HABER MERKEZİ
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü Başkanı Arda Çileker ile geçtiğimiz hafta Ankara’ya yaptıkları ziyaret hakkında konuştuk. TDP’li gençler, kuzeydeki muhalefetin “büyüklerinin” yapmadıklarını yaparak tabuları yıktılar. CHP’nin ve Türkiye’deki diğer muhalefet partilerinin Kıbrıs’ın iç meselelerine bakışına “müdahale” ettiler. “Bir de bizden dinleyin” diyerek Ankara’nın yolunu tutan gençler, çok sıcak karşılandıklarını, Kıbrıs’ta yaşayan gençlerin gelecek kaygılarını, demokrasi mücadelelerini ve endişelerini Türkiye’deki muhalefet partileri ile açık yüreklilikle konuştuklarını belirttiler.
“2020 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Müdahale Raporu”nun ilk kez Ankara’da konuşulduğunu söyleyen TDP Gençlik Örgütü Başkanı Arda Çileker, “Bu rapor kendilerine ilk kez TDP Gençlik Örgütü tarafından birinci elden sunuldu. Kendilerinin de bizleri dinlerken şaşırdıklarını gördük” ifadelerini kullandı.
TDP Gençlik Örgütü Başkanı Arda Çileker’in Bugün Kıbrıs‘a verdiği röportaj şöyle:
TDP Gençlik Örgütü olarak aktif bir süreç geçiriyorsunuz. Ülke gündemine duyarlılığınız çok yüksek. Sizi Ankara ziyaretini yapmaya yönelten etkenler nelerdi?
Arda: Türkiye’deki siyasi partilerin gençlik yapılanmaları ile bir araya gelmek aslında 1 yıl önce Gençlik Örgütü yönetimine seçilirken en büyük hedeflerimizden bir tanesiydi. Bu hedefimizi Kıbrıs’taki siyasi partilerin gençlik örgütlerini ziyaret ederken de paylaşmıştık. 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleri başta olmak üzere, hemen hemen her konuda Türkiye’deki siyasetçiler bizi hep başkalarının anlatıları üzerinden dinlediler. Aslına bakarsanız bu AKP’nin ülkeler arası ilişkilerinde kullandığı bir yöntem. Tıpkı kendi vatandaşları arasında kutuplaşmayı hakim kıldığı gibi, başka ülkelerde de kendi gibi düşünmeyenlerle olan ilişkilerinde bunu tercih ediyor. Siyasi söylemiyle ötekileştiriyor, güdümündeki medya ile de iç kamuoyundaki algıyı yönlendiriyor. Günün sonunda öyle bir noktaya geliniyor ki Türkiye’deki muhalefet partileri de bu sürece ister istemez angaje oluyorlar. Bunda bir diğer sorun ise tarafların genellikle birbiriyle hiç iletişime geçmemesi veya iletişimin doğru zeminde kurulamaması. İşte tüm bu sorunları ortadan kaldıracak yegane şey açık iletişimdir. TDP Gençlik Örgütü olarak motivasyonumuz, sorunlarımızı Türkiye’deki muhalefet partileri ile açık yüreklilikle konuşmak ve özellikle Türkiye’deki iktidar mensuplarının Türkiye basınında Kıbrıs Türk toplumuna dair yürüttükleri kara propagandayı kırmaktı.
Ankara’da yaptığınız ziyaretlerde nasıl karşılandınız? Ankara’dan Kıbrıs’a bakınca buradaki mücadele nasıl görünüyor? İzlenimleriniz neler?
