Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu “ayrılıkçı” söylemler kullanmakla eleştirdi.
Maviş yaptığı yazılı açıklamada, Mevlüt Çavuşoğlu’nun KKTC’deki ziyaretinde “ayrılıkçı” söylemler kullandığını belirtti ve “Çavuşoğlu’nun ziyareti masum değildir. Kıbrıslı Türk Toplumu’nu yalnızlaştırmak, bağımsız hareket etmemesini sağlamak ve adanın üzerindeki emellerinin devamına yönelik yapılmış bilinçli bir ziyarettir. Çavuşoğlu’nun söylemlerini protesto eder, bir an önce toplumlararası müzakerelerin yeniden başlaması çağrısı yaparız” dedi.
Maviş, KTÖS’ün 1960 Antlaşmalarından doğan ve müzakere süreçlerinde üzerinde uzlaşılan toplumsal haklar için mücadele etmeye devam edeceğini belirtti.
AB’nin Türkiye İlerleme Raporuna da değinen Maviş, raporda Kıbrıs Türklerinin statüsünden bahsedildiğini ve AB’in Türkiye’ye çağrılarda bulunduğunu, bunun üzerine Çavuşoğlu’nun Kuzey Kıbrıs’a gelerek ayrılıkçı söylemler kullandığını iddia etti.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş’in açıklamasının tamamı şöyle:
“Avrupa Parlamentosu’nun 2021 Türkiye İlerleme Raporunda Türkiye’yi adanın meşru toplumlarından biri olan Kıbrıslı Türklere gerekli irade alanını vermesi gerektiğine dair çağrı yapıldı. Bir kez daha bu ifade ile Kıbrıslı Türklerin uluslararası statüsü teyit edilmiş ve bu statüye saygı duyulması istenmiştir.
Aynı raporda imzalanan “iktisadi ve mali” protokolden ciddi endişe duyulduğu ifadesinin de yer aldı. Sivil toplum örgütlerinin teslimiyet protokolü olarak ifade ettiği bu belgenin AP tarafından “endişe” verici olarak bulunması, mücadeleye uluslararası bir anlam katmıştır.
Raporda Türkiye’ye tek taraflı eylemden ve demografik dengeyi değiştirecek eylemlerden kaçınması tavsiye edilmiştir.
Teslimiyet protokolünü tek taraflı bir eylemdir ve bir toplumun kültürünü, kimliğini, varlığını tehdit etmekle beraber, yok etmek için yerli işbirlikçileri ile birlikte zemin hazırlanmaktadır.
Raporda Kıbrıs Rum liderliğine de Kıbrıslı Türklerin AB’ye katılımını kolaylaştırma çabalarını hızlandırmaktan sorumlu olduğu hatırlatılmıştır. Annan Planı ve Crans Montana’da yaşanan hayal kırıklıklarının aksine, Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşı olduğu yeniden teyit edilmiş ve çözümün önemli bir parçası olduğu işaret edilmiştir. Ayrıca raporda müzakerelerin yeniden başlaması için tüm taraflara çağrı yapılmıştır.
Belli ki, Sn. Mevlüt Çavuşoğlu ‘İlerleme Raporu’ndaki Kıbrıs Türk Toplumu’nun statüsünün teyit edildiği ifadelerden ve teslimiyet protokolünün uluslararası karşı sağlanan toplumsal uzlaşı da kendisine rahatsız etmiştir.
Bu bağlamda acil adanın kuzeyine gelerek ayrılıkçı söylemlerine devam etmeyi bir görev bilen Çavuşoğlu, teslimiyet protokolü ile de teyit edilmiş olan TC Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü’nün uygun gördüğü “sivil toplum örgütleri” ile buluşarak iki devlet masalına devam etmiştir.
Çavuşoğlu’nun ziyareti masum değildir. Kıbrıslı Türk Toplumu’nu yalnızlaştırmak, bağımsız hareket etmemesini sağlamak ve adanın üzerindeki emellerinin devamına yönelik yapılmış bilinçli bir ziyarettir. Çavuşoğlu’nun söylemlerini protesto eder, bir an önce toplumlararası müzakerelerin yeniden başlaması çağrısı yaparız.
Sendikamız 1960 Antlaşmalarından doğan ve müzakere süreçlerinde üzerinde uzlaşılan toplumsal haklarımızın kullanımı ve toplumsal statümüzün devamı için her türlü hukuk ve eylem yolunu izlemekten çekinmeyecektir.”