Bugün Kıbrıs

Toros: Türk Lirası kullanımı ‘bir siyasi tercih ve ısrar’ olarak yürürlükte olmaya devam etmekte

CTP Girne Milletvekili Fikri Toros “Euro endeksli muhasebe ve mali varlık yapılarına dönüşüm” başlıklı konuşma yaptı.

TL kullanımı nedeniyle tedavülde olan paranın değeri ve faizi konusunda KKTC’nin kontrolü olamadığını, sadece mali politikaların uygulanabildiğini, bunun tek enstrümanının da bütçe yasaları olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk halkını kalıcı yoksulluğa mahkum eden aşırı enflasyon kaynaklı krizlere rağmen, TL kullanımının bir siyasi tercih olarak kalmaya devam ettiğini söyleyen Toros, değeri sürekli dalgalanan bir para birimi kullanırken sürdürülebilir bir makroekonomik hedeflere ulaşılamayacağını anlattı.

Dar ve sabit gelirli emekçilerin işletmelerle birlikte ekonomik koşulların kötüleşmesini çaresizce izlediğini belirten Toros, hükümetlerin günü birlik palyatif tedbirler alarak esas sorunu daha kronik hale getirdiğini anlattı.

EURO’YA GEÇİŞ ŞARTLARI

KKTC’nin AB toprağı olan ancak müktesebatı askıda olan bir ülke olduğunu dile getiren Toros, Euro’ya geçiş şartlarına işaret etti, olası bir çözüm halinde bu şartların nasıl yerine getirileceğinin merak konusu olduğunu belirtti.

Böyle bir durumda KKTC için istisnalar yapılması gerekeceğini ifade eden Toros, böylesi bir durumda atılması gereken adımlara işaret etti, bunlarının tümünün kapsamlı hazırlık isteyen adımlar olduğunu söyledi.

Bu noktada teknik ön hazırlıkların kararlılıkla yürütülmesi gerektiğini anlatan Toros, siyasilerin bu kapsamda gereken adımları atması gerekliliğini ifade etti.

Türkiye’deki kur korumalı mevduat uygulamasına işaret eden Toros, Euro endeksli muhasebe ve mali varlık yapılarının gündeme gelmesinin elzem olduğunu kaydetti.

En azından kamu açığı konusunda Maastricht Kriterlerinin yerine getirilmesinin önemine işaret eden Toros, “Bu noktada, Euro’ya endeksli bir düzene geçmemiz, tek başına yapısal reformlara olan ihtiyacın yerini almayacağını; ayrıca, ‘mali disiplin ve hesap verebilirlik eksikliği’ için de bir çözüm olmayacağını vurgulamak istiyorum. Ancak, Euro‘ya geçiş hedefi doğrultusunda planlı ve aşamalı bir dönüşüm süreci, kurumsal ve yapısal reformlar için itici bir güç olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu hedefin sürekli gündemde olması, katılımcı bir anlayışla istişare edilmesi ve derhal sürecin başlaması, bu ekonomik ve mali koşullarda halkın bir beklentisi olduğundan, özel bir önem arz etmektedir.

Para politikası araçlarının yokluğunda, en azından bu fakirleşmenin önüne geçer ve kamu maliyesinde kalıcı bir mali disipline sahip olabiliriz.” dedi.

GÜVEN YARATICI ÖNLEMLER
“Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Ercan Havalimanı ve Mağusa Limanı’na uyguladığı yaptırımlara işaret eden Toros, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Rum liderliği, önceden hazırlandığı ve BM Genel Sekreterine sunulduğu iddia edilen, tarafların acil ihtiyaçlarına dokunmaya ve kapsamlı çözüm müzakerelerinin önünü açmaya yönelik, etki gücü yüksek bir Güven Yaratıcı Önlemler paketi önerdiğini duyurmaktadır. Basın yoluyla edinilen bilgilere göre, içerisinde kapalı Maraş, Ercan Havaalanı ve Mağusa Limanı’nın da dahil olduğu bu GYÖ paketine dair Rum Liderliğinin samimi ve kararlı bir istişareye hazır olduğu belirtilmektedir.

Bu bağlamda, Rum Dışişleri Bakanı bahse konu GYÖ paketini ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve AB yetkilileri nezdinde gerçekleştirdiği ziyaretlerde anlatmakta ve destek çağrısı yapmaktadır. Önerilen önlemler, kapalı Maraş’ın 550 ve 789 no’lu BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda açılımı; Ercan Havaalanının BM yönetiminde doğrudan uçuşlara açılması; ayrıca Mağusa Limanı üzerinden ticarete ilişkin ve AB tarafından yönetilecek olan pratik düzenlemelerden ibarettir.

Başta turizm, ticaret ve sanayi sektörlerimize müthiş bir ivme kazandırma potansiyeli olan bu önlemlerin yürürlüğe girmesi, yerli ürünlerimizin Avrupa pazarına tercihli ticaret tarifesi kapsamında erişim sağlayacak AB Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün önünü açacaktır. İthal ürünlerimizin, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında ticareti mümkün olacaktır. Mağusa Limanında bulunan tersane dahil tüm hizmetlerin, uluslararası bandıralı gemilere sunulması önündeki engel kaldırılmış olacaktır. Kapalı Maraş’ın açılmasıyla, büyük bir turizm cazibesine kavuşacak olan Mağusa, kruvaze ve yat turizmine kavuşabilecektir.”

Fikri Toros konuşmasının devamında, “Bu yüzden, geçmişte Kıbrıs Türk ekonomisine ABAD kararlarına mal olan siyasi yaklaşımı unutmayarak; GYÖ önerilerini kategorik olarak reddetmek yerine, önce tüm siyasi partilerle, daha sonra da BM çatısı altında Rum Lideri ile derhal istişare etmek gerekmektedir.

İstişare ederken de, önerilen bu GYÖ’ler kapsamlı çözüm hedefi doğrultusunda takvimli bir geçiş süreci çerçevesinde ele alınmalı, kapsamlı çözümü hiçbir şekilde ikame etmemeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün ön hazırlıklarına hizmet edeceği şekle getirilmeli ve bir BM kararıyla kesinleştirilmelidir.

Özetle, Cumhurbaşkanına ve hükümete çağrımdır; denenmiş ve etkisiz olacağını pek ala iyi bildiğiniz palyatif önlemlerle halkımızı sürekli yanıltarak yok oluşa sürüklemek yerine, sürdürülebilir olmayan siyasi tercihlerinizi bırakın, gerçek sorunu idrak edin ve köke inin!” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version