Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) “çığır açan cihaz” olarak tanımladığı uygulamanın erken teşhiste önemli bir adım olacağı tahmin ediliyor.
Biyoteknoloji şirketi Viome tarafından üretilen test üzerinde çalışan araştırmacılar, daha doğru bir teşhis aracı oluşturmak için mikrobiyomdaki değişiklikleri incelemeye başlayarak bakteri, mantar, virüs ve vücutta yaşayan mikropları mercek altına aldı.
Daha önceki araştırmaların ağız veya boğaz kanserli kişilerin kansersiz insanlardan farklı bir ağız bakteri florasına sahip olduğunu göstermesi, bu konuda araştırmacılara önemli bir yol açtı.
“GENETİK YOL HARİTASI BELİRLEDİK”
Viome şirketindeki araştırmayı yöneten Guruduth Bavanar, Euronews’e yaptığı açıklamada, buluşla ilgili şunları söyledi. “50 yaş ve üstü kişilerden veya sigara içen yetişkinlerden tükürük örnekleri topladık. Hem ağız hem de boğaz kanseri için risk faktörlerine bakarken, alınan örneklerden bakteri, mantar ve deri hücrelerin genetik yol haritasını belirledik”.
Bilim insanları yapay zekayı da kullanarak, 80’i ağız, 12’si gırtlak kanseri olan hastadan gelen ve 945 örnekten alınan genetik verileri inceledi.
Bavanar, yapay zeka sayesinde daha fazla veri toplayıp, daha kesin sonuçlara ulaşma imkanına sahip olduklarını ifade etti.
Geliştirilen bu model, ağız ve boğaz kanseri olan kişilerdeki gen haritasında 88 farklı değişiklik ve bu hastalardan alınan örneklerde bulunan bakterilere özgü 182 genetik özellik tanımladı.
Araştırmacılar daha sonra bu modeli, 82’si kanserli hastadan gelen 230 örnekle kıyaslayarak test etti.
Geliştirilen model, kanserli hastalardan alınan örneklerin yüzde 90’ını ve olmayan insanlardan alınan örneklerin yüzde 95’ini doğru bir şekilde tanımladı.
Araştırmacılar, ABD’de satışa sunulan “CancerDetect” adlı tükürük testinin, yüzde 95 özgüllük ve yüzde 90 duyarlılıkla algılama imkanı verdiği görüşünde.
“TESTİN KULLANILMASI KANSER RİSKİNİ DÜŞÜRECEK”
Bilim insanları, özellikle ağız ve boğaz kanserine yakalanma riski olanların bu testi kullanmasının yararlı olacağı görüşünde.
Tespit edilmesi oldukça zor olan ağız ve boğaz kanserleri, etkili teşhis araçlarının eksikliği nedeniyle genellikle ileri bir aşamaya ulaşana kadar anlaşılamıyor.
Bu sorun, hastaların hayatta kalma oranlarının önemli ölçüde düşmesine yol açıyor.
Mevcut tarama yöntemlerine göre doktorlar, görsel ve dokunsal muayenelerle teşhis koyabiliyor.
Ancak lezyonların çıplak gözle tespit edilebilmesi için yeterince büyük olması gerektiğinden teşhis yapıldığında hastanın tedavisi için çok geç kalınmış olabiliyor.
ABD’deki verilere göre, hastaların sadece yüzde 28’i erken teşhis edilebiliyor.
Yemek borusu kanserinde 5 yıl hayatta kalma oranı yüzde 68 iken, ağız kanserinde bu oran yüzde 20,6. Bu kanser türlerinin erken teşhisi halinde ilk beş yıl içinde hayatta kalma oranı yine sırasıyla yüzde 86 ve yüzde 47.
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü verilerine göre, bu yıl 54 bin kişiye ağız, 20 binden fazla kişiye boğaz kanseri teşhisi kondu.
Kaynak: BBC Türkçe