Bugün Kıbrıs

Erdoğan Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itiraz gerekçelerini Economist’e yazdı

38 yıldır on binlerce can alan PKK’nın Amerika Birleşik Devletleri ile İsveç ve Finlandiya’nın üyesi olduğu Avrupa Birliği tarafından terörist örgüt olarak kabul edildiğini vurgulayan Erdoğan, 5’inci madde kapsamında bu ülkelerin savunmasına gidecek olan Türkiye’nin bu ülkelerde örgütün yürüttüğü faaliyetleri önlemesini beklemeye hakkı olduğunu belirtti.

“Türkiye’nin önemini yalnızca çalkantılı günlerde hatırlıyorlar”
Yazısında Türkiye’nin 1952 yılından beri ittifakın üyesi olduğunu ve birçok barış koruma misyonuna katkı verdiğini hatırlatan Erdoğan, savunma harcamalarına yaptığı yatırımlarla da NATO’nun direncine ve gücüne katkı verdiğini vurguladı. Ancak ortaklarının kendi ulusal güvenliklerine olan tehdit geçince Türkiye’nin katkısını unuttuklarını ifade eden Erdoğan, “Türkiye’nin önemini yalnızca çalkantılı günlerde, örneğin Balkanlardaki kriz gibi, hatırlayan ortaklarımız hataya düşerek uzun vadeli istikrarın Türkiye’siz de sağlanabileceğini düşündüler. Bu nedenle, yakın tehdidin bertaraf edilmesinden sonra jeopolitik gerçekleri ve bölgede oluşmaya başlayan potansiyel tehlikeleri görmezden geldiler” diye yazdı.

Erdoğan, Emmanuel Macron’un bir dönem “NATO’nun beyin ölümünün” gerçekleştiğini söyleyerek Türkiye’nin NATO üyeliğini sorguladığını anımsattı ve bazı üye ülkelerin bu miyop bakış açısını ve zaman zaman pervasız tavırlarına inanmayı reddeden Türkiye’nin NATO’nun önemini vurgulamayı sürdürdüğünü belirtti.

“PKK’nın faaliyetlerinin önlenmesini istemek için her türlü hakkımız var”
Bu kapsamda Türkiye’nin gelişen güvenlik tehditlerine, özellikle terörizme karşı toplu eylem noksanlığının giderilmesi açısından NATO içinde bazı reformlar yapılmasını gündeme getirdiğini kaydeden Erdoğan, terörizme karşı mücadelede NATO ile işbirliği istediklerini vurguladı.

Ukrayna’daki savaş nedeniyle belirli üye devletlerin bir anda Türkiye’nin jeopolitik konumu önemsediğini ifade eden Erdoğan, “Bütün NATO üyeleri Türkiye’nin ittifak içindeki kritik önemini kabul ediyorken, bazı üyeler ülkemize yönelik bazı tehditleri tam anlamıyla takdir etmediğini görmek talihsizlik. Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğe kabulünün kendi güvenliği ve örgütün geleceği için riske yol açtığı görüşünü sürdürüyor. Bizim NATO’nun ikinci büyük ordusu olarak 5’inci madde savunmalarına gitmemiz beklenen bu ülkelerden Avrupa Birliği ve Amerika tarafından terörist oluşum olarak kabul edilen PKK’nın üye ve bağış toplama ve propaganda faaliyetlerini önlemesini beklemeye her türlü hakkımız var” ifadelerini kullandı.

“Silah ambargosu askeri ortaklık ruhuyla bağdaşmıyor”
Yazısında silah ambargosuna da değinen Erdoğan, “İsveç’in ülkeme uyguladığına benzer her türlü silah ambargosunun NATO şemsiyesi altında askeri ortaklık ruhuyla bağdaşmamaktadır. Bu tür kısıtlamalar yalnızca ulusal güvenliğimizi baltalamakla kalmıyor, aynı zamanda NATO’nun kendi kimliğine de zarar veriyor. İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka katılım için tavizsiz ısrarı NATO’nun gündemine gereksiz bir madde eklemiştir” ifadelerini kullandı.

İsveç ve Finlandiya, Türkiye’nin 2019’da Suriye’nin kuzeyinde YPG güçlerinin geri itilmesi amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı sonrasında Ankara’ya savunma ihracatı kısıtlamaları getiren ülkeler arasında yer almıştı.

Türkiye’nin son gelişmelere kadar tarafsız kalan İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine olan itirazının ‘bugüne kadar terörist örgütler tarafından hedef alınan bütün ulus adına atılmış kararlı bir adım’ olarak tanımlayan Erdoğan, bütün üye devletlerin sivil halka zarar verme amacı taşıyan her türlü örgüte karşı kararlı şekilde duruş sergilemesinin NATO’nun ana amacı olduğunun altını çizdi.

“İsveç ve Finlandiya’nın müttefik olmak istediği başka ülkelerin ulusal güvenlik kaygıları ve değerlendirmelerinde nerede durduğu Türkiye’nin bu devletlerle ne derece müttefik olmak istediğini belirleyecektir” ifadelerini kullanan Erdoğan yazısını, “İnanıyoruz ki NATO’nun itibarı ve güvenilirliği NATO üyelerine karşı terörizmle mücadelede çifte standart izlenmesi halinde risk altına girecektir” satırlarıyla tamamladı.

Kaynak: Euronews

Exit mobile version