Arda: Yaptığımız ziyaretlerde ne mutlu ki hep sıcak karşılandık. Görüşmeden önce bildiğimiz tek şey, Ankara’daki siyasilerin Kıbrıs politikalarında belli kalıplar üzerinden ilerlediği yönündeydi. Görüşmelerimiz bu anlamda çok önemliydi. Bunun önemini yaptığımız her görüşme sonrası aldığımız geri dönüşlerde daha iyi gözlemledik. “Çok özür diliyorum, bu konuları detaylı bilmiyordum” diyen, biz anlatırken sayfalarca not tutan siyasetçiler oldu. Yaptığımız görüşmelerde AKP’nin kuzey Kıbrıs’taki politik yansımalarını değerlendirirken siyasetçiler, “Burada aynısını yıllar önce yapmıştılar” dediler. Bu noktada tecrübe paylaşımının da önemli olduğunu söyleyebiliriz. Bizimle hemfikir oldukları pek çok konu var. Her zaman savunduğumuz “Türkiye demek, AKP demek değil” anlayışı bu görüşmeler sırasında bir kez daha teyit edildi. Türkiye’de ilişkilerimizi doğru zeminde geliştirebileceğimiz milyonlar var. Görüştüğümüz partilerin tamamı aynı cümlelerle ifade etmese de bizlerin bağımsızlığına, kültürüne ve iradesine saygı duyuyorlar. Bizler tam da bu noktada Türkiye’deki iktidara karşı Kıbrıs’a dair alternatif söylem geliştirilmesinin önemli olduğuna değindik.
Ankara’da birçok siyasi partinin gençlik oluşumlarını ziyaret ettiniz. Türkiye ve Kıbrıs toplumları açısından bu ziyaretler sonrası beklentileriniz neler?
Arda: Siyasi partilerin gençlik örgütleri ile gündemimizdeki TC – KKTC ilişkilerinde yaşanan çıkmaz ve demokratik yaşama yapılan müdahaleler ile Kıbrıs Türk halkının yaşadığı ekonomik, siyasi ve demokratik gelişmeleri derinlemesine ele aldık. Türkiye kocaman, farklı sorunlarla aynı anda mücadele edilmek zorunda kalınan bir ülke. Görüşmelerde muhataplarımızla ikili ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimize dair öneriler yaparak fikir alışverişinde bulunduk. Asla iletişimin bu ziyaretlerle sınırlı kalmasını istemiyoruz. İlerleyen süreçte paylaşacağımız proje ve etkinlikler inanıyorum ki ilişkilerimize sürdürülebilir bir zemin yaratacaktır. En azından bizler bunun için yoğun bir çalışmanın arifesindeyiz. Yaptığımız ziyaretler başlangıç adımları olacaktır.
CHP Gençlik Kolları’na 2020 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Müdahale Raporunu sundunuz. Bunun CHP tarafından size geri dönüşü nasıl oldu? Rapordan sonra CHP’nin Kıbrıs’a bakışı açısında nelerin değişmesini bekliyorsunuz?
Arda: “Müdahale ve Usulsüzlükleri Raporluyoruz” ekibi tarafından hazırlanan bu rapor kendilerine ilk kez TDP Gençlik Örgütü tarafından birinci elden sunuldu. Kendilerinin de bizleri dinlerken şaşırdıklarını gördük. 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili sayın Kılıçdaroğlu’nun “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 11 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde tüm adaylara başarılar diliyor, seçmen iradesinin sadece KKTC vatandaşlarına ait olduğunu vurgulayarak Kıbrıs Türkü’nün demokrasi kültürünü canı gönülden selamlıyorum” tweetine değinerek müdahalelerin görmezden gelinmesinin devamı durumunda bizleri bekleyen tehditlere değindik. Kendileri de çalışmalarını KKTC’nin bağımsızlığına ve kendi içindeki özerk yapısına sadece AKP’nin değil, hiçbir siyasi erkin karışmaması gerektiği üzerinden yürüttüklerini belirttiler. “Ankara karar verir, Lefkoşa uygular” zihniyetini gündeme getirdiğimizde de bunun aksine Kıbrıs politikalarına dair birlikte yön verilmesi konusunda hemfikir olduklarını söylediler.
Siyasi partilerin yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri ile de bir araya geldiniz. Türkiye’deki örgütlerin mücadelelerinden bahseder misiniz?
