Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber yaptığı yazılı açıklamada, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) ekonomik sorunlardan başını kaldıramayan halkı canından bezdirmiş olduğunu vurgulayarak, üreten kesim olarak buna izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
Kanber, yapılması gerekenin en erken zamanda sandıkların kurulması olduğunu belirterek, toplumun birlik ve bütünlüğünü sağlayacak, barışı, refahı, toplumsal kalkınmayı öncelik sayacak, devletin olanaklarını eşitlik ilkesine sadık kalarak uygulayacak seçilmişlere ihtiyacı olduğunu ve toplumun bu kişileri arayıp bulması gerektiğini kaydetti.
Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber’in açıklaması şöyle:
“Ulusal Birlik Partisi (UBP)’nin pandeminin başladığı günden bugüne içinde bulunduğu hükümetlerin ülkeyi idare edemediği ortadadır. Toplumun onaylamadığı, yaşananlardan büyük rahatsızlık duyduğu bu ortamı yaratanların demokrasiyi ve hukuku ayaklar altına alması bardağı çoktan taşırmış olmasına rağmen gerekli toplumsal muhalefet hala daha ortaya konmuş değildir. Toplumun bu anomalileri kanıksamasını bekleyenler ekonomik sorunlardan başını kaldıramayan halkı canından bezdirmiştir.
Dünyada birçok ülke ekonomi ve sağlık politikalarıyla durumu dengeye getirmeyi başarmışken Kıbrıs’ın kuzeyindeki hükümet edenlerin kendi içlerindeki iktidar kavgaları ve çekişmeleri, üreten ve ürettikleriyle var olan insanları daha da dibe batırmıştır. Parti-devlet bütünleşmesini en aleni şekilde yaşadığımız şu günlerde varlığını sürdürmeye çalışan üretici kesimler neyle mücadele edeceğini şaşırmış durumdadır.
Türlü çirkinliklerin ardından istifa etmek zorunda kalan bu hükümetin Başbakanı’nın “pandemi ile mücadelede dünyadaki en iyi beş ülke arasında” olduğumuzu söylemesi ise en hafif tabiriyle halkı aptal yerine koymaktır. Toplumumuzun üstüne serilmeye çalışılan ölü toprağını silkip atmak biz üreten kesimlerin boynunun borcudur.
Bugünlere bir günde gelmedik. On yıllardır sürdürülen politikalar nedeniyle üretimden kopan, kopartılmaya çalışılan Kıbrıs Türk toplumu kontrolsüz nüfus artışı sayesinde iradesini dahi ortaya koyamayacak duruma getirilmiştir. Bugün yaşananların alt yapısını sinsice hazırlayanlar varlığımıza kastetmiş kesimlerdir. Halkımız onların kim olduğunu çok iyi bilmektedir.
Halkın onca derdi dururken aylardır UBP’nin kurultayının peşinde sürüklenmesi ülkedeki demokrasi kurumunun bulunduğu durumu da gözler önüne sermektedir. Kurultayın sonucu her ne olursa olsun toplumun neye, kime, nasıl biat ettirilmeye çalışıldığı sonucu asla değişmeyecektir.
Toplumun ve halkın ihtiyaçları dışında atılan adımlar ile halkımızın uyutulmaya çalışıldığı ise aşikardır. Ülkedeki yönetim boşluğu en çok da üreten ve sorunlarına çözüm bekleyen kesimlerin belini bükmüştür. Bir ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyinin demokrasi düzeyinden ayrı değerlendirilemeyeceği çok açıktır.
Esnaf ve zanaatkarlar için gelinen bu nokta artık tahammül sınırlarını aşmıştır. Ortaya konan tek bir kalkınma politikasının olmadığı bu ortamda güçlerimizi birleştirmek, yeni politikalarla yeniden ayağa kalkmak için bir araya gelmekten başka şansımız yoktur.
Bu çerçevede toplumumuzun birlik ve bütünlüğünü sağlayacak, barışı, refahı, toplumsal kalkınmayı öncelik sayacak, devletin olanaklarını eşitlik ilkesine sadık kalarak uygulayacak seçilmişlere ihtiyacımız olduğu açıktır. Toplum bu kişileri arayıp bulmak zorundadır!
Ülkeyi büyük bir çıkmaza sokanların hayal satmasına artık tahammülümüz kalmamıştır. Yapılması gereken en erken bir zamanda sandıkları kurup bize bugünleri reva görenlerden hesap sormaktır. Bir kez daha belirtmek isteriz ki bu ülkeyi ileriye taşıyacak kesimler tırnaklarını bu ülkenin topraklarına geçirerek üretenlerdir.”