CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında milletvekillerine ve partililere hitap etti. 6 liderle yaptıkları görüşmeden sonra yayınlanan mutabakat metnindeki 5 maddeyi sıralayan Kılıçdaroğlu, iktidara da 5 maddelik tavsiyede bulundu.
CHP’li pek çok ilçe belediye başkanının da izlediği Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“Hepimiz huzur içinde bayrağımızın altında özgürce yaşamak istiyoruz. Hiçbir çocuğun yatağa aç gimediği bir ülke istiyoruz. Her salı bu umutlarla kürsüye çıkıyorum” diyen Kılıçdaroğlu, “Çümkü buna ihtiyacımız var. Barışmaya, helalleşmeye, kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Bütün hedefim bunun üzerine inşa edilmiş vaziyette” diyerek sözlerine başladı.
6 liderin bu amaçlarla ikinci kez bir araya geldiklerin söyleyen CHP lideri devletin bütün kesimlerinin o masada temsil edildiğini söyledi.
“Devletin karar alma mekanizmalarının bir kişiye teslim edilmesinin getirdiği felaketi hepmiz görüyoruz, bunu sadece ben görmüyorum diğer liderler de görüyor” diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu felaketten çıkması gerektiğini belirterek, “Parlamenoyu yeniden halkın Meclis’i haline getirmek istiyoruz. Kutuplaşmayı değil birlikte olmayı hedefliyoruz” dedi.
“ALLAH’IN İZNİYLE GÖNDERECEĞİZ”
6 liderin yayınladıkları bildiride 5 temel maddenin vurgulandığın belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 5 maddeyi şöyle sıraladı:
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin yol haritasını belirlemek üzerine bir çalışma grubu oluşturduk
Birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde görüştük. “Hangi kanunu getirilerse getirsinler, anlamadıkları bir şey var. Bu millet zaten kararını verdi. Bu millet 21. yüzyılda açlığı ve yoksulluğu yeniden yaşıyor ve bu önümüze koyanları gayet iyi biliyor. Sizi sandıkta demokratik yollarla gönderecek. İstediğiniz gibi değiştirin, göndereceğiz. Türkiye’nin huzura, beraberliğe, birliğe ihtiyacı var. Allah’ın izniyle göndereceğiz
Hangi şartlarda olursa olsun milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak için seçim güvenliğini sağlamak üzere bir çalışma grubu oluşturacağız. 6 lider bu konuda anlaştık, sandık ve seçim güvenliğini sağlayacağız
Umutlarımız ve inancımız Türkiye’nin sorunlarından çok daha büyüktür. Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek ve her bir vatandaşımızı insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standartına kavuşturmaktır. Hiç birimizin bireysel bir beklentimiz yok. Beklentimiz vatadaşın huzur içinde yaşamasıdır. Hiç birimizin devletin hazinesine el uzatmak gibi bir niyeti yok. El uzatanlardan da hesap soracağız.
Bizler 6 lider, Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet etmeyeceğiz. Bizim amacımız 84 milyona hizmet etmektir.
6 liderin ortaya koyduğu temel hedefin bunlar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “İnşallah çok daha güzel bir süreci hep beraber yaşayacağız” dedi.
“BUNLARI 21. YÜZYILIN ÇAĞDAŞ KÖLESİ GİBİ ÇALIŞTIRIYORLAR”
Sorunların çok fazla olduğunu ve toplumun da kendilerinin bu sorunları dile getirmesini istediğini belirten Kılıçdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kadrosunda “Ek Ders Karşılığı Çalışanlar” adı altında çalıştırılan sözleşmeli kadroların sorunları olduğunu belirterek, bunun düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
“Bunları 21. yüzyılın çağdaş kölesi gibi çalıştırıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu kardeşlerimize sesleniyorum. Az kaldı, gidecekler. Kadrolu memurun hangi güvencesi varsa sizin için de olacaktır” dedi.
“DEVLETİ YÖNETEMİYORLAR”
İktidarın devleti yönetemediğini ve sorunların altında ezildiğini dile getiren CHP lideri, devletin akılla, bilgiyle ve liyakayatla yönetilebileceğini belirterek, “Biz insanların huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz” diye konuştu.
“Sosyal Devlet” ilkesinin anayasanın değiştirilemez hükümleri arasında yer aldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bunlar sosyal devlet ilkesini de unuttu” dedi.
“MACERACI KUR POLITIKALARINDAN VAZGEÇİN”
Birinci tavsiye: Maceracı para ve kur politikalarından vazgeçin. Devlet macera ile yönetilmez. Devletin merkez bankasına arkeolog atarsanız orada liyakat yok demektir. Damat yeni bir kitap çıkarmış. Baktım o kitaba 128 milyar dolardan tık yok. Maceracılık budur. 128 milyar dolarla yeni bir Türkiye inşa edersiniz.
“YÜZDE 92 FAİZ BUNUN NERESİNDE?”
