Cumhuriyet Gazetesi’nden Jale Özgentürk’ün, “Kıbrıslının geçimi ve seçimi! başlıklı bugünkü köşe yazısında Kıbrıs’ın kuzeyinde Türkiye’ye bağımlı ekonomi nedeniyle yaşanan sorunlar konu edildi.
Özgentürk’ün yazısı şöyle:
“Türkiye hapşırsa Kuzey Kıbrıs grip olur…” Kuzey Kıbrıs’ta bu cümle son günlerde çok kullanılıyor. Çünkü Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin sarsıcı etkilerini orada yaşayan soydaşlar da derinden hissediyor.
Kıbrıs Türkünün mutfağında yangın büyürken sokaklarında, gazete ve televizyonlarında ise 23 Ocak’ta yapılacak “milletvekilliği erken genel seçimi” için yarışan partilerin vaatleri yankılanıyor.
KKTC’den bir dostumla seçimi ve geçimi konuşuyoruz. “Simit 10 lira oldu” diye başlıyor söze. Türkiye’de yüzde 36 olarak açıklanan yıllık enflasyon, bizde yüzde 46 oldu diyor. Onun anlattıkları, Türkiye’yi kur artışlarıyla yangın yerine çeviren Türk usulü yeni ekonomik modelin bedelinin, Kuzey Kıbrıslıları da nasıl iflasa sürüklediğini gösteriyor.
KKTC ekonomisi ambargolar nedeniyle tamamen Türkiye’ye bağımlı bir ekonomi. En önemli sektörler olan turizm, eğitim ve gayrimenkulü pandemi çoktan vurmuştu.
Döviz kurlarındaki büyük artış ise günlük hayatı tamamen zora sokmuş durumda. Çarşı pazardaki fiyat artışlarına yetişilemiyor. Elektrik faturalarını ödeyemeyen Kuzey Kıbrıslıların elektrikleri kışın ortasında kesilmeye başlamış. Bilenler bilir, Kıbrıs’ta ısınmak için de klima kullanılır.
Güneyde maaşların kur artışıyla da iyice yüksek kalması nedeniyle buraya iş için gidenlerin sayısı da artmış. Kuzey ve güneyden iki sendikanın, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TÜRK-SEN) ile Güney’de faaliyet gösteren Kıbrıs İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (SEK), 8 bin kişilik istihdam için yaptığı işbirliği sonrasındaki çağrıda başvurular patlamış.
İş insanlarına göre KKTC ekonomisi ciddi tehdit altında! Kuzey Kıbrıs Sanayi ve Ticaret Odası, “Göz göre göre uçuruma doğru sürükleniyoruz. Belirsizlik ve öngörülemezlik, ekonomik aktivitelerin durmasına, 2022 yılının çok kötü koşullarda yaşanmasına neden olacaktır” diyor. Odaya göre en önemli üç sektör kamusal kaynaklarla desteklenmeli, ancak 2022 yılı bütçesi, “mümkün olduğunca maaş ödeyebilmek, kaynakların tükendiği yerde de gemiyi terk etmek” anlayışı ile hazırlanmış bir bütçe…
KÜLLİYE KAVGASI
“Küçük Türkiye”nin bir de külliye tartışması var! Toplum büyük bir kriz yaşarken “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın külliye için 586 milyon TL’lik kaynak yarattığı” iddiaları, Başbakan Faiz Sucuoğlu tarafından yalanlansa da seçim alanlarında tepkiyle dillendiriliyor.
KKTC’de memur maaşları üst üste 13’üncü kez iç borçlanmayla ödenebildi bu ay. Halk yoksullaşırken, maaşlar borçla ödenirken, Kıbrıslılar “muhtaçlık” ilişkisine daha fazla itilmekten son derece mutsuz…
Bu mutsuzluğun sandığa yansımasının nasıl olacağını ise 17 gün sonra göreceğiz. Belki bu erken seçim de Türkiye’deki iktidara bir mesaj verir, kim bilir!
GÜNEYDE ASGARİ ÜCRET 13 BİN TL
Döviz kurlarındaki artış Güney Kıbrıs’la KKTC arasındaki ücret uçurumuna yol açtı. Asgari ücret Güney Kıbrıs’ta 843 Avro yani 13 bin TL, öğretmen maaşı ise 30 bin TL’yi geçiyor. Bu nedenle 8 bin kişilik iş için iki sendikanın işbirliğine ilgi yüksek oldu. Türkler çalışmaya güneye, Rumlar ise alışverişe kuzeye geliyor.