HABER MERKEZİ
Gazete köşe yazarlarından Şener Levent, Faize Özdemirciler ve Ali Osman hakkında ‘kötü niyetli yayın yapmak’ gerekçesiyle açılan davalarda adı geçen yazılar 2019 ve 2020 yıllarına ait. İfade özgürlüğüne kast eden davalar hakkında gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent’in bugünkü yazısı şöyle:
AVRUPA’YA DAVA OPERASYONU
Adli ve siyasi şubeden iki polis geldi gazetemize…
Ellerinde bir dosya ile…
Altı dava okudular bize…
Ceza davası…
Üç yazarımıza…
Dört yazıdan dört dava bana…
Birer dava da Faize Özdemirciler ile Ali Osman’a…
Neyle ilham ediyorlar bizi?
Müfsidane (kötü niyetli) yayın yapmak…
Halkta korku ve endişe yaratmak…
Başka tafsilat yok şimdilik…
Yalnız yazı başlıklarımız ile yayınlanan tarihler var…
Yazılar TC elçiliği tarafından gönderilmiş Başsavcılığa…
O da harekete geçip polisi yollamış bize…
Dava konusu olan yazıların dört tanesi 2020 yılına ait…
Hatta bir de 2019 yılından var…
Hayret!
Neden bu kadar beklemişler dava açmak için…
Ortada eğer bir suç varsa, ceza davası açmak için iki yıl beklenir mi?
Ben o yazıları bir kere daha okudum…
Suç unsuru sayılabilecek bir şey görmedim…
Kötü niyet de yok…
Tam tersine…
Toplumsal yararı var…
Ve toplumsal yararı saptandığı takdirde bunun kötü niyetli sayılamayacağı Yüksek Mahkemede bir kararda da yargıçlar tarafından vurgulanarak kayıtlara geçti…
Ama siz savcılık olarak kötü niyet olduğu kanaatine varmışsanız, o halde buyurun ispat edin…
Açılan bu ceza davaları ifade özgürlüğüne vurulan yeni bir darbeden başka bir şey değil…
***
Yayınladığımız gazeteden rejim sahiplerinin hoşlanmadığını ve bizi susturmak istediklerini biliyoruz…
Aslında yalnız bu yazılar değil, bizim yazdığımız her yazı sizin nazarınızda davalık…
Türkiye’de olsak çoktan hapiste olurduk diğerleri gibi değil mi?
Bizim henüz teslim alamadığınız mahkemelerimize çok içerliyorsunuz…
Açıkça gösterdiniz zaten bunu…
O meşhur karikatür davasında alt mahkemede yargıcın hakkımızda verdiği beraat kararından çok rahatsız oldunuz…
Ve aynı davaları siz bir de Ankara’da açtınız bize…
Sahi nasıl gidiyor o dava…
Gıyabımda mı yargılıyorsunuz beni?
Bir haber uçurun…
Biraz bilgilendirin hiç olmazsa…
Diktatör rejiminin yargısından bize de ne pay düştüğünü görelim…
İstediğiniz ne?
Türkiye’dekiler gibi Kıbrıslıtürkleri de hizaya çekmek…
Kimse size işgalci demesin…
Faşist diktatör diye kimse Erdoğan’a laf etmesin…
Buradaki TC elçiliğinin aslında valilik olduğunu ve seçim zamanları “seçim karargahı” haline geldiğini söylemesin…
Herkes iki devletçi olsun…
Kimse çözüm ve barış ve birleşik Kıbrıs istemesin…
Kimse size “Ankara elini, çek yakamızdan” demesin…
“Ayşe evine dön” diye bağırıp çağırmasın…
1974’te öldürdüğünüz Rum esirlerden bahsetmesin…
Kulak kesen Türk askerini, Maraş’ı yağmalayan komutanları anlatmasın…
Karşı tarafa kin ve nefret tohumları saçan dağlardaki bayrağa karşı çıkmasın…
Türk Lirası eridikçe ekonomimiz kalkınıyor diye göbek atsın…
Salahattin Demirtaş’ı kimse sevmesin…
Rumlara olduğu gibi, herkes Kürtlere de düşman olsun…
Kimse Kıbrıslıtürküm demesin, yalnız Türküm desin…
Herkes yatıp kalksın şükran çeksin size…
Sizin istediğiniz işte bunlar değil mi?
Bunlara boyun eğmek ne demektir bilir misiniz?
İnsanlıktan çıkmak!
***
Bu gazete çıktı çıkalı yüzlerce dava açtınız bize…
Gün oldu, altmış dava birden okudu bize polisiniz…
Bombalandık!
Susmadık!
Kurşunlandık!
Susmadık!
Taşlandık!
Susmadık!
Şimdi mi susacağız?
Bu toplumda herkes sussa bile, tek bir kişinin bile susmaması yeter!
Ne olursa olsun, ne yaparsanız yapın Kıbrıs haritası aynı haritadır…
Türkiye değil burası…
Kıbrıs’tır…
Sizin değil…
Bizim yurdumuz!
***
Haydi yollayın celpnamelerinizi…
Mahkemede buluşalım…
Gerçekleri kimse örtemedi tarihte şimdiye kadar…
Siz mi örteceksiniz?
Kimse öldüremedi fikir özgürlüğünü…
Siz mi öldüreceksiniz?
Şener Levent
15 Aralık/ 2021
Avrupa