Bugün Kıbrıs

Türkiye Maarif Vakfı: Okullar kar amacı gütmeyen özel okul olacak

67 ülkede 398 okulu bulunan Türkiye Maarif Vakfı’nın Kıbrıs’ın kuzeyinde açacağı, tepkilere neden olan iki okul hakkında Vakfın KKTC Ülke Temsilcisi Oğuz Tekin ile konuştuk. Oğuz, örgün ve yaygın eğitim verecek okulların özel statüde olacağını ve ülkedeki diğer özel okullarla aynı şekilde faaliyet göstereceğini belirtti. Oğuz, “faaliyetlerimizi kanunlar çerçevesinde, resmî makamların denetimi altında yürütüyoruz, eğitim bakanlıklarının sıkı denetim ve gözetimi altında çalışıyoruz” dedi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde de temsilcilik açan Türkiye Maarif Vakfı, FETÖ’nün yurtdışındaki okullarının kapatılması sonrasında kurularak Türkiye Cumhurbaşkanlığına bağlandı.
Bu ülkelerin bir kısmı, FETÖ’ye ait okulları kapatmayı tercih etti, bir kısmı söz konusu okulları devletleştirerek kendi bünyesine kattı, bir kısmı ise Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi.

Türkiye Maarif Vakfı’na bağlı okullar ne amaçla, nerelerde açılıyor? Kıbrıs’ın kuzeyinin de seçilmesindeki neden nedir?

Türkiye Maarif Vakfı, 2016 yılının Haziran ayında Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6721 sayılı Kanunla kurulmuş bir kamu vakfıdır. Hangi amaçlarla nasıl faaliyetler gerçekleştirebileceği, kuruluş kanununda açıkça belirtilmiştir. Yurt dışında insanlığın ortak birikimini ve değerlerini esas alarak örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek olarak özetlenebilecek kuruluş amaçlarımız doğrultusunda bugün itibariyle 67 ülkede, 398 eğitim kurumuyla 42.107 öğrenciye hizmet vermekteyiz.

Birleşmiş Milletler 2030 hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir kalkınmanın en önemli ayaklarından birini teşkil eden nitelikli eğitim alanındaki tecrübemizi dost ülkelerle, kardeş halklarla ve yurt dışında yaşayan Türkiye kökenli insanlarımızla paylaşıyoruz.

Türkiye Maarif Vakfı, faaliyete geçeceği ülkeleri, ayrıntılı ihtiyaç analizleri ve diplomatik ilişkiler çerçevesinde belirlemektedir. Faaliyette bulunduğu ülkelerde, o ülkelerin yasalarına göre eğitim kurumları açan Vakfımız açısından, faaliyette bulunduğu ülkenin hukukuna, kültürel değerlerine ve ihtiyaçlarına uygun davranmak hem kanuni hem de insani bir sorumluluktur.

Geleceğimizi ancak modern dünyanın gerçeklerini bilen, ayakları yere basan sağlam bir eğitim almış, özgür düşünceli ve öz güveni yüksek nesillere emanet edebileceğimizi en iyi uzun yıllardan bu yana var olma mücadelesi veren, uluslararası camianın uyguladığı haksız ambargoların, çifte standartlı uygulamaların, yok sayma politikalarının, ırkçılığın her çeşidinin hedefi konumundaki Kıbrıs Türkleri biliyor.

Kurulduğumuz günden bu yana Kıbrıslı dostlarımızla istişareler yürütüyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinin teveccühü ve iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkileri, Vakfımıza Kıbrıs’ta da olma sorumluluğunu yükledi. Faaliyet gösterdiğimiz bütün ülkelerde olduğu gibi, Kıbrıs’ta da egemen bir devlet olan KKTC’nin yasaları uyarınca, resmî makamlarla ve toplumun her kesimiyle istişarelerde bulunarak faaliyetlerimize başlamış durumdayız.

Türkiye FETÖ’nün bu okullarına el mi koydu?

FETÖ’nün yurtdışındaki okullarına ve bu okullar tarafından kullanılan taşınmaz mallara devlet el koymadı. Bir ülkenin bir başka ülkede bulunan, paravan da olsa, terör örgütleriyle irtibatlı da olsa, eğitim kurumlarına, taşınır taşınmaz herhangi bir mala tek taraflı iradesiyle el koyabilmesinin mümkün olmadığını izah etmeye herhalde gerek yok. Terör örgütünün kendi ülkelerinde serbestçe faaliyete devam etmesinin nelere mal olabileceğini gören çok sayıda ülke, bu grupların faaliyetlerini yasakladılar. Malum yapı ile iltisaklı kişi ve kuruluşlara, eğitim faaliyetlerinde kullanmak üzere sağladıkları izinleri, ruhsatları, tahsisleri iptal ettiler.

Bu ülkelerin bir kısmı, izah ettiğim gibi bu okulları kapatmayı tercih ettiler, bir kısmı söz konusu okulları devletleştirerek kendi bünyelerine kattılar. Bu ülkelerden bir kısmında ise evvelce malum yapı ile iltisaklı kişi ve kuruşlarca işletilen okulların önemli bir kısmı; bu okullarda öğrenim gören öğrencilerin, bu öğrencilerin velilerinin yahut bu okullarda çalışan yerel personelin zarar görmemesi, eğitim süreçlerinin aksamaması için, Vakfımıza devredildi. Devir süreçleri de her ülkenin kendi yasaları çerçevesinde kendi ürettikleri formüllerle hayata geçirildi. Söz gelimi Pakistan’da, Pakistan Anayasa Mahkemesi Pakistan Anayasası tarafından güvence altına alınmış olan eğitim hakkının korunması için okullarının devrinin anayasal bir zorunluluk olduğuna hükmetti, devir bu kararın ardından gerçekleşti.

