Başbakan Yardımcılığı, Turizm ve Çevre Bakanlığına bağlı Çevre Koruma Dairesi, Güngör Çöp Alanındaki yangına ihbar geldiği ilk andan itibaren hem yerinde inceleme yapılarak, hem de değerlendirme yapılarak müdahale edildiğini açıkladı.
Yapılan açıklamada, 18/2012 sayılı Çevre Yasası kural ve hükümlerine göre düzenli depolama sahaları belediyeler veya bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı tarafından işletilmekte olduğuna dikkat çekilerek, buna göre Güngör Düzenli Depolama Tesisi’nin İçişleri Bakanlığı tarafından ihale edilerek özel firma tarafından işletilmekte olduğu kaydedildi.
“Bahse konu çöp alanın yönetim ve sorumluluğu İçişleri Bakanlığı’nda olup, yine İçişleri Bakanlığı tarafından özel bir şirkete ihale edilmiştir.” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yine alanın denetimi mevzuat gereği Çevre Koruma Dairesi tarafından yapılmaktadır. Dairemiz alanla ilgili denetimlerini düzenli olarak yapmakta ve tespitlerini ve eksiklikleri raporla İçişleri Bakanlığı’na bildirmektedir.
Güngör Çöp Alanındaki yangın dairemize ihbar edildiği andan itibaren, dairemiz yetkilileri tarafından olay yerinde inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.
Yapılan değerlendirmede özel sektörden iş aracı desteği alınarak söndürülme işlemlerine başlanmıştır.
Şu aşamada stabilize toprakla yanan kısımlar örtülerek, söndürme işlemi devam etmektedir.
Yangının söndürme işlemleri bitene kadar konu takibimizde olup, gerekli açıklamalar yapılacaktır.”
“BASİT BİR YANGIN DEĞİL, DAHA KÖTÜLERİ GELECEK”
Öte yandan çevreciler bu yangının basit bir yangın olmadığını, giderek artacağını, devletin yeterli kontrol ve denetimi yapmadığını söylediler.
Biyolaglar Derneği eski Başkanı Hasan Sarpten, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Güngör’de Dikmen çöplüğü yaratıldığı vurgusu yaptı.
Sarpten’in paylaşımı şöyle:
“GÜNGÖR’DE DİKMEN ÇÖPLÜĞÜ HORTLADI
10 yıl önce AB milyonlarca Euro harcayarak Dikmen Çöplüğü’nü ıslah etmiş ve Güngör’de modern yeni bir Katı Atık Depolama Tesisi kurmuştu. Ama, devletimiz aradan geçen sürede bu konuya tek bir kuruş dahi harcamamış, hiçbir taahhüdü yerine getirmemiştir.Bugün, tıpkı eski Dikmen gibi yanarak etrafa kimyasallar yayan ve tüm Lefkoşa’yı zehire boğan Güngör Çöplüğü, İçişleri Bakanlığı kontrolünde ve Çevre Bakanlığı denetiminde özel bir şirket tarafından yönetiliyor. Yani, “kontrol” ve “denetim” yok. Tıpkı, bir atık yönetim planı olmadığı gibi…
Bu durum kesinlikle geçici basit bir yangın değil, giderek daha da artacak yangınların habercisidir. Kısacası, memleket gibi Güngör’deki çöplük de için için yanıyor ve etrafa yayılan pislik her geçen gün daha da görünür hale geliyor! Halk olarak artık bunu görmeli, çevre ve halk sağlığına öncelik veren politikaları tercih etmeliyiz. Yoksa, yarın çok geç olacak!”
“3.5 MİLYON EUROLUK YATIRIMLA 2012’DE AÇILAN TESİS ALTI YILDA ON YILLIK KAPASİTEYİ DOLDURDU”
Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel ise, AB tarafından finanse edilen Güngör Katı atık tesisinin 3.5 milyon euroluk yatırım maliyeti ile 2012 yılında faaliyete girdikten sadece 6 yıl sonra 10 yıl için öngörülen kapasiteyi doldurduğunu dile getirerek plansızlığı dikkat çekti.
