Söz konusu sesli kayıtta Maliki, Mukteda es-Sadr’ı İngiliz projesi olarak tanımlayarak, ‘‘Mesele şu ki, Mukteda’nın Şiilerin ve Irak’ın kontrolünü ele geçirmesini amaçlayan bir İngiliz projesi var, o zaman onu öldürüp Irak’ı Sünnilere verecekler. Ortada böyle bir proje var, ama ben buna karşı savaşıyorum, buna karşı hem siyasi ve askeri olarak savaşılacak.” dediği aktarılıyor.
Yine aynı kayıtta, İran’ın Mukteda es-Sadr’a yardım ettiğini, Tahran’ın Hasan Nasrallah’ı Lübnan’da nasıl Hizbullah Örgütü şefi yaptıysa şimdi de kendisi için Irak’ta aynısını yapmak isteğini kaydeden Maliki, “Mukteda bir katil, Bağdat’ta kaç kişiyi öldürdü? Adam kaçırmalar, bombalı arabalar, o usta değil, korkak, hain, hiçbir şey bilmeyen cahil (…) Sadrları tanıyorum, onlarla Basra, Kerbela ve Bağdat’ta savaştım, silahımız yoktu ve İranlılar onlara gelişmiş füzeler vermişti ve biz yine de kazandık.” dediği iddia edildi.
Kanun Devleti Koalisyonu Genel Başkanlığı dışında, Şii siyasi çatı kuruluşu Koordinasyon Çerçevesinin de en önemli liderlerinden biri olarak bilinen Maliki, sızdırılan kayıtları sosyal medya hesabından yalanladı ve bunların sahte olduğunu bildirdi.
Mukteda es-Sadr ise bu kayıtların kendisi için hiç bir şey ifade etmediğini söyledi.
Irak siyasetini izleyen gözlemcilere göre, basına sızdırılan ses kayıtları Irak toplumu ve siyasetindeki derin çatlakların önemli bir göstergesi.
Maliki ve Mukteda arasındaki güç çekişmesi 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgalinden bu yana sürüyor. ABD’nin Irak ordusunu dağıtmasından sonra Sünni gruplar El Kaide ile işbirliği yaparken, Şii militanların önemli bir kısmı, Mukteda es-Sadr’ın kurduğu mehdi ordusu etrafından kenetlendi.
Maliki 2006 yılında ilk kez başbakan olduğunda Sünni silahlı gruplar dışında, mehdi ordusunu da 2007 ve 2008 yıllarında silahsızlandırmak istedi.
2010’deki seçimde ise görüş ayrılıklarına rağmen Mukteda Tahran’ın da teşvikiyle Maliki’yi destekledi.
IŞİD’in 2014 yılında etkili olmasının üzerinden Mehdi ordusu bu gruba karşı silahlı faaliyetlerine yeniden başladı.
Maliki ay başında yaptığı açıklamada, seçimlerde yine aday olacağını açıkladı.
Maliki, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Gelecek hükümet, tüm Iraklılar için hizmet odaklı bir hükümet olma mesajı vermeli, seçimlere katılan katılmayan, seçim sonrası siyasette kalan veya çekilen hiç kimseyi dışlamamalı, siyaset dışına atmamalı.” ifadelerini kullandı.
Maliki’nin bu açıklamayla seçimlerden birinci çıkan ancak sonrasında istediği hükumeti kuramadığı için siyasetten çekilen Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a işaret ettiği belirtiliyor.
Irak’ta 2003 sonrası iki dönem başbakanlık yapan ve mezhepçi politikalarıyla bilinen Maliki’nin başbakanlığının son aylarında İŞİD ülkenin üçte birini ele geçirmişti.
IRAK’TA HÜKÜMET KURMA ÇALIŞMALARI
Irak’ta genel seçimlerin üzerinden 9 ay geçse de mezhepsel anlaşmazlık yüzünden henüz yeni bir hükumet kurulamadı. Yasalara göre, Meclis önce cumhurbaşkanını seçecek ve bunun için de 329 sandalyeli Mecliste 220 vekilin oyu gerekli. Seçilecek cumhurbaşkanı da Şiilerin başbakan adayına hükumeti kurma görevini verecek.
Sadr, geçen ay siyasetten çekilme kararı almış ve 73 vekilini Meclisten istifa ettirmişti. Irak’ta Şii liderin çekilmesi sonrası hükümet kurma müzakerelerini İran destekli rakipleri Şii siyasi çatı kuruluşu Koordinasyon Çerçevesi yürütüyor. Bu çatı kuruluşta Maliki koalisyonunun yanı sıra Haşdi Şabi komutanlarından Hadi Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ile Şii milis yapıların siyasi uzantıları bulunuyor.
Kaynak: AFP, AP, Reuters, AA