Bugün Kıbrıs

Aşırı sağcı Fransız lider Le Pen: Fransız siyasetinde tarihi bir zafere imza attık, deprem yarattık

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un merkez ittifakı yerine seçmenlerin aşırı sağ ve solcu adayları tercih etmesi nedeniyle Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi (RN) 577 üyeli parlamentoda daha önce sekiz olan toplam sandalye sayısını 89’a yükseltti.

Siyasi yelpazenin diğer ucundaki Jean-Luc Melenchon liderliğindeki Nupes koalisyonu ise 131 sandalye kazanarak ana muhalefet gücü haline geldi.

Macron’un merkezci ittifakı Birlikte, 245 ile en çok sandalye kazanan parti olmayı başarsa da salt çoğunluk için gerekli olan 289 sayısından oldukça uzakta kaldı.

“MACRON’UN EMEKLİLİK REFORMU TARİH OLDU”
Aşırı sağ ve aşırı sol partilerin güçlü performansı, geçen mayısta cumhurbaşkanlığına yeniden seçilen Emmanuel Macron’un görev süresince yürürlüğe sokmayı planladığı vergi indirimleri ve emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi tasarıların meclisten geçmemesine neden olma riski taşıyor.

“Macron artık bir azınlık başkanı. Emeklilik reformu planı tarih oldu” diyen Le Pen, gazetecilere verdiği demeçte, “Parlamentoya çok güçlü bir grup olarak giriyoruz ve bu nedenle bize ait olan her makama sahip çıkacağız ifadelerini kullandı. Aşırı sağcı kadın lider sekiz bütçe denetleme komisyonundan en az bir tanesine başkanlık etmeye çalışacağını da sözlerine ekledi.

Ulusal Meclis’te grup oluşturmak için partilerin en az 15 milletvekiline sahip olması gerekiyor. 89 milletvekili çıkaran RN ise şu anda grup oluşturmanın yanında meclis araştırma, savunma ve dış politika komisyonları da dahil olmak üzere diğer oluşumlarda sandalye talep etme hakkını kazandı.

Bu önemli sandalye sayısının aşırı sağcı partiye tanıdığı diğer bir avantaj da Ulusal Birlik’in şu anda hükümete karşı bir gensoru önergesini vermek için gereken 58 sandalyeye sahip olması ve meclisi bir güvensizlik oylamasına götürebilmesi.

PAZARLIK VE MÜZAKERE SÜREÇLERİ
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron henüz seçim sonuçları hakkında yorum yapmadı.

Yeni dönemde hükümet diğer partilerle pazarlık yaparak ve uzlaşı sağlayarak projelerini yürürlüğe sokabilecek.

Partilerle uzlaşı sağlanamaması durumunda ise muhalif milletvekilleri ile doğrudan pazarlık da Macron ve partisinin başvurabileceği diğer bir yol olabilir. Ayrıca Fransız Anayasası hükümete her zaman olmasa da özel bir maddeyi kullanarak bir yasayı oylama yapmadan kabul etme hakkı tanıyor.

Şu andaki tablo 1988’de Sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterrand döneminde de yaşanmış, Mitterrand yasaları geçirmek için Komünistlerden ya da merkez partilerden destek almak zorunda kalmıştı.

DÜŞÜK KATILIM ORANI
Fransız seçmenin sandığa ilgisizliği bu seçimlerde de ön plana çıktı. Seçimlere katılım oranı 2017’ye göre bir miktar artarak yüzde 54’e ulaştı. 2017’de ise bu oran yüzde 57,36’da bulunuyordu.

Paris’te yaşayan ve seçim kampanyası ile ilgilenmediğini ve oy kullanmadığını söyleyen 20 yaşındaki tıp öğrencisi Lucie Gault, “Kimin aday olduğunu bile bilmiyorum. Hiçbirini takip etmiyorum ve oy kullansaydım bile neye oy verdiğimi bilmezdim” dedi.

Kaynak: Euronews, AP

Exit mobile version