İkinci tavsiye: Kur korumalı mevduat uygulamasına derhal son verin. Türkiye’yi felakete sürüklüyorsunuz. Akılla mantıkla bağdaşır bir uygulama değildir. Fakirden alıp zengine veriyorsunuz. 3 ay içinde devletin kesesinden ödenen faiz yüzde 17,75. Yıllık yüzde 92. ‘Nas dediler, din dediler, iman dediler, Kuran dediler. Yüzde 92 faiz bunun neresinde? Üstelik çocuk bezinde vergi var, bu faiz vergiden muaf. ‘Nas’ diyordunuz. Ne oldu da bir anda ‘pas’ oldu. Yüzde 92 faiz ödüyorsan vergileyeceksin kardeşim. Üstelik daha yüksek vergileyeceksin. Viskisini almış eline faiz yiyor, ‘din iman’ diyen de ona hizmet ediyor. Diyanetçiler de konuşsun. Her şeyi ben mi söylemeliyim.
“KÖİ PROJELERİNİ DERHAL TÜRK LİRASINA ÇEVİRİN”
Üçüncü tavsiye: Hazine’yi hereksiz yük altına sokan KÖİ projeleri tam bir soygundur. Derhal bunu Türk Lirasına çevireceksiniz.Bunu yapmakta zorlanıyorsan, CHP kapı gibi arkanda duracak. Beşli çeteye değil 84 milyona hizmet edeceksen CHP arkandadır. Zam geliyor, ‘katlanacağız’ diyorlar. Sen katlanıyor musun, yandaşların katlanıyor mu? Aldıklarını Londra’ya götürüyorlar. Hepsinin lüks malikaneleri var. O paraların tamamını ülkeye getireceğiz.
Bazı KÖİ projelerinin maliyetlerini ve ödenecek garantileri örnek gösteren ve şehir hastanelerinin maliyetinin 12 milyar dolar olduğunu buna karşın Hazine’nin 97 milyar dolar ödeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sizde vicdan, ahlak yok mu?” diye sordu.
Zafer Havalimanı’nın yolcu garantisini sağlamak içi Eskişehir Havalimanı’nın kapatıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bunu yaparken Eskişehirlilere sordun mu?” dedi.
İstanbul 3. Havalimanı’nı yapan konsorsiyumun devlete ödemesi gereken 2,1 milyar euronun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir imzası ile affedildiğini belirten CHP lideri, “Çünkü beşli çete bunları tehdit ediyor” diye konuştu.
“ALLAH AŞKINA KATAR AŞKINDA VAZGEÇİN”
Dördüncü tavsiye: Ya Allah aşkına Katar aşkında vazgeçin kardeşim. Katar Tank Palet’i istedi verdiniz. Hadi tank üretseler verelim. Ama verdiniz. 2018’de tankımız olacaktı, 2022 geldi ortada tank yok. Bu milli ordumuza yapılmış en büyük ihanettir. Bir devlet bu kadar pazarlanır mı? Bahçeli’nin ağırına gitmiyor, alkışlıyor bunları. Benim ağırıma gidiyor. Benim milliyetçilik anlayışım ırkçılık değil, budur benim milliyetçilik anlayışım.
Son 2 ay içinde 2,5 milyon küçükbaş hayvanın Katar’a ihraç edildiğini savunan Kılıçdaroğlu, “Onlar ucuz et yesin diye ete yüzde 48 zam yapıldı. Onlar ucuz et yesin diye” şeklinde konuştu. TÜİK’in son 25 aydır kırmızı et istatistiklerini açıklamadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu Katar aşkından vazgeçin.. Bizim vatandaşımız et yiyemiyor, buradaki kırmızı eti oraya götürüyorsun” dedi.
“ÇİFTÇİYE 211 MİLYAR LİRA ALACAĞINI ÖDEYECEKSİN”
Beşinci tavsiye: Tarımda ve enerjide Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirdiler. Şimdi hep beraber yağmur duasına çıkar gibi yağ gemisi bekliyoruz. Böyle bir tablo Türkiye’de yaşandı mı? Türkiye bu noktaya nasıl geldi? Şeker karaborsaya düştü. Benim bildiğim 2. Dünya Harbi’nde olmuşsa olmuştur. Nasıl oluyor da şeker karaborsası olur? Gıda krizi kapımızda. Çiftçiye 211 milyar lira alacağını ödeyeceksin. Kanun gereği ödenmesi gereken parayı ödeyeceksin kardeşim. Hakkını teslim edersen bu millet gereğini yapar, teslim etmezsen bu hale gelirsin.
Türkiye’nin enerjide yüzde 60 oranında bir devlete bağımlı hale getirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Eğer ülkenin Milli Güvenlik Kurulu bu konuda uyarıda bulunmamışsa görevini yapmamıştır” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde çiftçiye elektriği bedava verecekleri vaadini tekrarladı.
CHP’Lİ BAŞKANLARA SESLENDİ
CHP’li beldiye başkanlarına “Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, hiçbir aile gıda sorunu yaşamayacak” diyen Kemal Kılıçdaroğu, “Biliyorum maliyetlerdeki artışlar nedeniyle zor durumdasınız, çok ciddi yükler var. Gerekirse her şeyi tatil edin ama çocukları düşünün. İftar sofralarının güzelliğini bu aileler de yaşasın” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, yaptığı tavsiyeler yanlışsa her kesimin eleştirilerine açık olduğunu sözlerine ekledi.