Başından söyleyelim, olmaz; olsa olsa Haziran’da ara seçim olur.
Neden?
Çünkü Türkiye, hem 5+1, hem de AB’nin tutumunun netleşeceği Haziran 2021 öncesinde Kıbrıs’ın kuzeyinde erken genel seçim türbülansı yaşamak istemeyecektir.
Bu durumda Türkiye’nin teklifi ne olur?
Tahminen ‘genel seçimleri erteleyin, ama çok istiyorsanız Haziran’da ara seçim yapın. Kıbrıs üstünde son Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle elde ettiğim “süper vesayet rejimine” dokunmayın, yani genel seçimleri erteleyebildiğiniz kadar erteleyin, hatta 2023 Ocak’a kadar erteleyin’ der.
Peki genel seçimleri 2023 Ocak’a kadar ertelemek mümkün mü?
Hem mümkün, hem değil.
Mümkün olabilmesi için Türkiye adına Kıbrıs’ta toplumsal gerilimin düşürülmesi şart.
Bu nasıl olur?
Ara seçimle gündem değiştirilir ve Haziran’a kadar zaman kazanılır. Bir milletvekilliğini Lefkoşa’dan UBP’nin kazanması ile tekrar artacak “pandemik sendikal toplumsal gerginlik” de yeni bir hükümet kurdurarak bertaraf edilir.
O halde, Türkiye ara seçimden hemen sonra erken seçim yapılmadan yeni hükümeti kimlerin kurmasını tercih eder?
Mevcut hükümetin “yamalı bohça” olduğunu ve uzun soluklu olmadığını herkes gibi Türkiye’de biliyor. YDP’nin kopması ile kurulacak olası bir UBP-HP-DP koalisyonunun da toplumdaki beklentileri karşılayamayacağını bilir.
Bu dönem Türkiye için ideal formül, UBP-CTP hükümetidir. Türkiye UBP’yi çok sever, ama iş bilmez ve ellerine yüzlerine bulaştırıp sürekli “sen gel çöz abi” diyen ekip olduğunu da iyi bilir. Aynı Türkiye CTP’ye çok güvenmez ama, CTP’nin akıllı, kafası çalışan, okumuş ekipleri olduğunu da bildiği için UBP’nin yanında sigorta olarak bu dönemde hükümete girmesini isteyecektir.
UBP-CTP formülü nasıl mümkün olur ya da olmayabilir?
CTP’nin bu teklife olumlu ya da olumsuz cevabı aynı zamanda yukardaki sorunun iki olasılıklı cevabını da yaratacaktır.
Peki, CTP bu teklife (UBP ile 2023 Ocak’a kadar koalisyon yapmaya) olumsuz cevap verebilir mi?
Bizce, bugün ülkenin içinde bulunduğu koşullara bakarak, CTP bu teklife hayır diyemez. Ama benim tanıdığım kadarıyla CTP, bu koalisyon sonucunda 2023 Ocak’ta yapılacak genel seçimlerden ve 2022 Haziran’ında yapılacak yerel seçimlerden ne beklediğinin hesabını da bugünden kolayca yapabilir. Çünkü herkes gibi CTP de çok iyi bilir ki, Kıbrıs’ta UBP ile koalisyon yapan her parti gireceği ilk seçimden oy kaybıyla çıkar. CTP, Ocak 2023 genel seçimlerinden bu nedenle istediği sonucu alamadan çıkmanın yanı sıra hükümette yıpranacağı için Haziran 2022 yerel seçimlerinden de beklediği başarıyı elde edemeyebileceği ihtimalini bugünden görür. Yani özetle bu koalisyonun kendisine çok da iyi gelmeyeceğini hesap edebilir.
Peki CTP ne yapmalı?
CTP için iki yol var:
Ya, UBP ile hükümete girip tabanını mutsuz etme ve kendini yıpratma ihtimali yüksek bir maceraya atılacak ya da Türkiye’nin “kaba” hesaplarına çok kulak asmayıp, toplumsal muhalefeti de arkasına alıp 2021 sonuna kadar yapılacak bir erken genel seçimi zorlayacaktır.
Ama her koşulda kararı ne olursa olsun CTP, bu toplumun “kilit taşı” olma konumunu koruyacaktır.