Bugün Kıbrıs

Yolsuzlukta Afrika ülkeleriyle yarışıyoruz

HABER MERKEZİ

Almanya’dan Friedrich Ebert Vakfı için Kuzey Kıbrıs’ta yolsuzluk algısı konusunda çalışma yapan akademisyenler Ömer Gökçekuş ve Sertaç Sonan bu yıl dördüncüsü yapılan araştırmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Lefkoşa Rüstem Kitabevi’nde gerçekleşen sunumda Kıbrıs’ın kuzeyindeki yolsuzluk algısına dair detaylar aktarıldı. Ombudsman Emine Dizdarlı, Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı, HP milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu’nun da izlediği sunumda 351 iş insanı ve uzman kişilerle telefon yoluyla yapılan anketin sonuçları aktarıldı.

180 ÜLKE İÇİNDE 104’ÜNCÜ OLDUK
Kıbrıs’ın kuzeyi ile ilgili rapor, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün her yıl düzenli olarak yaptığı Yolsuzluk Algı Endeksinin bileşenleri uygulanarak ortaya çıkarıldı. Raporun sonucuna göre Kıbrıs’ın kuzeyi dünya sıralamasında bu yıl 180 ülke ve bölge içerisinde 104’üncü oldu. Kıbrıs’ın kuzeyi bu sırayı Arnavutluk, Cezayir, Fildişi Sahili, El Salvador, Kosova, Tayland ve Vietnam’la birlikte paylaşıyor. Kıbrıs’ın güneyi 42’inci, Malta 52’inci, Yunanistan 59’uncu sırada. Türkiye ise 18 basamak önümüzde yani 86’ıncı sırada. Kıbrıs’ın kuzeyi yolsuzluk skoru 180 ülke ve bölgenin ortalaması olan 43’ünde gerisinde kaldı.

EN FAZLA YOLSUZLUK KAMUYA AİT TAŞINMAZLARDA
Ankete katılan iş insanlarının yüzde 88’i KKTC’de rüşvet ve yolsuzluğun olduğunu düşünüyor. Yüzde 58’i yolsuzluğun ‘çok ciddi bir sorun’ olduğu kanaatinde. Sonuçlara göre yolsuzluk en fazla kamuya ait taşınmazların kullandırılmasında gerçekleştiriliyor. Katılımcılara göre ‘rüşvet ya da el altından fazladan ödeme yapmanın’ en yaygın olduğu üç işlem şu şekilde sıralandı: Katılımcıların yüzde 55’i ‘kamuya ait arazi ve binaların tahsisi ve kiralanması’ işlemlerinde rüşvetin çok yaygın olduğunu düşünüyor; bunu ‘teşvikler’ (yüzde 46) ve ‘kamu ihaleleri ve izinler’ (yüzde 45) takip ediyor.

10 İŞ İNSANINDAN 1’İ RÜŞVET VERİYOR
Anketin sonuçlarına göre her 10 iş insanından 1’i son bir yılda fiilen rüşvet verdi. Yani katılımcıların yüzde 12’si ‘evet’ cevabı verdi. 2019’da bu oran yüzde 7 olarak belirlenmişti. Ankete katılanlar kamu kaynaklarının siyasetçiler ve üst düzey memurlar tarafından istismar edildiğini düşünüyor. Ankete katılanların yüzde 57’si kamu kaynaklarının bakanlar/yetkililer tarafından kişisel ya da partisel amaçlarla ‘çok yaygın’ şekilde kötüye kullanıldığını düşünüyor. Siyasetçiler (yüzde55) yolsuzluğun ‘çok yaygın’ olduğu grup olarak görülüyor. Onları üst kademelerdeki memurlar (yüzde 46) takip ediyor. Ankete katılan iş insanlarının sadece yüzde 23’ü alt kademelerdeki memurlar arasında yolsuzluğun ‘çok yaygın’ olduğu düşüncesine sahip.

