Bugün Kıbrıs

WSJ’den Walter Russell Mead yazdı: “Burası dedenizin Türkiye’si değil”

WASHINGTON, DC - MAY 16: U.S. Vice President Joseph Biden (R) speaks as Prime Minister of Turkey Recep Tayyip Erdogan (L) looks on during a luncheon at the State Department May 16, 2013 in Washington, DC. Prime Minister Erdogan was on a visit in Washington and had talks on Syria with U.S. President Barack Obama. (Photo by Alex Wong/Getty Images)

Bugün Kıbrıs – Wall Street Journal (WSJ)’den Walter Russell Mead, “Burası dedenizin Türkiye’si değil” başlıklı kaleme aldığı makalede Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyio Erdoğan’a ağır eleştirilerde bulundu. Mead, “Yakın zamanda Biden yönetimi tarafından Yahudi aleyhtarı sözleri nedeniyle azarlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya ve Suriye’den Azerbaycan’a askeri müdahalelerde bulunuyor, birçok demokratik ve Avrupa değerinden uzaklaşıyor” dedi.

POPÜLİST BİR İSLAMCI
İşte bazı satır başları:
“Türkiye, Amerika’nın en önemli müttefiklerinden biri, ancak ABD’ye diğer NATO üyelerinden daha fazla zorluk çıkarıyor. Soğuk Savaş yıllarının laik, Batılılaşan, sadık Sovyet karşıtı Türkiye’si şimdi popülist bir İslamcı tarafından yönetiliyor.”

ERDOĞAN’I AZARLAMIŞ
“Yakın zamanda Biden yönetimi tarafından Yahudi aleyhtarı sözleri nedeniyle azarlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya ve Suriye’den Azerbaycan’a askeri müdahalelerde bulunuyor, birçok demokratik ve Avrupa değerinden uzaklaşıyor gibi görünüyor ve Amerikan yaptırımlarına karşı Rusya’dan silah satın alıyor. Başkan Biden, bu ayın sonlarında Erdoğan ile ikili görüşmeye hazırlanırken, bu önemli ilişki hakkında yeni bir düşünme biçimi geliştirmesi gerekiyor.”

TÜRKLER DE MUTLU DEĞİL
“Türkler de mutlu değil. Bunu üst düzey Türk yetkililerle yaptığım bir dizi görüşmede öğrendim. Türkiye cumhurbaşkanına yakın bazı milliyetçiler ve İslamcılar, 2016’da Erdoğan hükümetini sarsan ve 251 Türk’ün ölümüne neden olan darbe girişimini ABD’nin desteklemiş olabileceğine veya en azından sempati duyabileceğine inanıyor.”

ZORLUKLAR YAPISAL
“Hem Türkler hem de Amerikalılar uzun şikâyet listeleri üretebilir, ancak ittifakın önündeki gerçek zorluklar yapısaldır. Türkiye ve çevresi, ABD-Türkiye ilişkilerini hem daha önemli hem de daha karmaşık hale getirecek şekilde değişti, ancak Washington henüz yeni bir ortaklığın nasıl çalışabileceğine dair bir vizyon geliştirmedi.”

Exit mobile version