Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Bloomberg’e verdiği röportajda Mısır ile ilişkilere dair değerlendirmelerde bulundu. İbrahim Kalın, “Mısır’la Doğu Akdeniz, Libya ve dünyanın unutmuş gibi göründüğü Filistin meselesinde işbirliği yapmak istiyor ve ikili ilişkilerimizi görüşmek istiyoruz” dedi.
Aydınlık gazetesinde yer alan habere göre iki ülkenin karşılıklı olarak yapıcı adımlar atabilmesi halinde bu tür bir ortaklığın bölgedeki tansiyonu düşürmeye ve Kuzey Afrika’dan Doğu Akdeniz’e kadar bölgenin istikrara kavuşmasına yardımcı olabileceğine işaret eden Kalın, şunları dile getirdi:
“Mısır, halen Arap dünyasının beyni ve kalbi. Bazı ekonomik ve güvenlik sorunları var, biz bunu gayet iyi anlıyoruz. İki ülkenin birbirleriyle konuşması, ikili ve bölgesel ilişkilerimizi geliştirebilir. Bu, aynı şekilde diğer dört Körfez ülkesi için de geçerli. Bizim hiçbir Arap ülkesiyle aşılamayacak sorunumuz yok. Mısır ve diğer Körfez ülkeleriyle bölgesel barış ve istikrar için yeni bir sayfa açılabilir.”
BİR HAFTADA ÜÇÜNCÜ MESAJ
İbrahim Kalın’ın açıklamaları, Türkiye’den Mısır’a bir haftada verilen üçüncü sıcak mesaj oldu. Geçen günlerde önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “İlişkilerimizin seyrine göre Mısır’la deniz yetki alanlarını müzakere ederek bir anlaşma imzalayabiliriz” ifadelerini kullanmış, ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da “Mısır ile bizim tarihsel, kültürel birçok ortak değerimiz var. Bunların aktive olmasıyla önümüzdeki günlerde farklı gelişmeler olabilir diye değerlendiriyoruz” mesajını vermişti.
Mısır’ın Doğu Akdeniz’de açtığı yeni hidrokarbon ihalelerinde Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sahanlığı sınırlarına riayet etmesi, Türk yetkililerin takdirini toplamıştı.
PROF. DR. BAŞEREN: ‘ANLAŞMAK İYİ FİKİR’
Türkiye’den Mısır’a yönelik verilen sıcak mesajları Aydınlık’a değerlendiren Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren, bunun iyi bir gelişme olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Başeren şöyle konuştu: “Ben de bir süredir Türkiye-Mısır ilişkilerinin düzeleceğine yönelik kendimce tahminlerde bulunuyordum. Bence bu iyi bir gelişme. Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile bir anlaşma yaptı ama iki anlaşmanın sınırlarının ortasında da Türkiye ile anlaşma yapabilecekleri bir alan bıraktılar. Bu bağlamda da Meis’e kıta sahanlığı tanımadıklarını ortaya koydular. Bu Türkiye’nin tezleriyle uyuşan kısım. Diğer yandan negatif tarafı ise Yunanistan ile yapmış oldukları anlaşmadır. Mısır’la bir anlaşma yapmak iyi bir fikir. Fakat bunun ne Yunanistan ile ne de GKRY ile yaptıkları anlaşmayı tanımak anlamına gelmediğini uluslararası kamuoyuna deklare etmek gerekir.”
EM. TÜMA. GÜRDENİZ:İKİ ÜLKE MASAYA OTURMALI
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz de iki ülkenin işbirliğinin stratejik önemde olduğu kanaatinde. “Mısır ile Türkiye yakınlaşması, Doğu Akdeniz’in barış ve istikrarı için olması gereken bir süreçti” diyen Amiral Gürdeniz, şöyle devam etti:
“Mısır’ın Yunanistan ile sınırlandırma anlaşmasında Meis’i göz ardı etmesinin arkasından, geçen haftalarda 18 numaralı parselde Türkiye’nin kıta sahanlığı sınırını göz önüne alması, çok önemli gelişmelerdir. Mevcut gelişmeler paralelinde Mısır ile Türkiye masaya oturmalıdır. İki ülke ilişkilerinin kısa zamanda düzelerek normalleşmesi ve Türkiye’nin Mısır ile deniz sınırlandırma anlaşması imzalaması büyük önemdedir. Türkiye, Mısır’ın Arap ve İslam dünyasındaki yerini göz önüne alarak, Akdeniz’de ve Kızıldeniz’de işbirliği sürecine girmelidir.”
EM. TUĞG. ERENEL:’GERGİNLİK LİDER BAZINDA’
Emekli Tuğgeneral Fahri Erenel ise Türkiye’nin Mısır ile daha önce yaptığı anlaşmaların şu an devam ettiğini, iki ülke arasındaki gerginliğin lider bazında olduğunu kaydetti. Erenel, şunları söyledi:
“Mısır hem silahlı kuvvetler açısından güçlü hem de devlet geleneği olan bir ülke. Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler de Osmanlı İmparatorluğu dönemi dahil son derece güçlü. Tabi bunu Rusya da keşfetti Amerika’da. Özellikle Afrika’nın kuzeyine, oradan da Afrika’nın iç kısımlarındaki Sahel bölgesine girişte önemli bir nokta. Aynı zamanda Kızıl Deniz’den gelen bütün trafiği kontrol eden önemli bir ülke. Süveyş Kanalı üzerinden geçişleri de kontrol ediyor. Bunun dışında silahlı kuvvetleri de güçlü. Sürekli takviye yapıyor, savunma sanayisini geliştirmeye çabalıyor. Türkiye’de hala Mısırlı subaylar eğitime geliyorlar. Bu anlaşmalar şuanda devam ediyor. Türkiye-Mısır ilişkilerinin gerginleşmesi lider bazında bir olay.”
‘MISIR DA ANLAMAYA BAŞLADI’
“Mısır da bence Libya’da ve Afrika’da Türkiye olmaksızın da ciddi bir anlamda etkisinin olamayacağını gördü. Çünkü güneyinde Rönesans Barajı’ndan dolayı Etiyopya ile ilgili ciddi sorunları var. Savaşın eşiğine geldiler birkaç defa. Türkiye Etiyopya ilişkileri ise son derece iyi. Güneye indiğinizde Somali aynı şekilde. Türkiye’nin çok iyi ilişkileri var. Şu anda Somalili subaylar Türkiye’de eğitim görüyor. Dolayısıyla Afrika içine gidebilmek ve Akdeniz’in güvenliği açısından Mısır ile ilişkiler önemli.”
‘DOĞU AKDENİZ’DEKİ ABD HAKİMİYETİ KIRILIR’
“İkincisi Yunanistan ile işbirliğine baktığınızda, Yunanistan bu süreçte çok fazla ABD’ye yanaşmaya başladı. Oysa Mısır’ın ilişkileri Rusya ile daha fazla. Hatta Rusya buradan bir üs istedi. Şu anda o üssün yerinin Libya-Mısır sınırı arasında bir yerde olması kuvvetle muhtemel. Geçmişe de baktığımızda Rusya’nın Mısır’la ilişkileri son derece farklı. Türkiye-Rusya ilişkileri de bu istikamette olunca, belki Rusya’nın da etkisiyle olabilir, Türkiye-Mısır arasındaki sorunların bertaraf edilmesinin Doğu Akdeniz’deki Amerikan hakimiyetinin kırılmasında da önemli bir rol oynayacağı ortaya konulabilir.”