Meclis’in bugünkü oturumunda Cenevre’de yapılan Kıbrıs Zirvesi hakkında konuşmalar yapan CTP’li milletvekilleri Kıbrıslı Türklerin iradesini Cenevre’de temsil eden bir makam olmadığını, süreci Türkiye’nin yönettiğini ve Kıbrıslı Türklerin daha da yalnızlaşmasına sebep olduklarını belirtti. Başarısızlıkla sonuçlanan toplantıda sunulan önerileri değerlendiren vekiller müdahalelerle seçtirilen Tatar’a rağmen Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesinin devam ettiğini vurguladı.
AKANSOY: ÖNERİ BELGESİNİ CENEVRE’DEKİ PARTİLERDEN SAKLADILAR
Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Asım Akansoy, “Cenevre’ye Doğru Kıbrıs Sorunu” konulu konuşmasında, Tatar’ın Cenevre’de nasıl bir hamle yapacağını, nasıl önerilerde bulunacağını siyasi partilerle görüşmediğini söyleyen Akansoy, Kıbrıs Türk tarafının resmi belge olarak sunduğu 6 maddelik belgenin Cenevre’deki siyasi partilerle de paylaşılmadığını, hatta böyle bir belge olmadığının söylendiğini dile getirdi. “Neden uluslararası camia nezdinde Kıbrıs Türk siyasetini bu kadar alçaltıyorsunuz” diyen Akansoy, “Belge saklanmıştır, Kıbrıs Türk siyasi partileriyle paylaşılmamıştır” dedi. “Bir felaket senaryosuyla karşı karşıyayız” diyen Akansoy, belgenin Kıbrıslı Türkleri kazanıma götürmeyeceğini söyleyerek, belge ortaya konulurken, bir sonraki adımın hesaplanıp hesaplanmadığını sordu. Belgenin bugün yumuşatılarak dönüştürülmemesi halinde BM Güvenlik Konseyi’nin Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafına yönelik ağır kararlar alacağını kaydeden Akansoy, “CTP olarak biz bu felakete ortak olmayacağız, sorumluluğunu üstlenmeyeceğiz.” dedi.
DERYA: KIBRISLI TÜRKLERİN İRADESİNİ TEMSİL EDEN BİR MAKAM YOK
Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya, “Bardak Daha Ne Kadar Taşacak” başlıklı konuşmasında Cenevre’deki görüşme sürecine değinerek, “İlk defa Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını, iradesinin temsil eden bir makam yok. Kıbrıslı Türklerin iradesini TC Dışişlerine emanet etmiş bir makam var” ifadelerini kullandı. Tatar’ın Cenevre öncesi Meclis’i bilgilendirmediğini vurgulayan Derya, Kıbrıs sorununda söz söyleyen tüm uluslararası güçlerin, ABD, AB, BM, Rusya, İngiltere, Yunanistan gibi birçok ülkenin federal çözümü savunduğunu anlattı. Çalakalem yazılmış ve toplumun tüm kesimlerinin çıkarlarını karşılamaktan uzak “6 maddelik” metnin masayı berhava etmek üzere hazırlandığını söyleyen Derya “Tatar, Kıbrıslı Türklerin tüm kazanımlarını çöpe atıyor” dedi. Derya, “Ülkemizin bağımsız kurumlarına parmak sallayanlar, seçilmiş yöneticilerine hakaret edenler, Kıbrıslı Türkleri eşit görmeyenler, bugün Kıbrıslı Rumlara karşı Kıbrıslı Türklerin eşit egemenliğini nasıl savunacaklar?” diye sordu. Derya, “Kıbrıslı Türkler 70 yıl önceki tezlerle karanlık bir geleceğe sürüklenmeye çalışılırsa, biz direnmeye devam edeceğiz. Çünkü bu memleket bizim” dedi.
USAR: BU MEMLEKET BİZİMDİR, BİZ YÖNETECEĞİZ!
