Haravgi, “Cenevre Öncesi İşaret Olumsuz” başlıklı haberine göre Anastasiadis hükümetinin, BM’nin de AB’nin de Türkiye’ye sert tepki göstererek baskı yapacağını söylediğini ancak gerçekte Türkiye’ye değil Güney Kıbrıs’a baskı uyguladıklarını belirten Kiprianu Avrupa Konseyi’nin yaptırımları görüşmek şöyle dursun Türkiye ile pozitif gündem peşinde olduğuna işaret etti.
Kiprianu, Türkiye’nin şimdi Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili “kabul edilemez” taleplerde bulunduğunu, artık açıkça iki devletten söz ettiğini, Maraş’ta yeni adımlar attığını belirterek “Nisan sonunda Cenevre’den olumsuz sonuç çıkarsa her şeyin çok olumsuz gelişeceğinden kuşkumuz yok. Matematiksel kesinlikle taksime sürükleneceğiz” dedi. Kiprianu şunları ekledi:
“Başkan Anastasiadis’e 8 Aralık’ta verdiğimiz öneride müzakerelere kaldığı yerden devam edeceğini söylemesinin doğru ancak bunun yeterli olmadığını söyledik. Siyasi eşitliği, BM’nin yorumladığı şekliyle kabul ettiğini, Genel Sekreter’in ortaya koyduğu 6 maddeyle ilgili askıda kalan meselelerin çözümü için köprü kurucu önerilerde bulunacağını, hidrokarbonlar konusunda -6 madde çözülürse- Kıbrıslı Türklerin doğal gaz yönetim komitesine katılmaları ihtimalini görüşmeye hazır olduğunu söylemesi gerek. Kıbrıs sorununu çözmemize yardımcı olması halinde Türkiye ile ticari ve ekonomik zeminde iş birliği görüşmelerine başlamaya hazır olduğunu da söylemesi gerek.”