Türkiye ve Avrupa Birliği doğal gazda Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmayı planlarken Türkiye, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarımına ilişkin projeyi canlandırmayı amaçlıyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu çarşamba günü İsrail’e ziyarette bulunacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de gelecek günlerde gündeminde İsrail ziyarete olacak ancak Dönmez’in Çavuşoğlu’na eşlik edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Ukrayna’daki savaşın enerji tedariğine ilişkin endişeleri artırdığı günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan enerji ve enerji güvenliği projelerinde İsrail ile iş birliğine hazır olduğunu dile getirdi.
Erdoğan mart ayında yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bu tür projeleri hayata geçirecek tecrübe ve kapasitesi var. Bölgemizde yaşanan son gelişmeler enerji güvenliğinin önemini bir kez daha gösterdi.” ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler uzun bir süre durma noktasına gelmişti. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog mart ayında ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan bir Ankara ziyareti yapmış, iki ülke diplomatik ilişkilerde yeni bir dönem başladığını bildirmişti.
“İKİ ÜLKE ARASINDA GÜVEN VE İŞ BİRLİĞİ YOK”
Bununla birlikte uzmanlar, olası bir İsrail-Türkiye doğal gaz hattının karmaşık ve yüksek maliyetli olacağını düşünüyor. Ayrıca iki ülke arasındaki “güven sorununun” bu projeyi bir hayalden öteye geçiremeyeceğine inanılıyor.
İsrail’deki Mitvin Enstitüsü’nden politika uzmanı Gabi Michell, İsrail’de Erdoğan’ı “güvenilmeyen taraf” olarak gören bir kesimin var olduğunu söylüyor.
Enerji ilişkilerinin ülkeler arasındaki iş birliği ve güvenle şekillendiğini ifade eden Michell, İsrail ve Türkiye ilişkilerinde bunun olmadığını belirtiyor.
İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasını öngören proje için 2016’da saha araştırmalarının başlaması kararlaştırılmıştı. Ancak iki ülke ilişkilerinin gerginleşmesiyle daha sonra hiçbir adım atılmadı.
“İSRAİL AB, KIBRIS VE YUNANİSTAN’LA İLİŞKİLERİNİ BOZMAK İSTEMEZ”
Boru hattı projesinin önündeki bir diğer engel, bu hattın Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan arasında sorunlu bölge olarak tanımlanan Doğu Akdeniz’den geçecek olması. Politika uzmanı Mitchell, İsrail’in Kıbrıs, Yunanistan ve Avrupa Birliği ilişkilerine zarar vermeyi istemeyeceğini söylüyor.
Dış Politika Araştırma Enstitüsü Orta Doğu Programı direktörü Aaron Stein de bu projenin hayata geçirilemeyeceğini, gerekli lojistik altyapının pahalı ve karmaşık olduğunu belirtiyor.
Boru hattının maliyetinin 1,5 milyar dolar civarında olacağı tahmin ediliyor.
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nden enerji uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin güneyinden geçen bir doğal gaz boru hattı projesinin teoride mantıklı olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin 2020’de 48 milyar, 2021’de 60 milyar metreküp doğal gaz tükettiğini belirten Pamir, bu yıl bu rakamların 62-63 milyara ulaşacağını ifade ediyor.
Alternatif doğal gaz kaynaklarına ihtiyaç duyulduğunu belirten Pamir, “Finansman dahil koşullar olgunlaştığı sürece yeni anlaşmalar Türkiye’nin çıkarına olacaktır.” ifadelerini kullandı.
YUNANİSTAN LİDERLİĞİNDEKİ EASTMED PROJESİNE ALTERNATİF
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail’den Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya doğal gaz taşınmasını amaçlayan EastMed projesini desteklemeyeceğini açıkladı.
Türkiye, Yunanistan öncülüğünde tasarlanan East-Med Doğal Gaz Boru Hattı Projesi dışında tutulmuştu.
ABD’nin East-Med projesine beklenen desteği vermemesi, Türkiye alternatifini yeniden gündeme getirdi.
İsmini vermek istemeyen bir Türk yetkili, bu projenin zor ancak EastMed’e göre daha makul ve yapılabilir olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bu, bugün başlayıp yarın sona erecek bir proje değil.”
Kaynak: Euronews, AFP