Cumhuriyetçi Türk Partisi milletvekili Sıla Usar, bu memleketin Kıbrıslı Türklere ait olduğunu ve bu ülkeyi Kıbrıslı Türklerin yöneteceğini vurguladı. Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Usar, Kıbrıslı Türklerin yarım asrı aşan varoluş mücadelesi içinden geçilen günlerde büyük hasarlar gördüğünü belirtti. Usar, “Statüsüz yaşamanın ağır bedelini ödedik, ödüyoruz. Göçler verdik. İnsanlarımız doğdukları topraklardan, evlerinden binlerce on binlerce kilometre uzağa göçtüler. Onlar memleket hasretiyle, memleket evlatlarını barındıramamanın utancı ile yaşadı. Ama tüm bu yaşananlar birilerinin aklını başına getiremedi” dedi. Çözümsüzlük çözümdür hedefi ile ülkeyi karanlığa gömenlerin, BM parametrelerinin tamamen dışında, kabulü mümkün olmayan önerilerle bile bile müzakere masasını zora sokmaktan çekinmediklerini belirten Usar, “Bugüne kadar verilen tüm mücadeleyi, hala geçerli olduğu gün gibi aydınlık olan 24 Nisan referandumunun iradesini görmezden gelen bir siyaset ülkeye karşı büyük bir hatadır. Bütün çabamız tecrit durumunda olan ülkemizi dünyayla birleştirmek, karanlık yalnızlığımızı sonlandırmak içindi. Çok zor zamanlar geçirdi bu toplum ama yetmedi. Ne yaptığını bilmeyen, attığı adımların ne gibi sonuçları olabileceğini kestiremeyen, kendi halkının varlığını tehlikeye atan bir siyaset gütmekten çekinmeyen bir cumhurbaşkanı geldi ve ülkenin tepesine oturdu” ifadelerini kullandı.
ŞAHALİ: TATAR VE AZINLIK HÜKÜMETİ TEHDİT HALİNİ ALMIŞTIR
CTP Milletvekili Erkut Şahali, mecliste “tarihi çarpıtanlarla yürümek” konulu bir konuşma yaptı. Cenevre’de yapılan gayriresmi toplantının Kıbrıs sorunu müzakerelerinde 5+1’in her zaman yan yana gelmediği için önemli olduğunu anlatan Şahali, “Bugün önemli bir gündü ve bitti” dedi.
Tatar’ın Türk tarafı adına sunduğu önerilerin önceden kendilerine bildirilmediğini ve BM parametreleriyle de ters düştüğünü kaydeden Şahali, “Masada Kıbrıslı Türkler yoktu, Kıbrıslı Türklerin çıkarları yoktu. 5+1 diye çağrılan toplantı 4 buçuk artı 1 olarak yapıldı. Üzülerek izledim” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, sınır ötesinden doğrudan müdahalelerin yaşandığını ifade eden Şahali, buna rağmen Tatar’ın seçilmesini demokratik olgunlukla karşıladıklarını belirtti.
Tatar’ı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına kendi cumhurbaşkanı gibi davranmasını da eleştiren Şahali, “Halbuki bir cumhurbaşkanının cumhurbaşkanı olmaz” dedi. Geçtiğimiz hafta Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara yönelik Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından tepki ve tehditlerin yöneltildiğini dile getiren Şahali, Hükümettekilere “Memleketinize ayar verilirken neredeydiniz?” sorusunu yöneltti.
ÖZDENEFE: MÜCADELEMİZ TAM DA BUGÜN YENİDEN BAŞLIYOR!
Cumhuriyetçi Türk Partisi milletvekili Fazilet Özdenefe, Cenevre zirvesini değerlendirdi ve yaşananların öngördükleri çerçevede yaşandığını dile getirdi. Tatar’ın büyük bir zafer elde ettiğini sandığını vurgulayan Özdenefe, Kıbrıs Türk halkının bugüne kadar direndiği gibi bugünden sonra da direnmeye devam edeceğini altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük haklarından asla vazgeçmeyiz diyenlere seslenen Özdenefe, “TC neyin garantörüdür Kıbrıs’ta?” sorusunu sordu.
Özdenefe, “1959’dan beri buradaki anayasal düzenin tesis edilmesi için söz sahibidir. Siz bunun içine ayrı bir statü koymaya çalıştığınızda bu garantörlükle nasıl uyuşacak? Bu mücadele bitmedi o tehditler karşısında korkup sineye çekmeyeceğiz. Bizim mücadelecimiz tam da bugün tam da şimdi yeniden başlıyor” ifadelerini kullandı.