Arda: Sosyal Demokrasi Vakfı ile ilişkilerimiz dün başlamadı. Benden önceki Başkanımız Yusuf Osman döneminde çok iyi ilişkiler geliştirmeyi başarmıştık. Özellikle kitap kaynaklarını bizlerle paylaşmışlardı. Sosyal Demokrasi Vakfı’ndaki genç yetkililerle yaptığımız görüşme, geliştirebileceğimiz ortak pratikleri değerlendirmemiz bakımından son derece yararlı oldu. Bu görüşmemizde diğer konulara ek olarak adadaki üniversite enflasyonu ve öğrenci sorunları üzerine de konuşma fırsatı yakaladık. İvme Hareketi görüştüğümüz bir diğer örgüttü. İlk kez örgüt olarak kendileri ile temasta bulunduk. Kendi yayınları ve yürüttükleri çalışmalar hakkında paylaşımlarda bulundular. İlerleyen dönemde ortak çalışma grupları konusunda bir hemfikirlik yakaladık. Her iki görüşmede de ortak projelerin yapılamaması için önümüzde duran hiçbir engel yok.
HDP’li gençlerle yaptığınız görüşmede, eş başkanlarının tutuklu olması ve HDP’ye karşı sistematik yapılan operasyonlar ve tutuklamalar konusu konuşuldu mu? Gençler bu olaylarla ilgili ne düşünüyor? Sizin ziyaretten sonra oluşan kanaatiniz nedir?
Arda: Yaptığımız diğer görüşmelerde olduğu gibi HDP Gençlik Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi ile yaptığımız görüşmede de hem AKP iktidarı tarafından Kıbrıslı Türklere uygulanan Türkiye’ye giriş yasağını hem de UBP-DP-YDP hükümetinin adada ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik getirdiği yasa önerilerini konuştuk. Bu tür uygulamaların çok daha ağırlarıyla HDP’nin karşı karşıya olduğunu, kutuplaştırma hamlelerinin kuzey Kıbrıs’ta da ciddi şekilde hissedildiğini belirttik. Türkiye Dışişleri Bakanı’nın son ziyaretinde Meclis’te sarfettiği sözleri anımsatarak korku ikliminin Türkiye’den kuzey Kıbrıs’a taşınmaya çalışıldığını vurguladık. Türkiye’deki iktidarın AiHM kararlarına aykırı hareket etmesinin son derece yanlış olduğunu belirttiğimiz görüşmede, onlar da hem kendileri hem de yakın coğrafyamız için 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir kırılma süreci olacağını belirttiler.
Biraz da TDP Gençlik Örgütü’nden bahsedecek olursak, partinizin diğer 4 sol parti ile aldığını ortak mücadele planını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Arda: Partimiz bu konuda yürütülen çalışmalarda son derece yapıcı ve bütünleştirici bir rol üstleniyor. Yaşanan sürecin yavaş olduğuna dair eleştiriler okusak da kısa sürede ortaya konan bazı pratikler de mevcut. Bu pratiklerden hangilerinin destek görüp hangilerinin eleştirildiği ise iyi gözetilmeli. İnanıyorum ki bu süreç toplumumuz lehine olacak en iyi iş birliği modeli ile sürdürülecektir.
TDP Gençlik Örgütü’nü bundan sonraki süreçlerde neler bekliyor? Yaratılmaya çalışılan düzene karşı bir eylem planınız var mı?
Önümüzdeki dönemde 20 Temmuz 2022 tarihi ilk göze çarpanlar arasında. Biliyorsunuz bu tarihte Külliye’nin temelinin atılacağı duyuruldu. Gençlik Örgütü’müz ilerleyen günlerde bu konuda yeni bir çalışmaya imza atacak.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Arda: Ankara ziyaretimize dair gösterdiğiniz ilgi ve sesimizi duyurduğunuz için TDP Gençlik Örgütü adına çok teşekkür ederim.