YOLSUZLUĞU ENGELLEYECEK KURUMSAL ALT YAPI ZAYIF
İş insanları arasında, ‘kamu kaynaklarının tahsisi ve kullanımını düzenleyen ve hesap verebilirliği sağlayan kesin prosedürler’ bulunmadığını düşünenlerin oranı yüzde 65 olarak belirlendi. ‘Kamu maliyesinin idaresini denetleyebilecek nitelikte bağımsız kurumlar’ olmadığını düşünenlerin oranıysa yüzde 67’ye ulaştı. Kesin prosedürler olduğunu düşünenlerinse sadece yüzde 21’i bunların istismarı engellemekte ‘çok etkili’ olduğunu düşünüyor. Benzer şekilde, bağımsız mali denetim kurumları bulunduğunu düşünenlerin sadece yüzde 19’u bu kurumların yolsuzluğu engellemekte ‘çok etkili’ olduğuna inanıyor.

YARGIYA GÜVEN YOK
Ankete katılan iş insanları yargının siyasi iktidar sahiplerini yargılayabilecek kadar bağımsızlığa sahip olduğuna inanmıyor. ‘Kamu kaynaklarını istismar eden bakanları/yetkilileri yargılayacak güce sahip bağımsız bir yargı var mı’ sorusuna ‘evet’ cevabı verenlerin oranı sadece yüzde 26. ‘Evet’ cevabı verenlerin içindeyse sadece yüzde 24’lük bir kesim yargının siyasi iktidara sahip olanların yolsuzluk yapmasını engellemekte ‘çok etkili’ olduğunu düşünüyor.

MAHKEMEDEN DEĞİL SOSYAL MEDYADAN KORKUYOR
‘Yolsuzluk ve usulsüzlüklerle mücadele etmesi ya da bunları ifşa etmesi gereken kurumlar sizce bu işte ne kadar başarılıdır/etkilidir?’ sorusuna ‘son derece başarılı/etkili’ cevabı verenlerin oranı çok düşük. En etkili bulunan, katılımcıların yüzde 41’i tarafından çok başarılı bulunan sosyal medya; ikinci sırada Polis (yüzde 31), üçüncü sıradaysa Mahkemeler yer alıyor (yüzde 29). Sıralamanın en sonundaysa katılımcıların yüzde 62’sinin hiç başarılı bulmadığı Meclis ve Başbakanlık Denetleme Kurulu bulunuyor. Onları yüzde 55’le Sayıştay takip ediyor.

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE HÜKÜMET ÇOK BAŞARISIZ
Katılımcılara yolsuzlukla mücadele konusunda özel olarak Hükümeti ne kadar başarılı buldukları da soruldu. Ankete katılanların sadece yüzde 9’u Hükümeti bu konuda ‘çok başarılı’ bulurken yüzde 65’i ‘çok başarısız’ bulduğunu ifade etti.

VEKİLLERİN CEZA ALMASI BEKLENMİYOR
Anketin sonuçlarına göre dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin caydırıcı bir ceza alması da katılımcılar tarafından beklenmiyor.
‘Son 2 yıl içerisinde haklarındaki yolsuzluk suçlamalarından ötürü iki milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmış’ olduğu hatırlatılıp, katılımcılara, ‘dokunulmazlıkları kaldırılan ve yargılanmalarının önü açılan iki milletvekilinin hukuki süreç sonunda caydırıcı bir ceza alacağını’ düşünüp düşünmedikleri de soruldu. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu (yüzde 81) bu milletvekillerinin caydırıcı bir ceza almayacaklarını düşünüyor. Sadece yüzde 8’lik bir kesim mahkeme süreci sonunda caydırıcı bir cezanın verileceğine kesin inanç belirtti.

SEÇİMLERDE MADDİ MENFAAT VAAT EDİLMESİ ÇOK YAYGIN
Son olarak, katılımcılara siyasal yolsuzluk konusunda da bir soru soruldu. Verilen yanıtlar ülkemizde ‘seçmenlere belirli bir şekilde oy kullanmaları için para ödenmesi ya da özel bir menfaat vaat edilmesinin’ olağan bir şey olduğunu ortaya koydu. Katılımcıların, yüzde 70’i bunun ‘sıklıkla’ ya da ‘çok sık’ gerçekleştiğini ifade etti. Bu rakam 2019 yılında benzer bir soruyu farklı bir çalışma için halka sorulduğunda yüzde 52 düzeyinde çıkmıştı.

Exit mobile version