Rapora göre, 2021 yılında ortalama bir yetişkin birey satın alma gücü paritesiyle 23 bin 380 dolar kazanıyor.
Ayrıca, ortalama bir yetişkinin 102 bin 600 dolar borcu bulunuyor.
Bu ortalamalara rağmen ülkeler arasında ve ülkelerin içerisinde geniş çapta gelir eşitsizlikleri söz konusu durumda.
Küresel nüfusun en zengin yüzde 10’u şu anda küresel gelirin yüzde 52’sini alırken, nüfusun en yoksul yarısı küresel gelirin sadece yüzde 8’ini kazanıyor.
Küresel gelir dağılımının en üst yüzde 10’luk kısmından bir kişi yılda ortalama 122 bin 100 dolar kazanırken, küresel gelir dağılımının en yoksul yarısından bir birey ise yılda ortalama 3 bin 920 dolar kazanıyor.
Küresel servet eşitsizlikleri daha belirgin bir hal alıyor. Küresel nüfusun en yoksul yarısının neredeyse hiç mal varlığı bulunmuyor. Bunlar, toplam servetin sadece yüzde 2’sini elinde bulunduruyor.
Buna karşılık, dünya nüfusunun en zengin yüzde 10’u tüm servetin yüzde 76’sına sahip durumda. Nüfusun en yoksul yarısı yetişkin başına ortalama 4 bin 100 dolar borca sahip.
Söz konusu eşitsizlikler, Kuzey Afrika ile Orta Doğu’da çok yüksekken Avrupa’da daha düşük seviyelerde ölçülüyor.
Milyarderlerin küresel servetteki payları da hızla yükseliyor.
Ortalama mal varlığı yıllık yüzde 3,2 artarken dünyanın en zengin bireylerinin serveti 1995’ten beri yılda yüzde 6 ile yüzde 9 arasında artış gösteriyor.
Milyarderlerin küresel servetteki payı 1995’teki yüzde 1’lik seviyeden günümüzde yüzde 3’e ulaşmış durumda.
Milyarderlerin servet artışı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında daha da hızlandı. Salgının başladığı 2020 yılında, milyarderlerin servet payında rekor seviyede artış gerçekleşti.
TÜRKİYE
Rapora göre, Türkiye’de ortalama bir yetişkin birey yıllık 85 bin 10 lira kazanıyor.
Nüfusun en yoksul yüzde 50’sinin ortalama geliri yıllık 20.260 lira seviyesinde seyrediyor.
En zengin yüzde 10’un ise yıllık kazancı ortalama 463 bin 20 lirayı buluyor.
Türkiye’de en zengin yüzde 10, tüm gelirin yüzde 54,5’ini, en yoksul yüzde 50 ise yüzde 12’sini alıyor.