Almanya’da geniş bir katılımın olduğu federal meclis seçimlerinde Sosyal Demokrat Parti (SPD) en güçlü rakibi Hristiyan Birlik Partilerini (CDU/CSU) geride bıraktı.
Kesin olmayan ilk sonuçlara göre, Olaf Scholz’ün başbakan adayı olduğu SPD’nin oy oranı yüzde 25,9’a yükseldi. Armin Laschet genel başkanlığındaki Birlik partilerinin oy oranı ise yüzde 24,1. Üçüncü sırada yüzde 14,7 oy oranı ile Yeşiller yer alıyor. Yeşiller’i yüzde 11,5 oy oranı ile Hür Demokrat Parti (FDP), yüzde 10,4 oy oranı ile sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) ve yüzde 5 ile Sol Parti izliyor. Buna göre SPD’nin federal mecliste 205, Birlik partilerinin 194, Yeşiller’in 117, FDP’nin 91, AfD’nin 82 ve Sol Parti’nin de 40 sandalyesi olması bekleniyor.
Kesin olmayan seçim sonuçları merkez-sol partilerin bu seçimlerin kazananı olduğuna işaret ediyor. Zira SPD ve Yeşiller partisi oylarını 2017 seçimlerine göre yüzde 5’ten fazla artırdı.
Seçimin en büyük kaybedeni ise Angela Merkel dönemini kapatan muhafazakar blok. Zira Hristiyan Birlik partileri 2017 seçimlerine göre yüzde 8’den fazla oy kaybına uğradı ve 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en kötü seçim sonucunu kaydedecek gibi görünüyor. Mektupla oy kullananların sayısının yüksek olması nedeniyle kesin sonuçların açıklanmasının uzun sürebileceği belirtiliyor.
SCHOLZ: SEÇMEN BAŞBAKANLIK İÇİN BENİ SEÇTİ
SPD’nin başbakan adayı 63 yaşındaki Olaf Scholz yaptığı açıklamada seçmenlerin kendisinin bir sonraki başbakan olmasını istediğini söyledi. Scholz “Seçmenler adalet ve iklim koruma istiyor ve SPD’yi savunduğu konular nedeniyle seçti” dedi ve SPD’nin seçimlerde “büyük bir başarı” elde ettiğini kaydetti. Scholz, ZDF kanalında yaptığı açıklamada “Almanya’da iyi bir pragmatik hükümetin kurulması için görevin kendisine verildiğini” söyledi.
Ancak seçimde en fazla oy alan iki parti de yeni hükümeti kurmaya talip oldu.
LASCHET: KOALİSYONU BİRLİK PARTİLERİ LİDERLİĞİNDE KURMAK İSTİYORUZ
SPD’nin ardından yüzde birlik oy farkı ile ikinci sırada yer alan Hristiyan Birlik partilerinin genel başkanı ve başbakan adayı 60 yaşındaki Armin Laschet de “Almanya’yı ileri götürecek bir koalisyon” kurmak istediğini ifade etti. Laschet koalisyonu “birlik partilerinin liderliğinde” kurmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Laschet’in “geleceğin koalisyonu” ifadelerini kullanması FDP ve Yeşiller ile bir koalisyon sinyali olarak yorumlandı. Laschet “Almanya’yı bir arada tutmalıyız” diyerek “Bütün demokratların çaba göstermesine ihtiyaç olduğunu” belirtti.
GÖZLER KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNE ÇEVRİLDİ
Seçim sonuçlarının ardından gözler yeni hükümet kurmak için yapılacak koalisyon müzakerelerine çevrildi. Koalisyon hükümetinde Yeşiller partisi ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) de yer alması muhtemel görülüyor.
Olası koalisyon ihtimalleri arasında SPD cephesinde FDP ve Yeşiller ile bir koalisyona sıcak bakılıyor. SPD’li Çalışma Bakanı Hubertus Heil, FDP ve Yeşiller’in de oylarını artıran partiler olduğunu belirterek, Birlik partileri ile bir koalisyona sıcak bakmadıklarını kaydetti.
KOALİSYON MÜZAKERELERİ NE KADAR SÜRECEK?
Müzakerelerin aylarca sürebileceği belirtilirken bu süreçte Merkel yeni hükümet kurulana kadar göreve devam edecek. 2017 seçimleri sonrasında koalisyon görüşmeleri neredeyse altı ay sürerken Almanya tarihinde en uzun süre hükümetsiz kalmıştı.
Ancak Olaf Scholz koalisyon görüşmelerini Noel’e kadar tamamlamak istediklerini belirtti. Scholz, “Bu ancak birbirimizle yapıcı şekilde konuşmakla olur” dedi.
Seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından en çok oy alan partinin adayı hükümet kurmak için görevlendirilecek.
Kaynak Deutsche Welle Türkçe