Vakfın eğitim hizmeti verdiği ülkelerde prosedür nasıl işliyor? Yani bu okullar o ülkenin devlet okulu mudur? Özel okul statüsünde midir?

Vakfımızın yurtdışında bulunan okullarının tamamı, ilgili, ülke hukukları çerçevesinde faaliyet gösteren, yerel müfredatı takip eden, uluslararası akreditasyonu bulunan özel okullardır. Türkiye Maarif Vakfı tarafından bir başka ülkede devlet okulu açabilmemizin mümkün olmadığı, devlet okullarının Türkiye’de yahut Kıbrıs’ta olduğu gibi, dünyanın her yerinde Eğitim Bakanlıkları tarafından kurulup işletildiği, ama yine dünyanın çok kapalı ve baskıcı ülkeleri dışında her yerinde özel okulların var olduğu, milli bir kamu hizmetini görülmesine katılan özel kişiler olarak özel okul işleten kişi ve kurumların eğitim bakanlıklarının sıkı denetim ve gözetimi altında çalıştıkları da sanırım izahtan varestedir. Türkiye Maarif Vakfı olarak faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde, şeffaflığı, hesap verebilirliği ve verimliliği öncelediğimizi, özel okul işleten ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak faaliyetlerimizi kanunlar çerçevesinde, resmî makamların denetimi altında yürüttüğümüzü bir kez daha vurgulamak isterim.

Kamu kaynaklarından Vakfımıza tahsis edilen bütçenin ise sözgelimi bizimle aynı alanda faaliyet gösteren ve dünyanın her yerinde özel okul faaliyetleri yürüten Fransa’nın resmî kurumu AEFE’ye Fransa tarafından aktarılan bütçenin yanında çok küçük bir bütçe olduğunu hatırlatmak isterim. Onun da ötesinde, Türkiye Maarif Vakfına aktarılan bütçe, Türkiye’de özel okul faaliyeti gösteren kurumlara sübvansiyon amacıyla aktarılan bütçeden de büyük değildir.

Özetle dünyanın her yerinde, ilgili ülkelerin özel okul mevzuatları çerçevesinde, örgün ve yaygın eğitim hizmetleri sunuyoruz. Her ülkenin mevzuatı farklı olduğu için, prosedürler de ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor.

Kıbrıs’ta 5 bölgeye yapılması planlanan okullar için nereler seçildi? KKTC Devleti, arazileri sağladı mı? Projeler ne aşamada?

Kıbrıs’ta 5 bölgeye yapılması planlanan okullar olduğu bilgisini sizden duyuyorum. Bugün itibariyle Kıbrıs’ta, biri Girne Ozanköy’de, diğeri Gazimağusa’da iki eğitim kurumu projemiz ve Lefkoşa’da da merkez ofisimiz var.

Gazimağusa’da, Kıbrıs kültürüne sağladığı önemli katkılarla tanınan SAMTAY Vakfı tarafından Vakfımıza tahsis edilen binada gerçekleştirdiğimiz yatırımla önümüzdeki yıl okulumuzu açmayı hedefliyoruz.
Girne’de ise Vakıflar İdaresinden uzun süreliğine kiraladığımız taşınmaz üzerinde Kıbrıs’ın en modern eğitim kampüsünü inşa etmek üzere hazırlıklarımıza başladık. Türkiye Maarif Vakfı tarafından, KKTC yasaları uyarınca, kamu yararına faaliyet gösteren bir Vakıf olarak tanındığımızı da hatırlatmak isterim.

Bu okullar özel okul olacaksa öğrenciler de paralı mı okuyacak ya da kamu malı olacaksa öğretmen ve idari kadroyu KKTC Makamları mı atayacak? Eğitim müfredatını kim belirleyecek?

Bu okullar, özel okul olacak ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan diğer özel okullar hangi şartlarla, nasıl faaliyet gösteriyorlarsa, bu okullar da aynı şekilde faaliyet gösterecek. Diğer özel okullardan farkımız, kâr amacı gütmeyen ve devasa bir uluslararası tecrübesi bulunan bir kuruluş olarak, eğitim alanındaki en modern ve nitelikli uygulamaların adaya getirilmesi ve kaliteli eğitime ulaşmakta zorluk çeken Kıbrıslı gençlere sağlamaktan mutluluk duyacağımız burs programları olacak.

TC-KKTC arasında imzalanan son protokolde bu okullar için 5 milyon TL kaynak ayrıldı. Bu para bir okul yapmaya anca yeter diye düşünüyorum? Geri kalan okullar nasıl ve ne kadar sürede yapılacak? Vakfın Kıbrıs’ın kuzeyindeki yol haritası nedir ve resmi prosedürler ne aşamadadır?

Bahsettiğiniz kaynak, Vakfımızın Kıbrıs bütçesinin tamamı değil. Söylediğim gibi, Gazimağusa’da önümüzdeki yıl eğitime başlamayı düşünüyoruz. Girne’de ise inşaat süreçleri tamamlanır tamamlanmaz bütün Kıbrıs Türklerinin gurur duyacakları bir maarif yuvasını Kıbrıs’a kazandırmış olacağız.

Exit mobile version