek için neredeyse seçmenin genetiğini bozacak hamleler yapılıyor” diye devam etti.

Kendisinin de KHK’li olduğunu anımsatan Ünsal, “Birçok insan sadece isim karışıklığından dolayı bile işinden atıldı. Derdini anlatabileceği bir yer olmadı” dedi. Ünsal, “7 Haziran seçimlerinden sonra AKP, meclisi hükümet kurmaya teşvik etmeliydi” değerlendirmesinde bulundu.

Ünsal, “Genel seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?” sorusuna ilişkin de “Tabi AKP’ye vermeyeceğim. Ne zamandır zaten vermiyorum. Tüm bu hoşlanmadığım siyasetin nedeni olduğu için Erdoğan’a da oy vermem. Düzeleceğine yönelik bir işaret de yok” cevabını verdi.

“EN BÜYÜK İKİ HATAYI MISIR VE SURİYE KONUSUNDA YAPTI”
AKP kurucu üyesi ve AKP’nin ilk Dışişleri Bakanı olan Yaşar Yakış, AKP’nin iktidarı boyunca dışişleri politikasında en büyük iki hatayı Suriye ve Mısır konusunda yaptığını söyledi. İkisinde de Türkiye’nin haksız olduğunu vurgulayan Yakış, “Şimdi Mısır, yapılanların acısını çıkarmaya çalışıyor. Türkiye, Libya’da da yumurtalarının hepsini aynı sepete koymaksızın hareket ediyor” dedi.

“FRENE BASMADI, HALA DA BASMIYOR”
Türkiye’nin gönderdiği silahların terör örgütü IŞİD’e ulaştığı yönünde genel bir kânı olduğunu vurgulayan Yakış, “Uluslararası camia, Suriye’de sivil halkın ayaklanmasına yardımcı olmak için gönderdiği silahların yanlış ellere gittiğini fark ettiğinde frene bastı. Türkiye ise frene basmadı hâlâ da basmıyor. O silahların IŞİD’e ulaştığı yönünde bir kânı var. Türkiye’nin IŞİD konusunda yaptığı şeyler inkâr edilecek boyuttan çıkmış durumda” ifadelerini kullandı.

Yakış, Erdoğan’ın 2012’de kullandığı “İnşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, Selahaddin-i Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii’nde namazımızı da kılacağız” ifadelerini de çok yanlış ve hakaretamiz bir davranış olarak gördüğünü söyledi.

“İFŞALARI KABUL ETMEK MÜMKÜN”
Peker ifşalarının Erdoğan’a kadar uzanma ihtimalini tamamen dışlamak istemediğini söyleyen Yakış, “Saraya kadar uzanıyorsa bu çok kötü bir durum demektir. Belki bir ihtimal, Cumhurbaşkanına veya daha yakınlarına gitmeden önü alınabilir. Peker’in şimdiye kadar söyledikleri yalanlanmadığı sürece bu ifşaları doğru kabul etmek mümkündür. Şu anki hukuk sisteminde ifşalarının sonuna kadar gidileceğine ihtimal veremiyorum ve hemen bir sonuç çıkacağından da ümitli değilim. Bir şekilde üstü kapatılacaktır” diye konuştu.

Yakış da son olarak, olası bir genel seçimde AKP’ye oy vermeyeceğini ve Erdoğan dışında başka bir isme oy vermeyi tercih ettiğini söyledi.

“SÜTE SU KATTI”
AKP kurucularından ve şu an Gelecek Partisi Genel Başkan Danışmanı olan Cuma İçten ise 17-25 Aralık yolsuzluklarının üstünün örtünmeye başlanmasının kendisinin AKP’den ayrılması konusunda “milat” olduğunu belirterek, “AKP, 17-25 Aralık yolsuzluklarından sonra süte su kattı. Erdoğan, dört bakanın yaptıkları yolsuzluklar sonucunda yüce divanda yargılanmasının önüne geçti” dedi. Konser ve festival yasaklarına da değinen İçten, “İnsanların yan yana gelip kalabalık bir görüntü oluşturmasından ve orada iktidar aleyhine söylemlerin ve sloganların ortaya çıkmasından son derece rahatsızlık duyuyorlar. Çünkü çok korkuyorlar” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version