Feriha Tel’in açıklaması şöyle:
“Güngör Düzenli Katı Atık Depolama Tesisi nasıl Güngör Çöplüğüne Dönüştü?
Yıllarca yanan ve halkı zehirleyen Dikmen çöplüğünün kapatılması kararı ardından büyük umutlarla açılan Güngör depolama alanının birinci hücresi 2012’de hizmete sokulmuştu..
Fiyakalı bir ismi vardı, söylediğinizde kendinizi dünyalı hissettiren..
Güngör Düzenli Katı Atık Depolama Tesisi..
Düzenli.. Depolama.. Katı Atık.. Tesis..
Planlı gibi.. Ne istediğinizi, ne yaptığınızı bilir gibi..
AB tarafından finanse edilen Güngör; 3.5 milyon euroluk yatırım maliyeti ile 2012 yılında faaliyete girdikten sadece 6 yıl sonra 10 yıl için öngörülen kapasiteyi doldurmuştu.
Hem de ilk etapta Güngör düzenli çöp alanına 28 belediyeden 14’ü yani sadece yarısı çöplerini götürdüğü halde. Bu da geri kalan belediyelerin halen bir çok yerde yasal olmayan vahşi çöplüklerle işlerini görmeye devam ettiğinin en büyük göstergesiydi. Maalesef Güngör çöplüğünü kullanan belediye sayısı gün geçtikte azaldı. Çünkü özellikle son dönem merkezi yönetimlerin belediyeleri güçlendirmek yerine, katkı paylarını bile kesecek kadar ileriye gittikleri bir ortam vardı. Bölgelerden yanan çöplük ihbarları haliyle hız kesmeden devam etti.
Güzelyurt, Mağusa, Çamlıbel, Çatalköy, İskele, Akdoğan ve Yedikonuk bölgelerinde yer alacak transfer istasyonları ile çöpler düzenli bir şekilde Güngör Bölgesine götürülecekti. Maalesef olmadı!
7 transfer istasyonunu ve buralarda yapılması planlanan ayrıştırma işlemlerinin yani taahhüt edilen hiçbir yatırımın KKTC makamları tarafından yapılmadığı gerçeği ile devam ettik.
2018 yılında AB ‘den aşama iki ve ilave çevre işleri projesi için 1.9 milyon euroluk yeni bir harcama yapılmış 2. hücre de hizmete girmişti.
Güngör katı atık depolama alanının 2030’a kadar çöp depolanmasına hizmet vermesi öngörülüyordu!
Ama yıl sadece 2021 ve Güngör artık düzenli katı atık depolama alanı değil ! Her gün yanan ve çevreyi tıpkı Dikmen çöplüğü gibi zehirleyen bir çöplüğe dönüşmüş durumda..
Çünkü çöplüğün yeri değişince, ne kafalar değişiyordu ne de plansız yaşamayı teşvik eden yönetimler..
Bu yatırımlar için finansman sağlayanlar:
Atık miktarını en aza indirgemek,
Yeniden kullanımı ve geri dönüşümü arttırmak;
Çöp yakma işlemini sadece geri dönüştürülemeyen malzemelerle sınırlandırmak,
Geri dönüştürülemeyen ve geri kazandırılamayan atıkların düzenli depolamalarını aşamalı olarak azaltmak gibi çalışmalar ve planlamaların da ayni anda yapılacağını öngörmüşlerdi…
Yani uzun lafın kısası Kıbrıs Türk Toplumuna atık yönetim yöntemlerini planlayın ve geliştirin demişlerdi..
Oysa biz 2012 yılından bugüne ne yapmışız?
Güngör Düzenli Katı Atık Depolama Tesisini nasıl Güngör Çöplüğüne Dönüştürdüğümüzü göstermek için fazlaca acele etmişiz!”